HERKES GAZETECİ OLABİLİR Mİ?

Her yıl 24 Temmuz Günü Basının Üzerinden Sansürün Kaldırılışının Yıl Dönümü olarak kutlanırken 10 Ocak günleri de Çalışan Gazeteciler Günü olarak ayırmışlardır.

Alaylı ve mektepli olarak 2’ye ayırabileceğimiz sektörün duayen, emekleyen ve aktif çalışanları için herkes bir şeyler söyleyebilir.

O nedenle bir gazeteci giydiği sorumluluk gömleğinin hakkını vermek zorundadır. Aksi halde mesleki itibarın kayıp olması bir tarafa sektörel zaaf ve itibar kaybına da zarar verebileceği için çok dikkatli olmak mecburiyetindir.

“Ben kendi başıma buyruk hareket ederim” deme lüksü olmayan değerli meslektaşlarımızın mutlak anlamda tarihi, sosyal, kültürel ve toplumsal sorumlukları olduğu bilinciyle hareket etmeleri halinde onlara zor bir süreç beklemekte olduğu ortadadır. ZİRA;

Gazeteci yazmalıdır. Gazeteci kalemini kimseye teslim etmemelidir. Gazeteci olmak bir tercih sebebi olduğu gibi toplumsal menfaatlerle donatılmış bir serdengeçtidir, kendini aşan, topluma yön veren ve yol gösteren bir kahramandır. Herkes “gazeteciyim” diyebilir ama “herkes gazeteci olamaz” ilkesi birilerini rahatsız edebilir. Kapitalist dünya düzeni içinde siz ayrı bir dünya kurmak isterseniz işiniz o zaman oldukça zordur. Yani siz o zaman akıntıya kürek çekmek zorunda kalabilirsiniz. Gazeteci toplumun röntgenini çeken ve toplumsal hayatın kara kutusu gibidir. Gazeteci diğerlerinin görmediği, göremediği her şeyi mümkün olduğunca araştıran, yazan ve çizen bir kalem sahibi, bir kılavuz olarak herkesin gözü ve düşünen beynidir.

KİMSENİN CESARETLE YAZAMADIĞI SİZ YAZARSANIZ

Siz yolsuzluklara göz yumamazsınız. Suçluları koruyamazsınız. Suçlansanız bile kalemini kıramazsınız. Cevap ve düzeltme hakkına saygıda hiç tereddüt etmezsiniz. Sehven yazılan bir haberin ya da kişisel veri kabul edilen bir dalgınlığı ortadan kaldırmak için acele etseniz de suçlu kabul edileceğinizi bilmelisiniz. Kılınan bir namazın hatasını sehiv secdesi ile düzeltme hakkınız olduğu halde bazen verilen böyle bir kararın sizin için af kapsamına alınamayacağını bilmelisiniz. Hak ve doğru bildiğiniz bir yolda ilerlerken toplumun yüksek çıkarlarını kendi çıkarlarınızdan üstün görüyorsanız siz o zaman bir gazeteci olarak her zaman ve her yerde varsınız demektir.   Döner sermaye kapsamına giren bir üniversite hastanesinin içinde bulunduğu çıkmazları yazarken fincancı katırlarını ürküttüğünüzü de hiç unutmamalısızın. Fetö yapılanmasına çanak tutan üniversiteler hakkında görüş beyan eden Metin Külünk gibi olamazsanız, sizin için davalar açılır ve yargı önüne çıkarsanız hiç şaşmayınız.

10. Bir ilin il Özel İdaresi Genel Sekreteri  %1 -2 kırımla hemşerisi ve avanesine yüzlerce milyon (trilyon) ihale veriyorsa siz görmeyen göz, duymayan kulak ve düşünmeyen beyin olamazsınız.

11. Bir diğeri; “Bel Müslüman değilim Süryaniyim, ben masonum” diyorsa onların kişisel tercihlerine karışamayacağınızı bilmelisiniz ve saygı duymalısınız.

12. Ancak kimsenin de Müslüman mahallesinde salyangoz satmasına göz yumamazsınız.

13. Ayrıca 847 sene önce (17 Eylül 1176) Anadolu’nun tapusunun Türklerin eline geçtiği Miryokefalaon Zaferi’nin kazanıldığı yerin (Yenice Sivrisi/Gelendost) tescili için sağır sultan olanlara ve TTK (Türk Tarih Kurumu) karşısında sessiz kalmıyorsanız siz o zaman bir gazetecisiniz demektir.

14. İki yıl önce yaşanan zincirleme orman yangınlarında rant bekleyen ve devleti söğüşlemelerine göz yummayan bir kalem kullanıyorsanız o zaman siz bir gazetecisinizdir.

15. Bir ilin Şoförler Derneği kongresinde yaşananları sayfalarınıza taşıyabiliyorsanız ve kongrenin iptali için aştığı davayı geri çeken her türlü satılıklara hodri meydan çekerek toplumla bir ve beraber oluyorsanız siz gazetecisiniz demektir.

16. Eviniz ve arabalarınız iki hafta ara ile kurşunlandığı halde susmuyorsanız; ”Bizi kurşunlar susturamaz” diyorsanız siz aranan ve bulunan gazetecisinizdir.

17. Oturduğu siyaset koltuğunu kendi çıkarları için kullandığına dair toplumsal bir algı karşısında dilsiz şeytan değilseniz siz bir gazetecisinizdir.

18. Isparta’da 50 bin ailenin ekmek kapısı haline gelen gülcülüğün bir başka ile transfer edilmesi için devletin tüm imkânlarının kullanılmasına göz yumuyorsanız siz asla bir gazeteci olamazsınız.

19. Mahkûmların, garip gurabanın, yetimlerin, öksüzlerin, yolda kalmışların, dağılan ailelerin elinden tutmuyor, onların gönüllerinde taht kurmuyorsanız siz bir gazeteci olamazsınız.

20. Siz millet düşmanlarının her türlü hain emelleri ve eylemlerine karşı dur deme cesaretini gösteremiyorsanız bir gazeteci olarak sınıfta kalmış demişsinizdir.

21. Mükerrer adı altında aynı haberde 2 kişinin TC’lerini 1 saat içinde haber sitesinde düzelterek kaldırmış olsanız da ve suçluları suçlarken suçlu olabileceğinizi öğrenebilirseniz bundan böyle tecrübeli bir gazeteci olarak terfi etmiş olabileceğinizi aklınızdan çıkarmıyorsanız siz o zaman bir gazeteci olabilirsiniz.

22. Jübilesinin musalla taşı olduğuna inanarak yolu devam eden özgüven sahibi, cesur yürekli, gözünü budaktan sakınmayan, mesleği uğruna hiç kimse karşısında eğilmeyen ve bükülmeyen tüm basın emekçisi kardeşlerimize ve TİNGADER’in güzide evlatlarına selam olsun...

Mehmet Ali ÇELİK
Küresel Akdeniz ve Akdeniz Gazetesi İmtiyaz Sahibi
TİNGADER (Tüm İnternet Gazeteciliği ve Gazeteciler Derneği) Gn. Bşk.