YAPILAN EMAR İHALESİ ve ÜNİVERSİTE HASTANESİ HAKKINDA

EMAR İHALESİNİN SONUÇLARI NE OLUR?

Değerli Küresel Akdeniz okurları,
SDÜ, kurucu Rektör merhum Prof. Hasan Gürbüz’den sonra bugün tarihinin en büyük vurdum duymaz, ehliyet ve liyakatten uzak bir anlayışla günden güne kan kaybetmeye devam etmektedir.

Rektörlükte ikinci dönemini yaşayan ve süresinin bitmesine yaklaşık bir yıl kalan Rektör Çarıkçı (resmi rektör) belkide elinde olmayan sebeplerle istifa etmesi gerekirken adeta bir mıknatıs gibi oturduğu millet koltuğundan ayrılamamaktadır.

Belki oturduğu veya oturtulduğu rektörlük koltuğundan sorumlu siyasi rektörün vermediği icazetten dolayı bağımsız hareket edememenin derin stresini yaşıyor olabilirde…

Yada fiili ve ticari rektör(ler) karşısında iki minare arasında kalan binamaz gibi kıblesini şaşıran(lar) dünyasında iki arada bir derede kalmanın sonucu olmuş olmalıdırki bugün Sn. Çarıkçı hala rektörlük koltuğundadır.

Değerli Küresel Akdeniz okurları,
TIP Fak. Araştırma hastanesi her yıl binlerce milyon (trilyon) zarar ederken hizmet kalitesi ve hasta memnuniyetinde sınıfta kalan bir yönetim iş başındadır.
O kadar yazmış ve toplumsal bir tepkinin varlığınıda gözler önüne sermiş olmamıza rağmen Rektör Çarıkçı’nın bir kopyasınında TIP Fak. Hastanesinde iş başında olmasının faturasını tüm akademisyenler, sağlık çalışanları ve hastalar ödemektedirler.

Küresel Akdeniz (önceki Haber Akdeniz)’den fersah fersah kaçan bir yönetim ve adeta Bursa’nın ipek böceği gibi içine kapanmış (dürülmüş) ve kapalı devre bir TV gibi yada başını kuma gömmüş bir deve kuşu gibi yaşanan skandalların kamuoyu tarafından bilinmeyeceğinin hesabını yapmaktadırlar.

Ama asla unutulmasın ki ortada kiralık ve satılık kalem kullanmayan, toplumsal menfaat ve çıkarları en üst düzeyde tutan toplumun fahri avukat ve tercümanlığını yapan Küresel Akdeniz gerçeği var ortada.
Kim ne derse desin Küresel Akdeniz gizli ve saklı kalmış her türlü yolsuzluk, ihanet, emanete hiyanet, anti demokratik uygulamalar ve baskıcı anlayışlar karşısında bugüne kadar hiç susmamış, sindirilememiş ve yoluna emin adımlarla devam etmektedir.

https://www.haberakdeniz.com.tr/haber-tIp-fakultesi-hastanesinde-hastalara-ihanet-degilse-bu-rezalete-kim-dur-diyecek-56261.html https://www.haberakdeniz.com.tr/haber-sdu-tIp-fakultesi-hastanesinde-neler-oluyor-neler-56276.html https://www.haberakdeniz.com.tr/haber-sdu-hastanesinde-tomografi-raporlarI-nicin-yazIlmIyor-56322.html https://www.haberakdeniz.com.tr/haber-sdu-rektoru-carIkcI-bunlara-ne-cevap-vereceksiniz-56335.html Şimdi de aylardır büyük bir skandal haline gelen Üniversite Hastanesinin itibarını yerle bir eden ve binlerce hastanın mağduriyetine sebep olan EMAR rezaletinde gelinen son noktaya değinmek istiyoruz.
ŞÖYLEKİ;
1-) EMAR ihalesi 3 Mart 2022 tarihinden önce bir türlü yapılamamıştır.
2-) Yada hazırlanan teknik ihale şartnamesi doğrultusunda ihale yapmaktan aciz bir yönetim bugüne kadar dimdik ayakta kalmayı başarmıştır.
3-) Dün ihale teknik şartnamesinde 100 günlük bir sürede ve 7 milyona alınacak bir cihaz bugün yapılan ihale ile 14.5 milyon ve 180 günde teslim edilmesi karşısında ihale edilmiştir.
4-) EMAR ihalesine katılan firmalardan biri ‘’ Maliye Bakanlığı İhale Kurumu’’na süresi içinde itiraz etmesi halinde EMAR ihalesinin iptal edilme riskide söz konusudur. Dileriz böyle bir sorun ile karşılaşılmaz.
5-) Peki daha önce 7 milyon ve 100 günde alınabilecek bir EMAR cihazının kamu bütçesine 14.5 milyon ve 180 gün bir süre tanınarak yapılması ve Devlet (millet)e verilen zararın faturasından kim sorumlu olacaktır?
6-) Radyoloji ABD Başkanını azdederken siz hasta hakları ve hastane çıkarlarını gözettiğinizi mi sanıyorsunuz?

7-) Bugün her akşam ambulanslarla Şehir Hastanesine taşınan yüzlerce hastanın çektiği çilenin faturasını kim ödeyecektir?
8-) Sn. Çarıkçı, Sn. Koşar, Sn. Yazkan siz hastalar, akademisyenler ve kamuoyuna bugüne kadar niçin bir açıklama yapma nezaket ve ihtiyacında olmadınız?
9-) Sadece EMAR skandalının varlığı ve devamı ile sizler sabıkalı değilsiniz:
a-) Niçin Organ Nakli Ünitesi kapatıldı?
b-) Plastik Cerrahi Ünitesindeki belirsizlik ve acziyetiniz karşısında daha ne kadar suskun kalmaya devam edeceksiniz?
10-)  Siz, millet vicdanında sınıfta kalıp kalmadığınızın farkında mısınız?
11-) Siz, hastalara çektirdiğiniz çile karşısında kul hakkı ve adeta gasp ettiğiniz koltuktukta otururken özür dilemek, helalleşmek gibi bir düşünce insanı ne zaman olacaksınız?
12-) Siz, bu toplumun menfaatlerini savunmakta yetersiz kalırken halen hastane döner sermayesinden her ay niçin para almaya devam ediyorsunuz?

13-) Hele hele, hastanede sorumlu bir rektör yardımcısının uzaktan yakından sağlıktan hiç anlamadığı halde o görevde kalmasındaki amacınız nedir?
14-) Siz, Mahkeme-i Kübra’nın ne demek olduğunu biliyor musunuz?
15-) Siz, dua yerine alınacak bir bedduanın kul hakkı ile eş değerde olduğunun farkında değil misiniz?
16-) Siz, önemli bilim dallarında hizmet veren akademisyenlerin hastaneyi terk etmekle karşı karşıya olduklarının farkında değilseniz biz size bildiriyoruz ve diyoruz ki, gözünüzü ve kulağınızı dört açın.
Eğer bu yazdıklarımızdan sonra hastaneyi terk eden değerli bilim insanları (akademisyenler) ile karşılaşırsak size o zaman YUH dememizi beklemeyi istemiyorsanız şimdiden çare üretin diyoruz.
NETİCE-İ KELAM
Yakın eş ve dostlarınıza;
‘’BU KONUDA BENİM SUÇUM YOK. BAŞTA RECEP TAYYİP ERDOĞAN VE SAĞLIK BAKANI OLMAK KAYDIYLA ÜNİVERSİTE HASTANELERİNİ ÇÖKERTMEK, ŞEHİR HASTANELERİNİ KALKINDIRMAK İSTİYORLAR’’ diyormuşsunuz.
Beceriksizliğin, iş bilmezliğin psikolojik sonu yansıtmadır. Sizde geçmişte şüphelendiğiniz bütün alametleri taşıyarak, siyasi rektörün arkasındaki gücü işaret etmeye başladınız

BİZ KÜRESEL AKDENİZ OLARAK KAMUOYUNUN ve ERKAN-I HÜKÜMETİ GÖREVE DAVET EDİYORUZ. Mehmet Ali ÇELİK
Küresel Akdeniz İmtiyaz Sahibi
TİNGADER (Tüm İnternet Gazeteciliği ve Gazeteciler Derneği) Gn. Bşk.
TGF (Türkiye Gazeteciler Federasyonu) Isparta İl Temsilcisi
Gazeteciler Cemiyetleri Basın Vakfı üyesi