Avrupa’dan ‘birlik’ zirvesi
AB Konseyi Başkanı Charles Michel de toplantıyı son derece önemli olarak niteleyerek, “Aynı kıtayı paylaşıyoruz ve aynı zorluklarla karşı karşıyayız” dedi. İlk toplantıda barış-güvenlik, enerji-iklim, ekonomi, göç-ulaşım konularına odaklanıldı. EN ÖNEMLİ SINAV AST’yi bekleyen en önemli sınavlardan biri benzer nitelikli örgüt ve platformlarla örtüşmekten kaçınmak olacak. Strasbourg merkezli Avrupa Konseyi (AK) ve Viyana merkezli Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT), Avrupa ülkelerini aynı çatıda toplayan bir yapıya sahip. AST’nin bu örgütlerin etkili olmadığı alanlarda etkin olması öngörülüyor. Yeni oluşum bu örgütlerce de yakından izleniyor. AK Sözcüsü Daniel Holtgen, “İnsan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğü alanında Avrupa çapında bir topluluk zaten mevcut; o da AK” ifadelerini kullandı. AST’nin ikinci toplantısına Moldova ev sahipliği yapacak. Toplantıların altı ayda bir rotasyonla tekrarlanması öngörülüyor. HERKES EŞİT AST’nin kalıcı olup olmayacağında gerçekçi beklentilere dayanıp, somut sonuçlar doğurması belirleyici olacak. Katılımcıların fazla olması ve bazı ülkeler arasında ciddi sorunlar bulunması AST’nin kurumsal çerçevesinin esnek bir yapıda olmasını zorunlu kılıyor. Fransa ve Almanya gibi ülkeler AB benzeri bir yapıdan yana değiller. Bu yönde bir yapılanmanın Türkiye ve İngiltere gibi ülkeleri rahatsız edeceği görüşü hâkim. AB, toplantının kendi patronajı altında düzenlendiği imajı yaratmamak ve her katılımcının eşit olduğunu hissettirmek için de yoğun çaba harcadı. AB kulislerinde, Türkiye ve İngiltere’nin katılımının sağlanmış olmasının AST için bir başarı olduğu yorumları yapılıyor. İKİ ÜLKE YOKTU AST’ye tüm AB ülkeleri katılıyor. Bu ülkelerin yanı sıra Türkiye, Arnavutluk, Azerbaycan, Bosna Hersek, Ermenistan, Gürcistan, İsviçre, İzlanda, İngiltere, Karadağ, Kosova, Kuzey Makedonya, Liechtenstein, Moldova, Norveç, Sırbistan ve Ukrayna da toplantıda yer aldı. Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski toplantıya video konferans aracılığıyla hitap ederken Ukrayna fiziki olarak başbakan seviyesinde temsil edildi. Rusya ve Belarus ise mevcut konjonktür gereği dışlandı. Ancak bu durum AST’nin kapılarının bu iki ülkeye daima kapalı kalacağı anlamına gelmiyor.