
Isparta Ve Burdur’da Gül Rekoltesinde Çok Büyük Kayıp Var
Isparta ve Burdur’da gül üretimi bu yıl küresel ısınma ve don olaylarından olumsuz etkilendi. Gül bahçelerinde hasat başlarken, verim geçen yıla göre büyük oranda düştü.
Gülbirlik Genel Müdürü İbrahim, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, 2025 yılı gülçiçeği alım kampanyasının startını verdiklerini belirterek, bu yılki rekoltede Nisan ayında yaşanan zirai don olayından dolayı düşüş beklendiğini belirtmişti.
Işıdan, geçtiğimiz yıl yaklaşık 11-12 bin ton arasında gülçiçeği rekoltesinin gerçekleştiğini hatırlatarak, bu yıl Nisan ayında yaşanan zirai don olayının gülçiçeğinde de yaklaşık yüzde 30’luk bir kayba yol açtığını tahmin ettiklerini belirterek bu nedenle bu yılki rekoltede geçen yıllara göre düşüş beklediklerini ifade ederek, “Bu düşüş ne kadar olur bunu ancak hasat döneminde görmüş olacağız” ifadelerini kullandı.
Burdur’da ise geçen yıl litre başına 11-12 bin euro arasında seyreden gül yağı fiyatlarının, bu yıl yüzde 40 düşerek 7-10 bin euro bandına gerilemesi bekleniyor. Üretim hedefleri de donun etkisiyle yarı yarıya düşerek 50-100 litreden 20-30 litreye inmiş durumda.
Küresel ısınma ve don olayları, Burdur'daki gül bahçelerinde çiçek tomurcuklarının olgunlaşmasını engelledi. Birçok alanda tomurcuklar don nedeniyle zarar görürken, bazı alanlarda sadece yaprakların kaldığı gözlendi. Bu durum, gül üretimindeki dramatik düşüşün temel sebeplerinden biri olarak öne çıkıyor.
Göller yöresinde iklim değişikliği ve artan tarım hayvancılık faaliyetlerinin su kaynaklarını ciddi şekilde etkilediğini söyleyen gül üreticisi Öztürk Sarıca ise, "Göller yöresinde özellikle küresel ısınmaya bağlı suların hızlı bir şekilde buharlaşması, bunun yanında yöredeki büyükbaş hayvancılık, mısır ve yonca üretiminin artmış olması maalesef yeryüzü sularını bitirmiş olduğu gibi yer altı sularını da ciddi anlamda etkiledi.
Burdur Gölü bunun en canlı örneklerinden bir tanesi. Gül, mısır ve yoncaya göre yüzde 75 oranında daha az su tüketen bir bitki. Aynı zamanda ekonomik değeri çok yüksek bir bitki. Gölde tozlaşan alanların tozları özellikle yakın çevreye yayılırken tıbbi aromatik bitkiler ve gül, tozlar konusunda ciddi anlamda bir perdeleme yapıyor. Bu perdeleme sayesinde tozlar insan sağlığını daha az etkiler hale geliyor ve daha uzak yerlere taşınmasını engellemiş oluyor. Tabii ki o yüzden gül üretimi Burdur Gölü ve çevresinde olmazsa olmazımız" dedi.