SDÜ Hastanesi’nde PAH Merkezi Hizmete Açıldı
Açılan merkezle birlikte, nadir görülen ve yüksek morbiditeye sahip kronik bir hastalık olan PAH’ın erken tanı, tedavi ve takibinin bölgede erişilebilir hale gelmesi hedefleniyor.
Başkan Çiçen'den açıklamalarSDÜ Hastanesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Önder Öztürk, merkezin önemine ilişkin yaptığı açıklamada, pulmoner arteriyel hipertansiyonun ilerleyici ve yaşamı tehdit eden bir hastalık olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Öztürk, “Pulmoner arteriyel hipertansiyon; pulmoner vasküler yeniden şekillenme, pulmoner damar yatağında artan direnç ve nihayetinde sağ kalp yetmezliği ile karakterize ciddi bir tablodur. Pulmoner hipertansiyon ise ortalama pulmoner arter basıncının 20 mmHg’nin üzerinde olmasıyla tanımlanır ve farklı klinik durumları kapsayabilir.” dedi.
Açıklanamayan efor dispnesi, bayılma (senkop) ve sağ kalp fonksiyon bozukluğu bulguları olan hastalarda pulmoner hipertansiyon ve PAH’dan şüphelenilmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Öztürk, PAH tanısının diğer pulmoner hipertansiyon nedenlerinin dışlanmasını gerektirdiğini ifade etti. Bu sürecin kapsamlı değerlendirme ve uzmanlık gerektirdiğini kaydeden Öztürk, tanı ve takibin mutlaka uzman merkezlerde yapılmasının önemine dikkat çekti.
PAH ve pulmoner hipertansiyonun yönetiminin çok disiplinli bir yaklaşım gerektirdiğini dile getiren Prof. Dr. Öztürk, “Pulmoner hipertansiyonun karmaşık yapısı; klinisyenlerin iş birliği içinde, hastaların da aktif katılımıyla yürütülen bütüncül bir bakım sürecini zorunlu kılmaktadır. Günlük klinik uygulamada bu hastaların bakımını kolaylaştırmak ve hastalığı etkin şekilde yönetmek zorlu ancak temel bir gerekliliktir.” şeklinde konuştu.
Yeni açılan PAH Merkezi ile SDÜ Hastanesi’nin, bölgedeki hastalara ileri düzey tanı ve tedavi olanaklarını tek merkezde sunarak bu alandaki sağlık ihtiyacını karşılaması amaçlanıyor.