Sınav Kaygısı Akademik Başarının Önündeki Gizli Engel

Açıklamada, kontrol edilemeyen sınav kaygısının, öğrencinin bilgi seviyesinden bağımsız olarak akademik performansını olumsuz etkileyebileceği belirtildi. Kaygının bastırılması değil, fark edilerek yönetilmesinin önemli olduğu vurgulanarak, derin nefes alma, gevşeme egzersizleri, içsel telkinler ve dikkat odağını soruya yöneltme gibi yöntemlerin etkili olduğu ifade edildi.

 

Öğretmen ve ailelerin sınav sürecindeki tutumlarının da öğrencilerin psikolojik dayanıklılığı üzerinde belirleyici rol oynadığına değinilen açıklamada, destekleyici ve anlayışlı bir çevrenin hem başarı hem de sağlıklı bir sınav deneyimi için elzem olduğu belirtildi.

Kaygı Performansı Nasıl Etkiliyor?

Sınava yönelik kaygının sadece bilgi eksikliğinden kaynaklanmadığı, beklentiler, sınavın anlamı ve kişinin kendisiyle ilgili düşüncelerin de kaygıyı artırabileceği bildirildi. Kontrol edilemeyen kaygının fiziksel belirtiler (mide bulantısı, kalp çarpıntısı, nefes darlığı) ve ruhsal problemler yaratabileceği, öğrencinin dikkatini dağıtıp özgüvenini zedeleyerek performansını düşürebileceği ifade edildi.

 

Bakanlık, sınav öncesi dönemde düzenli uyku, dengeli beslenme, yeterli su tüketimi ve ekran süresinin sınırlandırılmasının yanı sıra, çalışma programının planlı ve hedeflere bölünerek yapılmasının kaygıyı azaltacağını vurguladı.

Destekleyici Tutum Hayati

Açıklamada, öğrencilerin sınavın kişiliklerini belirlemediğinin, sadece bilgi seviyesinin ölçüldüğünün sık sık hatırlatılması gerektiği belirtildi. Öğretmen ve ailelerin güven verici, yargılayıcı olmayan yaklaşımlarının öğrencinin kendine olan inancını artırdığı ve psikolojik dayanıklılığını güçlendirdiği aktarıldı.

Son olarak, ruh sağlığını koruyan yaklaşımların, öğrencilerin sadece sınavı değil, yaşamlarını da sağlıklı bir şekilde yönetmelerine olanak sağladığı ifade edildi.