Türkler Isparta da 2000 yıldır var oldular
Din adamı Pavlus’ un İzinde, Türk Çoban Bahadır’ın Tanıklığında: Ortodoks dini liderin karşılaşmasında, barışın ve kardeşliğin sesi Sütçülerde yankılanır.
Devlet büyüklerimiz her konuşmalarında biz Türklerin 1000 yıldır bu topraklarda yaşadığımız dillendirilmekte. Hayır! Biz Tükler Anadolu’da 2000 yıldan da fazla Anadolu’da yaşadığımızın ispatını ilk kez şahsımdan duyuyor, okuyorsunuz. Roma medeniyetinin İtalyan-Roma papalık kütüphanesinde büyük boyutlu 2500 yıllık kitaplarda Türklerin Hz. İsa döneminden Anadolu’ nun her bir karışında göçebe Türklerin yaşamakta olduklarının notlarını bulabiliriz.
Saygıdeğer okuyucular, Türkiye’miz dışı araştırmalarımda çok ilginç ve hiç duymadığınız gerçekleri özetlemeye çalıştım.. Sütçüler’ in Roma dönemi yerleşim yerinin ismi: Pavlus’ du.
Bugün Sütçüler Beydilli kırsalında bir çobanla Hristiyan din adamının karşılaşması, binlerce yıllık ortak yaşamın 2000 bin yıllık sessiz tanığını sizlerle paylaşıyorum. B. Aygün.
Isparta’nın Eğirdir ilçesine bağlı bir nahiye merkezi olan Pavlus (bugünkü Sütçüler), Osmanlı döneminde hem dini hem de kültürel açıdan önemli yapılarıyla dikkat çekmiştir.
Bu makalemde, Hz. İsa Yardımcısı Elçi Pavlus’ un adını taşıyan Sütçüler ilçesi Ortodokslar açısından çok dikkat çekici bir ilçemiz. Hz. İsa Yardımcı Pavlus veya Sn Paul adındaki dini lider; M.S 47’ den M.S 51’e kadar dönem- dönem Sütçüler, Beydilli ve Çandır bölgesinde kalmış. Yıllar sonra Ceneviz Yahudilikle Ortodoksluğun ortak yanını bulup inanan tüccarlar Beydilli’de Pavlus adına yıllar sonra bir kilise yaptırmışlar. Beydilli köyünde bulunan kilise kalıntıları incelenmektedir. Yapılar, bölgenin çok kültürlü tarihine ışık tutmakta. Toplumsal hafızanın, tarihin korunmasında önemli bir rol oynamaktadır.
Sütçüler adının eski adı Pavlus’ tur. Pavlus Sütçülerde Hacı Sefer Ağa adlı bir hayırsever tarafından 1592 yılında yapılmış caminin olduğu yerde esasında Pavlus adına yapılmış bir sığma kilise bulunmaktaydı.
***
Yine Hz. İsa yardımcısı Elçi Pavlus M.S 47’ lerde Sütçüler, Uluborlu, Gönen, Bedre, Eğirdir Nis, Adada’ nın kralı ilan edilmiş. Pavlus Ortodoksluk öğretisini Sütçüler, Beydilli dağlarında düşüne düşüne geliştirmiş. Birçok düşünceleri şimdiki Ortodoks dini kitaplarına geçmiş. İncil’deki Pavlus’ a ait anlatılarda (Risale veya Mektubat) Elçi Pavlus’ un M.S 48’ lerde Sütçüler Beydilli kırsalında Türk çobanlarıyla sohbetleri dolaylı olarak Ortodoksların kutsal kitaplarına yansımış. Pavlus’ a ikram edilen Türk çobanları ın yoğurdun bir şifa kaynağı olduğu Elçi Pavlus tarafından hikaye edildiğine şahit olmaktayız.
Avustralya Melbourne şehrinde Pavlus adına yapılan devasa kilisenin duvar yazıtlarında Sn Paul, Pavlus’ un Sütçüler Beydilli kırsalındaki Türk Çobanlarla olan sohbetleri örtülü olarak dile getirilmiş. Türk çobanların bir Türk mucidi olan yoğurt ikramı yapılmış. Türklerin bulgusu Yoğurt’ un Şifa kaynağı olduğu Elçi Pavlus (Sn Paul) tarafından mektubatlarında yer vermiş.
Hatta Sütçüler kırsalında çok zaman gezinen Elçi Pavlus Türk çobanlarından Türklerin ilk gök tanrısı (Kök Tengri) inancını öğrenmiş. Elçi Pavlus risaleleri (dini hikâyeleri) İncil’ e girmiş. Elçi Pavlus Beydilli kırsalındaki Türk çobanların birer “..Âlim İnsanlar..” olduğunu belirtmiş.
Gök Tanrı şaman inancındaki Türk Çobanların inançlarından bir adım bile geri atmadıkları Pavlus tarafından: Türk İnatçı ama ilahi mucize buluşları yoğurt bir şifadır” diyebilmiş. (20216 Avustralya gezimde ziyaret yerlerimden birisi de Melbourne çiti merkezindeki Sn Paul veya Pavlus kilisesi oldu. B.AYGÜN 2026 4 Şubat.)
***
Çandır bölgesinde de yine Pavlus’ un adına yüzyıllar sonra yapılmış kilise olduğu bilinmekte. Pavlus adına Uluborlu kale içinde, Yalvaç Pisidia eski Roma yerleşim yerinde ve Avustralya Melbourne de daha büyükçe bir Sn Paul veya Pavlus kilisesi bulunmakta.
Bu kilise yazıtında Pavlus’ un Rom a döneminde Mersin- Tarsus doğumlu bir Yahudi kökenli olup Hz, İsa yardımcısı Elçi Paul olarak bilindiği anlatılmış. Pavlus’ un dört-beş yıl Sütçüler ve civarında, Adada, Eğirdir-Nis adasında, Bedre bölgesinde, Uluborlu, Yalvaç civarında kalarak vaazlar verdiği, Romalı Yahudilerin kendisini öldürmek istedikleri yine Melbourne deki adına yapılmış devasa kilise yazıtında yazıları okumaktayız.
Beydilli Köyü’nde: “Ceneviz Kilisesi” adı verilen kilise Antalya anıtlar kurulunca mermercilerin tahrip etmemesi için korumaya alınmıştır. Bu bölgede Türkmen çobanlarla sohbet eden, yıllarca gezinen Kral Pavlus veya Elçi Paul yazdığı mektubatlarda (Dini-İlahi günlükler) Türk oldukları anlatımlarında anlaşılan konular sıralanmış. M.S 48’ lerde bile bu bölgede Türk çobanların olduğu anlaşılmakta.
Çobanlardan birisinin adının Türk KIOK (Baş-Hâkim) Bahadur (Bahadır) adlı çobanla Elçi Pavlus’ un sohbetleri mektubatlarda dile getirilir. Türk lehçesi (coğrafya da söyleyiş biçimi) gereği KIOK iki ok kelimelerinin birleşmesinden oluşur. Türk hakanı Mete Han’ın oğlunun ismi Kiok’ tu. Arka arkaya aynı yere ok atıp vuran, baş, hâkim anlamlarında bir isim.
Sütçüler dağlarında mevsim- mevsim gelerek sahip olduğu Aziz Pavlus ( Pavlu) diye Hristiyanlık dünyasına adlandırılan din adamı İncil’e geçen fikirlerini Sütçüler, Beydilli, Uluborlu, Yalvaç, Bedre, Ada da Eğirdir Nis Ada’sında geliştirmiş.
Hz. İsa Yardımcısı Elçi Sn. Paul olarak Hristiyan dünyasında bilinen Aziz Beydilli, Çandır ve Sütçülerle birlikte Yalvaç, Uluborlu ve kısmen geçitlerde konakladığı bilinmekte. Bedre ve Gönen (Konana) gölgelerinde beş yıla yakın gezginlikte bulunduğu yine Hristiyan dünyasında elden ele dolaşan yazılı, sözlü Hz. İsa öğreti kitaplarında mevcut olduğunu Avustralya-Melbourne Sn Pavlus kilise yazıtlarından anlamaktayız.
Pavlus’ a bağlı Beydilli köyünde, halk arasında “Ceneviz Kilisesi” olarak bilinen büyük bir mabedin kalıntıları bulunmaktadır. Bu yapının Pavlius adında bir hükümdar döneminde inşa edildiği rivayet edilmektedir. Pavlu isminin de bu hükümdardan geldiği daha önceki kaynaklarda belirtilmiştir. Kilise kalıntıları, bölgenin Bizans ve Ceneviz etkilerini yansıtan çok kültürlü tarihine işaret etmektedir. Pavlus’ un Roma döneminde M:S 48 de Sütçüler, Uluborlu, Yalvaç, Adada, Eğirdir Nis ada yerleşim yerlerinin kralı olduğu da yazılmakta.
Sütçüler’de taşlar konuşur, duvarlar dua eder. Cami minaresiyle, kilise kemeriyle, medrese hücresiyle bu topraklar bize barış içinde yaşamanın, farklılıkları kucaklamanın mümkün olduğunu fısıldar.
Din adamı Pavlus’ nun çok kültürlü mirası, Isparta’nın tarihsel zenginliğini ve ortak yaşamın değerini gözler önüne serer.
Kısacası devlet büyüklerimiz söz sırası geldiğinde: Biz Türklerin Anadolu’da 1000 yıldır var olduğumuzu söylemekteler. Hayır! Biz Türkler Anadolu da Hz. İsa döneminden Miladi sıfır (0) dan beri, 2000 yıldan fazla yaşamaktayız. Araştırma. Bayram AYGÜN 2025-Isparta