deneme bonusu grandpashabet güncel adres betpark süperbetin giriş betebet bets10 Matadorbet vdcasino tipobet giriş onwin giriş deneme bonusu veren siteler 2023 giriş onwin grandpashabet grandpashabet

Isparta’da Doğadan Sofraya Gül Sirkesi

Isparta 12.06.2025 - 14:14, Güncelleme: 12.06.2025 - 14:14
 

Isparta’da Doğadan Sofraya Gül Sirkesi

Serpil ve Bülent Özkan Çifti, mevsimine göre topladıkları meyve ve bitkilerle doğal fermantasyon yöntemiyle sirke üretiyor.

Isparta’nın bereketli topraklarında doğayla iç içe yaşayan Serpil Özkan ve eşi Bülent Özkan, mevsimine göre topladıkları meyve ve bitkilerle doğal fermantasyon yöntemiyle sirke üretiyor. Gül, lavanta, elma, pancar, kekik ve daha onlarca meyve ve sebze… Hepsi bu ailenin özenli ellerinde hem şifa kaynağına hem de geleneksel bir ürüne dönüşüyor. Her biri doğal yollarla, katkısız olarak hazırlanan sirkeler için çift, doğadan topladıkları ürünleri büyük bir titizlikle ayıklıyor, hazırlıyor ve mayalıyor. Serpil Özkan, “Doğada ne varsa bizde sirkeye dönüşüyor” derken, süreçte gösterdikleri emeği şu sözlerle anlatıyor: “Hangi meyve ya da sebze mevsimindeyse, sabahın erken saatlerinde bahçemize gidip tek tek topluyoruz. Tazeliğini kaybetmeden, kendi ellerimizle sirke kurulumunu yapıyoruz. Her biri kendi doğal sürecinde fermente oluyor. Bu süreç 45 günle 180 gün arasında değişiyor.” GÜL SİRKESİ İÇİN HASAT GÜNEŞ DOĞMADAN YAPILIYOR   Isparta denince akla ilk gelen simgelerden biri olan gül, aynı zamanda Özkan çiftinin en çok emek verdiği ürünlerden biri. Şu sıralar gül mevsiminin yaşandığı kentte, Serpil Özkan sabahın ilk ışıklarıyla birlikte bahçeye girip, gül yapraklarını özenle topluyor. Ancak bu işlem, öylesine bir toplama değil; yapraklar tek tek taçlarından ayrılıyor, zarar görmemesi için dikkatle saklanıyor ve ardından sirke yapımına başlanıyor. “Gül sirkesi bizim en uzun fermente süreci olan sirkemiz. Yaklaşık 180 gün boyunca sabırla bekliyoruz. İçinde hiçbir katkı maddesi, koruyucu ya da hızlandırıcı yok. Tamamen doğal yollarla kendi kendine olgunlaşıyor,” diyor Serpil Özkan. GELENEKTEN GELECEĞE DOĞAL ÜRETİM Geleneksel yöntemlerle hazırlanan bu sirkeler yalnızca lezzet değil, sağlık açısından da büyük faydalar taşıyor. Özellikle bağışıklık sistemini destekleyici özellikleriyle bilinen doğal sirkeler, son yıllarda hem şehirde hem de çevre illerde ilgi görüyor. Özkan çifti, bu üretimi ticari bir kaygıyla değil, bir yaşam tarzı olarak benimsiyor. Doğallığa olan tutkularını ve doğayla kurdukları bağı sofralara taşıyorlar. “Biz bu işe gönül verdik. Her damlasında emeğimiz, sabrımız ve sevgimiz var,” diyerek üretimlerini sürdürüyorlar. ULUSAL BASINDA İLGİ GÖRDÜ TRT muhabiri Fatih Kaplan, Isparta’nın mis kokulu gül tarlalarında başlayan bu doğal sirke yolculuğunu ulusal basına taşıdı. Kaplan’ın haberiyle birlikte Özkan çiftinin doğadan sofraya uzanan hikâyesi, Türkiye genelinde de ilgi görmeye başladı.
Serpil ve Bülent Özkan Çifti, mevsimine göre topladıkları meyve ve bitkilerle doğal fermantasyon yöntemiyle sirke üretiyor.

Isparta’nın bereketli topraklarında doğayla iç içe yaşayan Serpil Özkan ve eşi Bülent Özkan, mevsimine göre topladıkları meyve ve bitkilerle doğal fermantasyon yöntemiyle sirke üretiyor. Gül, lavanta, elma, pancar, kekik ve daha onlarca meyve ve sebze… Hepsi bu ailenin özenli ellerinde hem şifa kaynağına hem de geleneksel bir ürüne dönüşüyor.

Her biri doğal yollarla, katkısız olarak hazırlanan sirkeler için çift, doğadan topladıkları ürünleri büyük bir titizlikle ayıklıyor, hazırlıyor ve mayalıyor. Serpil Özkan, “Doğada ne varsa bizde sirkeye dönüşüyor” derken, süreçte gösterdikleri emeği şu sözlerle anlatıyor: “Hangi meyve ya da sebze mevsimindeyse, sabahın erken saatlerinde bahçemize gidip tek tek topluyoruz. Tazeliğini kaybetmeden, kendi ellerimizle sirke kurulumunu yapıyoruz. Her biri kendi doğal sürecinde fermente oluyor. Bu süreç 45 günle 180 gün arasında değişiyor.”

GÜL SİRKESİ İÇİN HASAT GÜNEŞ DOĞMADAN YAPILIYOR

 

Isparta denince akla ilk gelen simgelerden biri olan gül, aynı zamanda Özkan çiftinin en çok emek verdiği ürünlerden biri. Şu sıralar gül mevsiminin yaşandığı kentte, Serpil Özkan sabahın ilk ışıklarıyla birlikte bahçeye girip, gül yapraklarını özenle topluyor. Ancak bu işlem, öylesine bir toplama değil; yapraklar tek tek taçlarından ayrılıyor, zarar görmemesi için dikkatle saklanıyor ve ardından sirke yapımına başlanıyor.

“Gül sirkesi bizim en uzun fermente süreci olan sirkemiz. Yaklaşık 180 gün boyunca sabırla bekliyoruz. İçinde hiçbir katkı maddesi, koruyucu ya da hızlandırıcı yok. Tamamen doğal yollarla kendi kendine olgunlaşıyor,” diyor Serpil Özkan.

GELENEKTEN GELECEĞE DOĞAL ÜRETİM

Geleneksel yöntemlerle hazırlanan bu sirkeler yalnızca lezzet değil, sağlık açısından da büyük faydalar taşıyor. Özellikle bağışıklık sistemini destekleyici özellikleriyle bilinen doğal sirkeler, son yıllarda hem şehirde hem de çevre illerde ilgi görüyor.

Özkan çifti, bu üretimi ticari bir kaygıyla değil, bir yaşam tarzı olarak benimsiyor. Doğallığa olan tutkularını ve doğayla kurdukları bağı sofralara taşıyorlar. “Biz bu işe gönül verdik. Her damlasında emeğimiz, sabrımız ve sevgimiz var,” diyerek üretimlerini sürdürüyorlar.

ULUSAL BASINDA İLGİ GÖRDÜ

TRT muhabiri Fatih Kaplan, Isparta’nın mis kokulu gül tarlalarında başlayan bu doğal sirke yolculuğunu ulusal basına taşıdı. Kaplan’ın haberiyle birlikte Özkan çiftinin doğadan sofraya uzanan hikâyesi, Türkiye genelinde de ilgi görmeye başladı.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kureselakdeniz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.