Trump ve Türk soylu Elon Musk’ın arasına kara çalı neden girdi ?
Trump ve Türk soylu Elon Musk’ın arasına kara çalı neden girdi ?
Ömür Çelikdönmez'in yazısı..
Ömür Çelikdönmez'in yazısı..
Birkaç ay öncesine kadar aralarından su sızmayan Trump ve Musk düşmanca söylemlerle kamuoyunun dikkatini çektiler. Oysa Trump Musk anlaşmazlığı bir anda ortaya çıkmadı. Şairin dediği gibi ne olduysa azar azar oldu. Trump ile Musk arasındaki anlaşmazlık nasıl başladı? Kısaca değinelim.
Department of Government Efficiency
Trump yönetimi, hükümet verimliliğini artırmak için “Department of Government Efficiency” (DOGE) adlı geçici bir danışma birimi kurdu ve Musk ile Vivek Ramaswamy bu birimin liderliğine atandı. Trump’ın 20 Ocak 2025 tarihli bir yürütme kararnamesiyle kuruldu ve ABD Dijital Servisi'nin (USDS) bir parçası olarak faaliyet gösterdi. DOGE’nin temel hedefi, hükümet bürokrasisini azaltmak, harcamaları düşürmek ve yazılım altyapısını modernize etmekti.
Maksimum verimlilik ve üretkenlik hedefiyle, hükümet yazılımlarını modernize etmesi ve israfı azaltması amaçlanmıştı. Musk'ın bu süreçteki yönetim tarzı ve bazı politikaları, Trump'ın kabine üyeleriyle ve Cumhuriyetçi senatörlerle gerginliklere yol açtı. Başlangıçta iddialı başlayan bu proje, uygulamada çeşitli zorluklarla karşılaştı ve hedeflenen verimlilik artışını sağlamakta sıkıntılar yaşandı. Sonunda Musk, Mayıs 2025’te görevinden ayrıldı. Musk’ın ayrılması sonrası DOGE’nin geleceği belirsizliğini koruyor.
İlişkinin karmaşık dinamikleri medya ve sosyal platform rekabeti
Trump’ın kurduğu Truth Social ile Musk’ın yönettiği X platformu arasında önemli bir rekabet yaşanıyor. Trump, destekçilerinin X’te kısıtlanmasından şikâyetçi olurken, Musk tarafsızlık iddiasını sürdürse de bazı muhafazakâr hesapların engellenmesi bu söylemi zayıflatıyor. Başlangıçta yakın bir iş birliği olan Trump ve Musk ilişkisi zamanla politik ve ideolojik farklılıklar nedeniyle gerginleşti.
Trump, doğrudan halkın tepkisini dile getiren ve mevcut siyasi sistemi karşısına alan tipik bir popülist liderken, Musk siyaset sahnesinin dışında kalarak teknoloji ve medya üzerinden nüfuz yaratmaya çalışıyor. Musk’ın X platformundaki (eski Twitter) söylemleri, ifade özgürlüğü vurgusu ve “woke/uyanık” kültür eleştirileri, Trump’ın kontrolündeki muhafazakâr popülist alanla çatışmaya yol açtı.
Bu gelişmeler, Trump ve Musk arasındaki ilişkiyi karmaşık ve değişken bir hale getirdi. Başlangıçta yakın bir iş birliği içinde olan ikili, zamanla politik ve ideolojik farklılıklar nedeniyle gerginlik yaşadı. Elon Musk ile Donald Trump arasındaki anlaşmazlık, yüzeyde bir ego ve güç mücadelesi gibi görünse de aslında derinlemesine bakıldığında çok katmanlı sosyopolitik farklara dayanan bir çatışmayı yansıtmaktadır.
Derin sosyopolitik farklılıklar ve ego mücadelesi
Trump ile Musk arasındaki sürtüşme sadece kişisel bir güç mücadelesi değil; farklı liderlik tarzlarının, siyasi meşruiyet tanımlarının ve yeni nesil medya-dijital güç anlayışlarının çatışmasıdır. Trump, siyasi otoriteyi doğrudan halk desteğiyle sağlamaya çalışırken, Musk teknoloji ve bilgi kontrolü yoluyla dolaylı ama etkili bir güç kazanıyor. Bu iki figür arasındaki rekabet, sağ popülist alanın geleneksel siyasetçi ile yeni nesil medya lideri arasında bölünmesini temsil ediyor.
Her iki figür de farklı kulvarlardan benzer kitlelere sesleniyor olsa da temsil ettikleri liderlik anlayışları ve sistemle kurdukları ilişkiler köklü biçimde farklıdır. Trump, klasik bir popülist lider olarak doğrudan halkın tepkilerini dile getiren, mevcut kurulu düzenle cepheden çatışarak siyasi varlığını sürdüren bir çizgidedir. Buna karşılık Musk, siyaset kurumunun dışında kalarak teknoloji, medya ve bilgi akışı üzerinden dolaylı ama etkili bir nüfuz alanı inşa etmektedir.
Teknoloji üreten iş insanından siyasi figüre geçiş
Özellikle X platformunu devralmasının ardından, ifade özgürlüğü, "woke" karşıtlığı ve sistem eleştirisi gibi başlıklarda daha sık pozisyon alan Musk, giderek siyasi bir figüre dönüşmüştür. Bu durum, Trump’ın uzun süredir hâkim olduğu muhafazakâr-popülist alanın sınırlarının daralması anlamına geldiğinden, aralarında doğal bir rekabet doğmuştur.
Ayrıca, Musk’ın sahip olduğu X ile Trump’ın kurucusu olduğu Truth Social arasındaki rekabet de bu gerilimi artıran bir başka unsur hâline gelmiştir. Trump, destekçileri üzerindeki medya denetimini kaybetmekten endişe ederken, Musk’ın platformunda bazı muhafazakâr hesapların kısıtlanması bu güvensizliği daha da pekiştirmiştir.
Üstelik Musk, 2024 başkanlık seçimleri sürecinde Trump’a doğrudan bir destek sunmamış; hatta bazı açıklamalarıyla onu dolaylı biçimde eleştirmiştir. Bu da Trump cephesinde Musk’a karşı “sadakatsiz” ve “hesapçı” bir figür algısının oluşmasına neden olmuştur. Sonuç olarak, bu iki isim arasındaki sürtüşme yalnızca kişisel değil; aynı zamanda yeni nesil medya düzeni ile eski tarz siyasal liderlik arasındaki kırılmanın güncel bir yansımasıdır.
Donald Trump ile Elon Musk arasındaki anlaşmazlığın temelinde kişisel güç mücadelesi, medya etkisi ve siyasi nüfuz alanı çatışması yatmaktadır. Trump, Musk’ın son yıllarda siyasette giderek daha fazla görünür olmasından ve özellikle muhafazakâr seçmen nezdinde artan etkisinden rahatsızlık duymaktadır. Elon Musk ise kendisini doğrudan bir siyasi lider olarak konumlandırmasa da, özellikle X (eski Twitter) platformunu satın aldıktan sonra ifade özgürlüğü, sistem eleştirisi ve "woke" kültürü karşıtlığı gibi konularda sık sık kamuoyuna mesajlar vermekte, bu da onu fiilen siyasi bir figüre dönüştürmektedir.
Trump Musk’ı tahtına rakip görüyor
Bu durum, Trump’ın uzun süredir tek başına yönettiği sağ popülist alanı paylaşmak istememesiyle çatışmaktadır. Öte yandan, Musk’ın yönettiği X ile Trump’ın sahibi olduğu Truth Social arasında da bir rekabet bulunmaktadır. Trump, X’in kendi sosyal medya etkisini gölgelemesinden ve destekçilerinin bu platformda kısıtlamalara maruz kalmasından şikâyetçidir.
Musk ise platformun tarafsız olduğunu savunsa da bazı Trump yanlısı hesapların engellenmesi bu söylemi zedelemektedir. Ayrıca Musk, 2024 seçimleri için Trump’a açık destek vermekten kaçınmış, hatta zaman zaman dolaylı yoldan eleştirilerde bulunmuştur. Bu da Trump’ın gözünde Musk’ı sadakatsiz ve güvenilmez bir figür hâline getirmiştir. Sonuç olarak, iki taraf arasındaki gerilim ideolojik farklılıklardan ziyade ego çatışması, liderlik alanı paylaşımı ve medya üzerindeki denetim rekabetinden kaynaklanmaktadır.
Elon Musk ile Donald Trump arasındaki anlaşmazlığın temelinde, ilk bakışta bir güç savaşı gibi görünen ama derinlemesine bakıldığında daha karmaşık sosyopolitik dinamiklerin yer aldığı bir çatışma yatıyor. Bu çatışma, kişisel çıkarların ötesinde, temsil ettikleri dünya görüşlerinin, liderlik modellerinin ve yeni nesil toplum mühendisliğinin birbirine taban tabana zıt oluşundan kaynaklanıyor.
Elon Musk ile Donald Trump arasındaki gerilim, yalnızca kişisel bir çekişmeden ibaret değil; aynı zamanda farklı liderlik anlayışlarının, medya ve güç kullanım biçimlerinin çatışmasını yansıtıyor. Trump, halk desteğine dayanan klasik bir popülist figür olarak siyasi otoritesini doğrudan kurulu düzene karşı çıkarak inşa ederken, Musk ise siyaset sahnesinin dışından teknoloji, medya ve bilgi kontrolü üzerinden etkili bir nüfuz alanı kuruyor. Her ikisi de sağ-popülist kitlelere hitap etse de temsil ettikleri güç tarzları ve sistemle ilişkileri belirgin biçimde ayrışıyor.
Musk’ın X (eski Twitter) platformunu devralmasıyla birlikte ifade özgürlüğü, "woke" karşıtlığı ve sistem eleştirisi gibi temalarda daha görünür hale gelmesi, onu giderek siyasi bir figüre dönüştürdü. Bu durum, Trump’ın uzun süredir hâkim olduğu muhafazakâr-popülist alana bir tehdit oluşturdu. Aralarındaki gerilimi artıran bir diğer etken ise Trump’ın sahibi olduğu Truth Social ile Musk’ın yönettiği X arasındaki medya rekabeti. Trump, destekçilerinin X’te kısıtlanmasından rahatsız olurken, Musk platformun tarafsız olduğunu savunsa da uygulamalar bu algıyı zedeliyor.
Musk’ın 2024 başkanlık seçimlerinde Trump’a açık destek vermemesi ve zaman zaman dolaylı eleştirilerde bulunması, Trump cephesinde güvensizlik yarattı. Musk’ın “Trump artık sistemin bir parçası” şeklindeki imaları da bu mesafeyi derinleştirdi. Başkanlık adaylığı anayasal olarak mümkün olmayan Musk, buna rağmen siyasi etkisini artırmak adına bir “başkan gibi etki üretme” stratejisi güdüyor. Bu da onu klasik siyasi figürlerden ayıran bir noktaya taşıyor: makamdan değil, medya ve teknoloji üzerinden kurulan kültürel nüfuzdan güç alıyor.
Musk Türk soylu mu?
Bu çerçevede, Musk’ın “Türk kökenli” spekülasyonları, Atatürk’e ilgisi ve Türkiye’ye dair pozitif göndermeleri sembolik bir soft power stratejisinin parçası olarak değerlendiriliyor. Bu tür kültürel bağlar, onu Batı dışı dünyada daha kabul edilebilir bir figüre dönüştürüyor. Böylece Musk, yalnızca ABD iç politikasında değil, küresel düzeyde de etki yaratmaya çalışan bir “dijital çağ lideri” olarak öne çıkıyor.
Aralık 2017’de bir konferans için Türkiye’ye gelen ‘teknoloji dehası’ olarak bilinen Elon Musk, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile de görüşmüş, sosyal medya hesaplarından Anıtkabir ziyaretini paylaşmış, Atatürk’ün mozolesine çiçek bırakan Musk, “Çiçek koydum…Üç kaburga, bir dilek akciğer ama o yine de savaştı.” yorumunu yapmıştı.
Uzun sözün kısası Trump ile Musk arasındaki rekabet sadece iki kişinin çatışması değil; eski tip siyaset ile yeni nesil dijital güç anlayışının çarpışmasıdır. Trump kürsüden bağıran lideri temsil ederken, Musk perde arkasından yönlendiren kült figür olarak yükseliyor. Bu mücadele, Amerikan sağında olduğu kadar küresel güç dengelerinde de etkisini hissettiren yeni bir dönemin habercisidir.
Trump, klasik anlamda popülist bir siyasi lider; halkın öfkesini kürsüden dile getiren, müesses nizamı doğrudan karşısına alarak tabanını diri tutan bir figür. Musk ise teknolojiyi, bilgi akışını ve küresel trendleri yönlendirme gücüne sahip, geleneksel siyaset sahnesinin dışından sistemi etkilemeye çalışan bir aktör.
Türk soylu Musk başkan mı olmak istiyor?
Musk’ın ABD Başkanı olma hedefi ise anayasal olarak imkânsız. Güney Afrika doğumlu olduğu için "doğuştan Amerikan vatandaşı" şartını karşılamıyor. Ancak burada dikkate alınması gereken, Musk’ın gerçek bir başkanlık hedefinden ziyade "başkan gibi etki üretme" stratejisi güttüğü.
Yani Musk, resmi olarak seçime girmese de, kimin seçileceği, hangi söylemlerin yükseleceği ve hangi gündemlerin kamuoyunu meşgul edeceği konusunda belirleyici aktör olmak istiyor. Bu, klasik siyasetle dijital güç arasındaki farkı ortaya koyuyor. Musk bir makamın değil, zamanın ve zihniyetin lideri olma peşinde.
İşte tam da bu noktada benim daha önce yazılarımda gündeme getirdiği “Türk köken” iddiası, Musk’ın stratejik kimliğini yeniden çerçeveleyebilecek bir anlam kazanıyor. Musk’ın annesi Maye Haldeman’ın soyunun Hazar Türkleri ya da Norman kökenli aristokratlara dayanabileceği yönündeki spekülasyonlar, ilk bakışta biyolojik değil, sembolik bir bağ inşasına hizmet ediyor.
Musk’ın Anıtkabir ziyareti, Atatürk’e dair hayranlık ifadeleri ve Türkiye’ye olan ilgisi, bu sembolik bağı daha da güçlendiriyor. Burada önemli olan şey, Musk’ın “ben Türk kökenliyim” demesi değil, küresel imajında bu tür kültürel bağların sessizce inşa edilmesi.
Bu “Türklük vurgusu”, Musk’ın ABD içindeki sistem karşıtı pozisyonunu meşrulaştırmakla kalmıyor, aynı zamanda onu Batı dışı dünyada daha kabul edilebilir bir figür haline getiriyor. Türkiye gibi yükselen orta güçlerin gözünde, bir teknoloji milyarderinden fazlası olarak görülmesini sağlıyor.
Bu, bir tür soft power hamlesi. Musk doğrudan Türkiye’nin çıkarları için çalışmıyor olabilir ama Türkiye’nin tarihsel figürlerine, sembollerine ve kültürel kodlarına olan ilgisi, onun küresel kabul görme stratejisinde özel bir yer tutuyor. Bu strateji, Batı’daki yerleşik elit sınıfa karşı doğu toplumlarının duyduğu sembolik yakınlıkla da birleşince, Musk’ın “uluslar ötesi” bir lider figürü olarak görülmesini kolaylaştırıyor.
Görünen o ki, Elon Musk ve Donald Trump arasındaki bu söz düellosu, sadece kişisel bir çatışma değil; ABD’nin geleceğine dair derin siyasi ve ekonomik fikir ayrılıklarının da yansıması. ABD’deki bu yüksek gerilim, ülkenin önümüzdeki dönemde nasıl bir yol izleyeceğine dair ipuçları veriyor. Bir şey söyleyeyim mi? Cihanşümul Kadim Türk Devletine güvenin, milletçe plana sadık kalın.
Ömür Çelikdönmez / ENP
Gerekçeli Kaynakça
http:s/www.bbc.com/turkce/articles/cg41gxr2142o
https://www.dw.com/tr/elon-musk-ile-donald-trump’ın-arası-neden-açıldı?
https://kafkassam.com/teslanin-patronu-elon-musk-kripto-turk-mu.html
https://www.fokusplus.com/odak/radikal-ve-saldirgan-bir-hareket-woke-kulturu
https://www.aa.com.tr/tr/dunya/elon-musk-trumpin-danismanligindan-ayrildigini-duyurdu/3582748
https://www.npr.org/2025/02/13/nx-s1-5293124/special-government-employee-trump-musk-doge
https://tr.euronews.com/next/2025/06/06/trump-ve-musk-dostlugu-nerede-basladi-ve-simdi-ne-olacak
https://www.bloomberght.com/trump-musk-kavgasi-buyuyor-ben-olmasaydim-secimi-kaybederdi-3750022
https://www.pbs.org/newshour/show/how-elon-musk-gained-so-much-power-in-the-trump-administration
https://tr.euronews.com/2017/11/09/elon-musk-anitkabirde-uc-kirik-kaburga-bir-delik-ciger-ama-yine-de-savasti
https://www.independent.co.uk/news/world/americas/us-politics/trump-musk-fight-timeline-history-b2764781.html
https://www.forbes.com/sites/mollybohannon/2024/08/19/trump-suggests-he-would-give-elon-musk-a-cabinet-position-in-second-term/
https://www.dikgazete.com/yazi/teslanin-turk-soylu-patronu-elon-musk-turk-tedarikci-firmalarla-suni-solunum-cihazlari-uretiyor-makale,2336.html-2336.html
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.