deneme bonusu grandpashabet güncel adres betpark süperbetin giriş betebet bets10 Matadorbet vdcasino tipobet giriş onwin giriş deneme bonusu veren siteler 2023 giriş onwin grandpashabet grandpashabet

Antalya'nın ormanları ve antik kentleri tehlikede! Side, Phaselis, Olympos, Adrasan, Çıralı, Kekova, Patara...

Isparta 25.03.2024 - 20:09, Güncelleme: 25.03.2024 - 20:09
 

Antalya'nın ormanları ve antik kentleri tehlikede! Side, Phaselis, Olympos, Adrasan, Çıralı, Kekova, Patara...

.

Lüks Çadır ve Nitelikleri Yönetmeliği'dne yapılan değişiklikle birlikte hazinenin mülkiyetinde bulunan antik kent alanları ve ormanlarda imar planı aranmaksızın konaklamalı lüks çadır tesislerinin kurulmasının önünün açılmasına tepki var. Şehir Plancıları Odası Antalya Şube Başkanı Funda Yörük, "Ormanlarımızda, sit alanlarımızda telafizi mümkün olmayan zararlar doğabilir" dedi.  13 OCAK’TA RESMİ GAZETEDE YAYINLANDI 13 Ocak 2024 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan Lüks Çadır Tesisleri Nitelikler Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik'in bir çok açıdan sakıncalar taşıdığına dikkat çeken Funda Yörük, “ 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 17. maddesi, sit alanlarında koruma amaçlı imar planı yapılmasını zorunlu kılmaktadır. Yönetmelik değişikliği ile lüks çadır tesislerinin korunan alanlarda veya tescilli taşınmaz kültür varlığı parselinde yer alması durumunda ilgili kurul ve komisyondan sit sınırlarının doğruluğu ve ilke kararlarına uygunluğu konusunda olumlu görüş alınarak koruma amaçlı imar planı yapılmaksızın tesis edilebileceği düzenlenmektedir. Söz konusu düzenleme 2863 sayılı kanunun 17. Maddesine aykırı olup hazine taşınmazları ve devletin tasarrufu altındaki yerlerde koruma amaçlı imar planı yapım zorunluluğunun kaldırılması anlamı taşımaktadır.” dedi.  KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI'NA SINIRLARI BELLİ OLMAYAN YETKİ  Lüks çadır tesislerinin kurulmasında Kültür ve Turizm Bakanlığı'na sınırları belli olmayan yetkiler ve keyfiyet tanındığına dikkat çeken Oda Başkanı Yörük,  “ Lüks Çadır Tesisleri Nitelikler Yönetmeliği’nin Tanımlar başlıklı 4.maddesini değerlendirildiğinde; 'uygun ölçekli' şeklinde tariflenen yeni plan türünün hangi ölçekte yapılacağı belirtilmemiş, planın gösterimi ve usulleri hakkında herhangi bir detaylandırma yapılmamıştır. Yeni üretilmiş bu plan türünün, İmar Kanunu ve Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliğinde tarif edilen mekânsal planlama kademeleri ve ilişkileri içerisinde nerede yer aldığı, tariflenen planın bir plan türü mü yoksa bir proje mi olduğu anlaşılamamaktadır. Lüks Çadır Tesisleri Nitelikler Yönetmeliğinin, Genel Nitelikleri başlıklı 5. maddesinden de görüleceği üzere; mutfak, çamaşırhane, atık biriktirme ekipmanları, atık geçici depolama alanı, ahır alanları, kompost alanları ve benzeri hizmet üniteleri, kabul holü/resepsiyon; yeme-içme tesisi; çocuk oyun ünitesi, SPA, hobi atölyesi, sağlık, güzellik ve bakım ünitesi, eğlence ve spor ünitesi, yoga ve meditasyon alanı, otopark alanları gibi kullanımlarla, 100 kişilik bir konaklama tesisi hüviyetinde olan ve yine aynı Yönetmeliğe göre, müşteri yatak kapasitesinin en az yüzde 50’sine denk gelen sayıda personel istihdamı zorunlu tutulduğu için 150 kişilik bir kullanım kararı niteliği bulunan tesislerin herhangi bir imar planı olmaksızın, doğal çevreyi korumaya dair bağlayıcı plan kararları tanımlanmaksızın insan kullanımına açılması Anayasaya, İmar mevzuatına, şehircilik ilke ve esaslarına aykırıdır. Ayrıca konunun mülkiyet hakları yönünden de değerlendirilmesi gerekmektedir. Anayasa’nın mülkiyet hakkını güvence altına alan 35. maddesine göre, herkes mülkiyet hakkına sahiptir. Kısmen veya tamamen gerçek ve tüzel kişilerin mülkiyetinde bulunan taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanları, 2863 sayılı Kanun uyarınca kamulaştırılmaktadır. 2863 sayılı Kanun uyarınca kesin yapılaşma yasağı bulunan, malikinin kullanım hakkı sınırlanan ve bu Kanun uyarınca kamulaştırma ya da trampa yoluyla hazine mülkiyetine geçen taşınmazlar, Lüks çadır yönetmeliği ile 3’üncü şahıslara kullandırılarak irtifak hakkı verilmekte olup verilen alanlar üzerinde tesis yapılması mülkiyet hakları bağlamında mevzuata aykırılık teşkil etmektedir.” KAMUYA AİT ALANLAR UZUN YILLAR ÜÇÜNCÜ ŞAHISLARIN KULLANIMINA SUNULACAK  Antik kentler ve önemli orman alanlarının tehlike altında olduğuna vurgu yapan Oda Başkanı Yörük, telefisi imkansız zararlar doğuracak yönetmelikte geri adım atılmasını istedi. Yörük şunları söyledi:  “Sonuç itibariyle Lüks Çadır Tesisleri Nitelikler Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile ormanlar, sit alanları, maliye hazineleri, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki alanlar, kıyılar vb. tüm kamuya ait her alan plansız ve fizibiliteleri yapılmadan üçüncü şahısların uzun yıllar kullanımına sunulabilecektir. Kentimizin Gazipaşa’dan Kaş’a kadar devam eden 640 km’lik sahil şeridi boyunca yer alan önemli orman ve antik kentler (Side, Phaselis, Olympos, Adrasan, Çıralı, Kekova, Patara vb.) bu yönetmelik ile tehlike altında kalmaktadır. Bu bağlamda ilgili yönetmeliğin uygulanması halinde telafisi güç veya imkânsız zararların oluşacağından, şehircilik ilke ve esaslarını dikkate alarak, kamu yararı gözeterek, doğa ile barışık, insan odaklı sosyal çevreli, daha yaşanabilir kentler oluşturabilmek için doğamızı savunmaya devam edecek olup bu yönetmeliğe karşı olduğumuzu belirtir, bu konuda yasal yollar içerisinde hukuki mücadelemizi sürdüreceğimizi tüm kamuoyuna saygıyla ile duyururuz.”
.

Lüks Çadır ve Nitelikleri Yönetmeliği'dne yapılan değişiklikle birlikte hazinenin mülkiyetinde bulunan antik kent alanları ve ormanlarda imar planı aranmaksızın konaklamalı lüks çadır tesislerinin kurulmasının önünün açılmasına tepki var. Şehir Plancıları Odası Antalya Şube Başkanı Funda Yörük, "Ormanlarımızda, sit alanlarımızda telafizi mümkün olmayan zararlar doğabilir" dedi. 

13 OCAK’TA RESMİ GAZETEDE YAYINLANDI

13 Ocak 2024 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan Lüks Çadır Tesisleri Nitelikler Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik'in bir çok açıdan sakıncalar taşıdığına dikkat çeken Funda Yörük, “ 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 17. maddesi, sit alanlarında koruma amaçlı imar planı yapılmasını zorunlu kılmaktadır. Yönetmelik değişikliği ile lüks çadır tesislerinin korunan alanlarda veya tescilli taşınmaz kültür varlığı parselinde yer alması durumunda ilgili kurul ve komisyondan sit sınırlarının doğruluğu ve ilke kararlarına uygunluğu konusunda olumlu görüş alınarak koruma amaçlı imar planı yapılmaksızın tesis edilebileceği düzenlenmektedir. Söz konusu düzenleme 2863 sayılı kanunun 17. Maddesine aykırı olup hazine taşınmazları ve devletin tasarrufu altındaki yerlerde koruma amaçlı imar planı yapım zorunluluğunun kaldırılması anlamı taşımaktadır.” dedi. 

KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI'NA SINIRLARI BELLİ OLMAYAN YETKİ 

Lüks çadır tesislerinin kurulmasında Kültür ve Turizm Bakanlığı'na sınırları belli olmayan yetkiler ve keyfiyet tanındığına dikkat çeken Oda Başkanı Yörük,  “ Lüks Çadır Tesisleri Nitelikler Yönetmeliği’nin Tanımlar başlıklı 4.maddesini değerlendirildiğinde; 'uygun ölçekli' şeklinde tariflenen yeni plan türünün hangi ölçekte yapılacağı belirtilmemiş, planın gösterimi ve usulleri hakkında herhangi bir detaylandırma yapılmamıştır. Yeni üretilmiş bu plan türünün, İmar Kanunu ve Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliğinde tarif edilen mekânsal planlama kademeleri ve ilişkileri içerisinde nerede yer aldığı, tariflenen planın bir plan türü mü yoksa bir proje mi olduğu anlaşılamamaktadır. Lüks Çadır Tesisleri Nitelikler Yönetmeliğinin, Genel Nitelikleri başlıklı 5. maddesinden de görüleceği üzere; mutfak, çamaşırhane, atık biriktirme ekipmanları, atık geçici depolama alanı, ahır alanları, kompost alanları ve benzeri hizmet üniteleri, kabul holü/resepsiyon; yeme-içme tesisi; çocuk oyun ünitesi, SPA, hobi atölyesi, sağlık, güzellik ve bakım ünitesi, eğlence ve spor ünitesi, yoga ve meditasyon alanı, otopark alanları gibi kullanımlarla, 100 kişilik bir konaklama tesisi hüviyetinde olan ve yine aynı Yönetmeliğe göre, müşteri yatak kapasitesinin en az yüzde 50’sine denk gelen sayıda personel istihdamı zorunlu tutulduğu için 150 kişilik bir kullanım kararı niteliği bulunan tesislerin herhangi bir imar planı olmaksızın, doğal çevreyi korumaya dair bağlayıcı plan kararları tanımlanmaksızın insan kullanımına açılması Anayasaya, İmar mevzuatına, şehircilik ilke ve esaslarına aykırıdır. Ayrıca konunun mülkiyet hakları yönünden de değerlendirilmesi gerekmektedir. Anayasa’nın mülkiyet hakkını güvence altına alan 35. maddesine göre, herkes mülkiyet hakkına sahiptir. Kısmen veya tamamen gerçek ve tüzel kişilerin mülkiyetinde bulunan taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanları, 2863 sayılı Kanun uyarınca kamulaştırılmaktadır. 2863 sayılı Kanun uyarınca kesin yapılaşma yasağı bulunan, malikinin kullanım hakkı sınırlanan ve bu Kanun uyarınca kamulaştırma ya da trampa yoluyla hazine mülkiyetine geçen taşınmazlar, Lüks çadır yönetmeliği ile 3’üncü şahıslara kullandırılarak irtifak hakkı verilmekte olup verilen alanlar üzerinde tesis yapılması mülkiyet hakları bağlamında mevzuata aykırılık teşkil etmektedir.”

KAMUYA AİT ALANLAR UZUN YILLAR ÜÇÜNCÜ ŞAHISLARIN KULLANIMINA SUNULACAK 

Antik kentler ve önemli orman alanlarının tehlike altında olduğuna vurgu yapan Oda Başkanı Yörük, telefisi imkansız zararlar doğuracak yönetmelikte geri adım atılmasını istedi. Yörük şunları söyledi: 

“Sonuç itibariyle Lüks Çadır Tesisleri Nitelikler Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile ormanlar, sit alanları, maliye hazineleri, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki alanlar, kıyılar vb. tüm kamuya ait her alan plansız ve fizibiliteleri yapılmadan üçüncü şahısların uzun yıllar kullanımına sunulabilecektir. Kentimizin Gazipaşa’dan Kaş’a kadar devam eden 640 km’lik sahil şeridi boyunca yer alan önemli orman ve antik kentler (Side, Phaselis, Olympos, Adrasan, Çıralı, Kekova, Patara vb.) bu yönetmelik ile tehlike altında kalmaktadır. Bu bağlamda ilgili yönetmeliğin uygulanması halinde telafisi güç veya imkânsız zararların oluşacağından, şehircilik ilke ve esaslarını dikkate alarak, kamu yararı gözeterek, doğa ile barışık, insan odaklı sosyal çevreli, daha yaşanabilir kentler oluşturabilmek için doğamızı savunmaya devam edecek olup bu yönetmeliğe karşı olduğumuzu belirtir, bu konuda yasal yollar içerisinde hukuki mücadelemizi sürdüreceğimizi tüm kamuoyuna saygıyla ile duyururuz.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kureselakdeniz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.