deneme bonusu grandpashabet güncel adres betpark süperbetin giriş betebet bets10 Matadorbet vdcasino tipobet giriş onwin giriş deneme bonusu veren siteler 2023 giriş onwin grandpashabet grandpashabet

Isparta'nın Bu Köyü Sit Alanı İlan Edildi

Isparta 18.04.2025 - 23:58, Güncelleme: 18.04.2025 - 23:58
 

Isparta'nın Bu Köyü Sit Alanı İlan Edildi

Isparta’nın Gelendost ilçesine bağlı Balcı Köyü’nde antik döneme ait seramik parçalarının bulunduğu alan, 3. Derece Arkeolojik Sit Alanı olarak tescillendi.

Tescil kararı, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı Antalya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından alındı ve 17 Nisan 2025 tarihli Resmi Gazete’de yayımlandı. Toptaş Mevkii'nde tespit edildi Kurul kararı öncesi bölgede yapılan arkeolojik incelemelerde, Toptaş Mevkii'nde yüzeyde dağılmış halde antik döneme ait çok sayıda seramik parçası tespit edildi. İnceleme sonucunda, 109 ada 115 ve 124 parselleri üzerinde yer alan alanın, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamında korunması gereken niteliklere sahip olduğu belirtildi. Planlama faaliyetleri durduruldu Tescille birlikte bölgede her ölçekteki plan uygulamaları durduruldu. Kurul, Geçiş Dönemi Koruma Esasları ve Kullanma Koşulları’nın hazırlanarak kendilerine sunulmasına karar verdi. Ayrıca kaçak kazı faaliyetlerinin önlenmesi ve alanın güvenliği için ilgili kamu kurumlarının ve yerel kolluk kuvvetlerinin gerekli önlemleri alması istendi. Kurumlar olumsuz görüş bildirmedi Tescil sürecine ilişkin görüş istenen Isparta Orman Bölge Müdürlüğü, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü, İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ile İl Özel İdaresi herhangi bir olumsuz görüş bildirmedi
Isparta’nın Gelendost ilçesine bağlı Balcı Köyü’nde antik döneme ait seramik parçalarının bulunduğu alan, 3. Derece Arkeolojik Sit Alanı olarak tescillendi.

Tescil kararı, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı Antalya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından alındı ve 17 Nisan 2025 tarihli Resmi Gazete’de yayımlandı.

Toptaş Mevkii'nde tespit edildi
Kurul kararı öncesi bölgede yapılan arkeolojik incelemelerde, Toptaş Mevkii'nde yüzeyde dağılmış halde antik döneme ait çok sayıda seramik parçası tespit edildi. İnceleme sonucunda, 109 ada 115 ve 124 parselleri üzerinde yer alan alanın, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamında korunması gereken niteliklere sahip olduğu belirtildi.

Planlama faaliyetleri durduruldu
Tescille birlikte bölgede her ölçekteki plan uygulamaları durduruldu. Kurul, Geçiş Dönemi Koruma Esasları ve Kullanma Koşulları’nın hazırlanarak kendilerine sunulmasına karar verdi. Ayrıca kaçak kazı faaliyetlerinin önlenmesi ve alanın güvenliği için ilgili kamu kurumlarının ve yerel kolluk kuvvetlerinin gerekli önlemleri alması istendi.

Kurumlar olumsuz görüş bildirmedi
Tescil sürecine ilişkin görüş istenen Isparta Orman Bölge Müdürlüğü, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü, İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ile İl Özel İdaresi herhangi bir olumsuz görüş bildirmedi

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kureselakdeniz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

O Cadde Geceleri Yenilendi Görenler Gözlerine İnanamadı

Isparta 25.05.2025 - 15:06, Güncelleme: 25.05.2025 - 15:06
 

O Cadde Geceleri Yenilendi Görenler Gözlerine İnanamadı

Eski Otogar–Gülkent Kavşağı arasında asfalt yenilendi. Gece mesaisiyle modern ve konforlu bir hale getirildi.

Isparta Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü tarafından şehrin birçok noktasında yürütülen asfalt yenileme çalışmaları aralıksız devam ediyor. Eskiyen ve deforme olan cadde ve sokakların daha modern bir görünüme kavuşması amacıyla yapılan çalışmalar, şehrin ulaşım kalitesini artırmayı hedefliyor. Geçtiğimiz günlerde Gölcük Yolu’ndaki asfalt çalışmalarını tamamlayan ekipler, son olarak Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen’in talimatları doğrultusunda, eski Otogar Kavşağı ile Gülkent Kavşağı arasındaki şehir merkezine gidiş yönündeki şeritte asfalt yenileme çalışması gerçekleştirdi. Yoğun trafik akışının etkilenmemesi için çalışmalar her gün saat 21.00 ile sabah 06.00 arasında gece mesaisiyle yürütüldü. Böylece trafik akışında herhangi bir aksamaya mahal verilmeden cadde ulaşımı daha modern ve konforlu bir hale getirildi. Toplamda 700 metre uzunluğundaki cadde boyunca deforme olmuş asfalt freze yöntemiyle kaldırıldı. Eş zamanlı olarak Isparta Belediyesi Su ve Kanalizasyon İşleri Müdürlüğü ekipleri de altyapı kontrollerini tamamladı. Son aşamada Fen İşleri Müdürlüğü tarafından yapılan asfalt çalışmaları pazar sabahı saat 06.00 itibarıyla tamamlandı ve güzergah araç trafiğine tamamen açıldı.
Eski Otogar–Gülkent Kavşağı arasında asfalt yenilendi. Gece mesaisiyle modern ve konforlu bir hale getirildi.

Isparta Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü tarafından şehrin birçok noktasında yürütülen asfalt yenileme çalışmaları aralıksız devam ediyor. Eskiyen ve deforme olan cadde ve sokakların daha modern bir görünüme kavuşması amacıyla yapılan çalışmalar, şehrin ulaşım kalitesini artırmayı hedefliyor.

Whatsapp Image 2025 05 25 At 11.07.41 (3)
Geçtiğimiz günlerde Gölcük Yolu’ndaki asfalt çalışmalarını tamamlayan ekipler, son olarak Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen’in talimatları doğrultusunda, eski Otogar Kavşağı ile Gülkent Kavşağı arasındaki şehir merkezine gidiş yönündeki şeritte asfalt yenileme çalışması gerçekleştirdi.

Whatsapp Image 2025 05 25 At 11.07.41 (2)
Yoğun trafik akışının etkilenmemesi için çalışmalar her gün saat 21.00 ile sabah 06.00 arasında gece mesaisiyle yürütüldü. Böylece trafik akışında herhangi bir aksamaya mahal verilmeden cadde ulaşımı daha modern ve konforlu bir hale getirildi.

Whatsapp Image 2025 05 25 At 11.07.41 (1)
Toplamda 700 metre uzunluğundaki cadde boyunca deforme olmuş asfalt freze yöntemiyle kaldırıldı. Eş zamanlı olarak Isparta Belediyesi Su ve Kanalizasyon İşleri Müdürlüğü ekipleri de altyapı kontrollerini tamamladı. Son aşamada Fen İşleri Müdürlüğü tarafından yapılan asfalt çalışmaları pazar sabahı saat 06.00 itibarıyla tamamlandı ve güzergah araç trafiğine tamamen açıldı.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kureselakdeniz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Türk boylarının mezarları 750 yıllık ağacın gölgesinde zamana direniyor

Isparta 25.05.2025 - 15:29, Güncelleme: 25.05.2025 - 15:29
 

Türk boylarının mezarları 750 yıllık ağacın gölgesinde zamana direniyor

.

Kayseri'nin Develi ilçesine 43 kilometre uzaklıktaki Çataloluk Mahallesi'nde Zamantı Irmağı'nın kolu İkizler Çayı'nın hemen yanındaki mezarlık, Türk boylarının yanı sıra Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarına da ev sahipliği yapıyor. Mahalle sakinlerinden hayatını kaybedenlerin de halen defnedildiği mezarlık Kargın, Bayındır, Eymir, Salur ve Alkaevli olmak üzere 5 Türk boyuna ait damgalı mezar taşlarıyla dikkati çekiyor. Mezarlığı araştıran ve makaleler de yayımlayan Erciyes Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aslı Sağıroğlu, Türkistan coğrafyasından bu yana Türklerin ölü gömme adetlerini sürdürdüğünü, mezar taşlarının tapu senedi konumunda olduğunu söyledi. Tarihi mezarlıktan, kültür ve tarih araştırmacısı Nezir Ötegen vasıtasıyla haberdar olduğunu ve bölgeye geldiğinde çok ilginç bir manzarayla karşılaştığını anlatan Sağıroğlu, "Anıt ağacının içinde iki mezar taşı beni karşıladı. Mezar taşlarından birinin üzerinde de damga vardı. Yaptığımız araştırmalar sonucunda bir Türk boyu damgası olduğunu öğrendik. Anıt ağaç yaklaşık 750 yıllık ve tescillenmiş karakavak. Bu tescile istinaden biz de mezar taşlarının bu anıt ağaçtan önce dikildiğine kanaat getirdik." dedi. "Dünyada bile böyle örnek yok" Sağıroğlu, Kilikya bölgesinden Kapadokya'ya geçmek isteyen konar göçer Türkmen boylarının Çataloğlu Mahallesi'ni bir üs gibi kullandıklarını, varlıklarını mezar taşlarından anladıklarını kaydetti. Türk boylarının, mezarların üzerine kendi damgalarını işlediklerini aktaran Sağıroğlu, "Biz bu damgaları halıların, keçelerin, yaygılarının üzerinde de görebiliyoruz. Alkaevli boyuna ve Eymir boyuna ait ikişer mezar taşını tespit ettik. Anıt ağacının içindeki mezar taşı Kargın boyuna ait. En çok da Salur boyuna ait mezar taşı var. Türkiye'de, bir anıt ağacının içinde mezar taşına rastlamadım, bir örneği yok. Belki dünyada bile böyle örnek yok." diye konuştu. "Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz" Sağıroğlu, ilk Türk aşiretlerinin mezar taşlarının en önemli örneğinin Ahlat'ta bulunduğunu anımsatarak şöyle devam etti: "Ahlat özellikle süslemeleri, menhir (Toprağa dikine yerleştirilmiş büyük boyutlu taş blok) ve dikili taş geleneğiyle çok ayrı yerde. Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz çünkü burası sadece damgalı mezar taşlarıyla değil, aynı zamanda dikili mezar taşı, menhir geleneğiyle de çok önemli. Ayrıca mezarlık alanında Türkmen beylikleri döneminden sonra Geç Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarıyla karşılaşıyoruz, onlar da çok özel imgelerle kendilerini ifade etmiş." Mezarlığa defin işleminin devam ettiğine dikkati çeken Sağıroğlu, bunun, mezarlığın giderek tahrip olmasına yol açacağını, bu nedenle yeni definlerin durdurulması gerektiğini belirtti. Sağıroğlu, 2021 yılında Develi Belediyesinin desteğiyle mezarlık alanında lisans, doktora ve yüksek lisans kademesindeki öğrencileriyle 68 gün boyunca bir dizi çalışma yürüttüklerini, 437 mezar taşı üzerindeki likenleri temizlediklerini, mekanik temizleme yaptıklarını, taşların envanterini çıkarıp makale yazdıklarını sözlerine ekledi.
.

Kayseri'nin Develi ilçesine 43 kilometre uzaklıktaki Çataloluk Mahallesi'nde Zamantı Irmağı'nın kolu İkizler Çayı'nın hemen yanındaki mezarlık, Türk boylarının yanı sıra Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarına da ev sahipliği yapıyor.

Mahalle sakinlerinden hayatını kaybedenlerin de halen defnedildiği mezarlık Kargın, Bayındır, Eymir, Salur ve Alkaevli olmak üzere 5 Türk boyuna ait damgalı mezar taşlarıyla dikkati çekiyor.

Mezarlığı araştıran ve makaleler de yayımlayan Erciyes Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aslı Sağıroğlu, Türkistan coğrafyasından bu yana Türklerin ölü gömme adetlerini sürdürdüğünü, mezar taşlarının tapu senedi konumunda olduğunu söyledi.

Tarihi mezarlıktan, kültür ve tarih araştırmacısı Nezir Ötegen vasıtasıyla haberdar olduğunu ve bölgeye geldiğinde çok ilginç bir manzarayla karşılaştığını anlatan Sağıroğlu, "Anıt ağacının içinde iki mezar taşı beni karşıladı. Mezar taşlarından birinin üzerinde de damga vardı. Yaptığımız araştırmalar sonucunda bir Türk boyu damgası olduğunu öğrendik. Anıt ağaç yaklaşık 750 yıllık ve tescillenmiş karakavak. Bu tescile istinaden biz de mezar taşlarının bu anıt ağaçtan önce dikildiğine kanaat getirdik." dedi.

"Dünyada bile böyle örnek yok"

Sağıroğlu, Kilikya bölgesinden Kapadokya'ya geçmek isteyen konar göçer Türkmen boylarının Çataloğlu Mahallesi'ni bir üs gibi kullandıklarını, varlıklarını mezar taşlarından anladıklarını kaydetti.

Türk boylarının mezarları 750 yıllık ağacın gölgesinde zamana direniyor

Türk boylarının, mezarların üzerine kendi damgalarını işlediklerini aktaran Sağıroğlu, "Biz bu damgaları halıların, keçelerin, yaygılarının üzerinde de görebiliyoruz. Alkaevli boyuna ve Eymir boyuna ait ikişer mezar taşını tespit ettik. Anıt ağacının içindeki mezar taşı Kargın boyuna ait. En çok da Salur boyuna ait mezar taşı var. Türkiye'de, bir anıt ağacının içinde mezar taşına rastlamadım, bir örneği yok. Belki dünyada bile böyle örnek yok." diye konuştu.

"Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz"

Sağıroğlu, ilk Türk aşiretlerinin mezar taşlarının en önemli örneğinin Ahlat'ta bulunduğunu anımsatarak şöyle devam etti:

"Ahlat özellikle süslemeleri, menhir (Toprağa dikine yerleştirilmiş büyük boyutlu taş blok) ve dikili taş geleneğiyle çok ayrı yerde. Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz çünkü burası sadece damgalı mezar taşlarıyla değil, aynı zamanda dikili mezar taşı, menhir geleneğiyle de çok önemli. Ayrıca mezarlık alanında Türkmen beylikleri döneminden sonra Geç Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarıyla karşılaşıyoruz, onlar da çok özel imgelerle kendilerini ifade etmiş."

Mezarlığa defin işleminin devam ettiğine dikkati çeken Sağıroğlu, bunun, mezarlığın giderek tahrip olmasına yol açacağını, bu nedenle yeni definlerin durdurulması gerektiğini belirtti.

Sağıroğlu, 2021 yılında Develi Belediyesinin desteğiyle mezarlık alanında lisans, doktora ve yüksek lisans kademesindeki öğrencileriyle 68 gün boyunca bir dizi çalışma yürüttüklerini, 437 mezar taşı üzerindeki likenleri temizlediklerini, mekanik temizleme yaptıklarını, taşların envanterini çıkarıp makale yazdıklarını sözlerine ekledi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kureselakdeniz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Türk boylarının mezarları 750 yıllık ağacın gölgesinde zamana direniyor

Isparta 25.05.2025 - 15:29, Güncelleme: 25.05.2025 - 15:29
 

Türk boylarının mezarları 750 yıllık ağacın gölgesinde zamana direniyor

.

Kayseri'nin Develi ilçesine 43 kilometre uzaklıktaki Çataloluk Mahallesi'nde Zamantı Irmağı'nın kolu İkizler Çayı'nın hemen yanındaki mezarlık, Türk boylarının yanı sıra Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarına da ev sahipliği yapıyor. Mahalle sakinlerinden hayatını kaybedenlerin de halen defnedildiği mezarlık Kargın, Bayındır, Eymir, Salur ve Alkaevli olmak üzere 5 Türk boyuna ait damgalı mezar taşlarıyla dikkati çekiyor. Mezarlığı araştıran ve makaleler de yayımlayan Erciyes Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aslı Sağıroğlu, Türkistan coğrafyasından bu yana Türklerin ölü gömme adetlerini sürdürdüğünü, mezar taşlarının tapu senedi konumunda olduğunu söyledi. Tarihi mezarlıktan, kültür ve tarih araştırmacısı Nezir Ötegen vasıtasıyla haberdar olduğunu ve bölgeye geldiğinde çok ilginç bir manzarayla karşılaştığını anlatan Sağıroğlu, "Anıt ağacının içinde iki mezar taşı beni karşıladı. Mezar taşlarından birinin üzerinde de damga vardı. Yaptığımız araştırmalar sonucunda bir Türk boyu damgası olduğunu öğrendik. Anıt ağaç yaklaşık 750 yıllık ve tescillenmiş karakavak. Bu tescile istinaden biz de mezar taşlarının bu anıt ağaçtan önce dikildiğine kanaat getirdik." dedi. "Dünyada bile böyle örnek yok" Sağıroğlu, Kilikya bölgesinden Kapadokya'ya geçmek isteyen konar göçer Türkmen boylarının Çataloğlu Mahallesi'ni bir üs gibi kullandıklarını, varlıklarını mezar taşlarından anladıklarını kaydetti. Türk boylarının, mezarların üzerine kendi damgalarını işlediklerini aktaran Sağıroğlu, "Biz bu damgaları halıların, keçelerin, yaygılarının üzerinde de görebiliyoruz. Alkaevli boyuna ve Eymir boyuna ait ikişer mezar taşını tespit ettik. Anıt ağacının içindeki mezar taşı Kargın boyuna ait. En çok da Salur boyuna ait mezar taşı var. Türkiye'de, bir anıt ağacının içinde mezar taşına rastlamadım, bir örneği yok. Belki dünyada bile böyle örnek yok." diye konuştu. "Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz" Sağıroğlu, ilk Türk aşiretlerinin mezar taşlarının en önemli örneğinin Ahlat'ta bulunduğunu anımsatarak şöyle devam etti: "Ahlat özellikle süslemeleri, menhir (Toprağa dikine yerleştirilmiş büyük boyutlu taş blok) ve dikili taş geleneğiyle çok ayrı yerde. Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz çünkü burası sadece damgalı mezar taşlarıyla değil, aynı zamanda dikili mezar taşı, menhir geleneğiyle de çok önemli. Ayrıca mezarlık alanında Türkmen beylikleri döneminden sonra Geç Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarıyla karşılaşıyoruz, onlar da çok özel imgelerle kendilerini ifade etmiş." Mezarlığa defin işleminin devam ettiğine dikkati çeken Sağıroğlu, bunun, mezarlığın giderek tahrip olmasına yol açacağını, bu nedenle yeni definlerin durdurulması gerektiğini belirtti. Sağıroğlu, 2021 yılında Develi Belediyesinin desteğiyle mezarlık alanında lisans, doktora ve yüksek lisans kademesindeki öğrencileriyle 68 gün boyunca bir dizi çalışma yürüttüklerini, 437 mezar taşı üzerindeki likenleri temizlediklerini, mekanik temizleme yaptıklarını, taşların envanterini çıkarıp makale yazdıklarını sözlerine ekledi.
.

Kayseri'nin Develi ilçesine 43 kilometre uzaklıktaki Çataloluk Mahallesi'nde Zamantı Irmağı'nın kolu İkizler Çayı'nın hemen yanındaki mezarlık, Türk boylarının yanı sıra Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarına da ev sahipliği yapıyor.

Mahalle sakinlerinden hayatını kaybedenlerin de halen defnedildiği mezarlık Kargın, Bayındır, Eymir, Salur ve Alkaevli olmak üzere 5 Türk boyuna ait damgalı mezar taşlarıyla dikkati çekiyor.

Mezarlığı araştıran ve makaleler de yayımlayan Erciyes Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aslı Sağıroğlu, Türkistan coğrafyasından bu yana Türklerin ölü gömme adetlerini sürdürdüğünü, mezar taşlarının tapu senedi konumunda olduğunu söyledi.

Tarihi mezarlıktan, kültür ve tarih araştırmacısı Nezir Ötegen vasıtasıyla haberdar olduğunu ve bölgeye geldiğinde çok ilginç bir manzarayla karşılaştığını anlatan Sağıroğlu, "Anıt ağacının içinde iki mezar taşı beni karşıladı. Mezar taşlarından birinin üzerinde de damga vardı. Yaptığımız araştırmalar sonucunda bir Türk boyu damgası olduğunu öğrendik. Anıt ağaç yaklaşık 750 yıllık ve tescillenmiş karakavak. Bu tescile istinaden biz de mezar taşlarının bu anıt ağaçtan önce dikildiğine kanaat getirdik." dedi.

"Dünyada bile böyle örnek yok"

Sağıroğlu, Kilikya bölgesinden Kapadokya'ya geçmek isteyen konar göçer Türkmen boylarının Çataloğlu Mahallesi'ni bir üs gibi kullandıklarını, varlıklarını mezar taşlarından anladıklarını kaydetti.

Türk boylarının mezarları 750 yıllık ağacın gölgesinde zamana direniyor

Türk boylarının, mezarların üzerine kendi damgalarını işlediklerini aktaran Sağıroğlu, "Biz bu damgaları halıların, keçelerin, yaygılarının üzerinde de görebiliyoruz. Alkaevli boyuna ve Eymir boyuna ait ikişer mezar taşını tespit ettik. Anıt ağacının içindeki mezar taşı Kargın boyuna ait. En çok da Salur boyuna ait mezar taşı var. Türkiye'de, bir anıt ağacının içinde mezar taşına rastlamadım, bir örneği yok. Belki dünyada bile böyle örnek yok." diye konuştu.

"Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz"

Sağıroğlu, ilk Türk aşiretlerinin mezar taşlarının en önemli örneğinin Ahlat'ta bulunduğunu anımsatarak şöyle devam etti:

"Ahlat özellikle süslemeleri, menhir (Toprağa dikine yerleştirilmiş büyük boyutlu taş blok) ve dikili taş geleneğiyle çok ayrı yerde. Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz çünkü burası sadece damgalı mezar taşlarıyla değil, aynı zamanda dikili mezar taşı, menhir geleneğiyle de çok önemli. Ayrıca mezarlık alanında Türkmen beylikleri döneminden sonra Geç Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarıyla karşılaşıyoruz, onlar da çok özel imgelerle kendilerini ifade etmiş."

Mezarlığa defin işleminin devam ettiğine dikkati çeken Sağıroğlu, bunun, mezarlığın giderek tahrip olmasına yol açacağını, bu nedenle yeni definlerin durdurulması gerektiğini belirtti.

Sağıroğlu, 2021 yılında Develi Belediyesinin desteğiyle mezarlık alanında lisans, doktora ve yüksek lisans kademesindeki öğrencileriyle 68 gün boyunca bir dizi çalışma yürüttüklerini, 437 mezar taşı üzerindeki likenleri temizlediklerini, mekanik temizleme yaptıklarını, taşların envanterini çıkarıp makale yazdıklarını sözlerine ekledi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kureselakdeniz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Türk boylarının mezarları 750 yıllık ağacın gölgesinde zamana direniyor

Isparta 25.05.2025 - 15:29, Güncelleme: 25.05.2025 - 15:29
 

Türk boylarının mezarları 750 yıllık ağacın gölgesinde zamana direniyor

.

Kayseri'nin Develi ilçesine 43 kilometre uzaklıktaki Çataloluk Mahallesi'nde Zamantı Irmağı'nın kolu İkizler Çayı'nın hemen yanındaki mezarlık, Türk boylarının yanı sıra Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarına da ev sahipliği yapıyor. Mahalle sakinlerinden hayatını kaybedenlerin de halen defnedildiği mezarlık Kargın, Bayındır, Eymir, Salur ve Alkaevli olmak üzere 5 Türk boyuna ait damgalı mezar taşlarıyla dikkati çekiyor. Mezarlığı araştıran ve makaleler de yayımlayan Erciyes Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aslı Sağıroğlu, Türkistan coğrafyasından bu yana Türklerin ölü gömme adetlerini sürdürdüğünü, mezar taşlarının tapu senedi konumunda olduğunu söyledi. Tarihi mezarlıktan, kültür ve tarih araştırmacısı Nezir Ötegen vasıtasıyla haberdar olduğunu ve bölgeye geldiğinde çok ilginç bir manzarayla karşılaştığını anlatan Sağıroğlu, "Anıt ağacının içinde iki mezar taşı beni karşıladı. Mezar taşlarından birinin üzerinde de damga vardı. Yaptığımız araştırmalar sonucunda bir Türk boyu damgası olduğunu öğrendik. Anıt ağaç yaklaşık 750 yıllık ve tescillenmiş karakavak. Bu tescile istinaden biz de mezar taşlarının bu anıt ağaçtan önce dikildiğine kanaat getirdik." dedi. "Dünyada bile böyle örnek yok" Sağıroğlu, Kilikya bölgesinden Kapadokya'ya geçmek isteyen konar göçer Türkmen boylarının Çataloğlu Mahallesi'ni bir üs gibi kullandıklarını, varlıklarını mezar taşlarından anladıklarını kaydetti. Türk boylarının, mezarların üzerine kendi damgalarını işlediklerini aktaran Sağıroğlu, "Biz bu damgaları halıların, keçelerin, yaygılarının üzerinde de görebiliyoruz. Alkaevli boyuna ve Eymir boyuna ait ikişer mezar taşını tespit ettik. Anıt ağacının içindeki mezar taşı Kargın boyuna ait. En çok da Salur boyuna ait mezar taşı var. Türkiye'de, bir anıt ağacının içinde mezar taşına rastlamadım, bir örneği yok. Belki dünyada bile böyle örnek yok." diye konuştu. "Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz" Sağıroğlu, ilk Türk aşiretlerinin mezar taşlarının en önemli örneğinin Ahlat'ta bulunduğunu anımsatarak şöyle devam etti: "Ahlat özellikle süslemeleri, menhir (Toprağa dikine yerleştirilmiş büyük boyutlu taş blok) ve dikili taş geleneğiyle çok ayrı yerde. Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz çünkü burası sadece damgalı mezar taşlarıyla değil, aynı zamanda dikili mezar taşı, menhir geleneğiyle de çok önemli. Ayrıca mezarlık alanında Türkmen beylikleri döneminden sonra Geç Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarıyla karşılaşıyoruz, onlar da çok özel imgelerle kendilerini ifade etmiş." Mezarlığa defin işleminin devam ettiğine dikkati çeken Sağıroğlu, bunun, mezarlığın giderek tahrip olmasına yol açacağını, bu nedenle yeni definlerin durdurulması gerektiğini belirtti. Sağıroğlu, 2021 yılında Develi Belediyesinin desteğiyle mezarlık alanında lisans, doktora ve yüksek lisans kademesindeki öğrencileriyle 68 gün boyunca bir dizi çalışma yürüttüklerini, 437 mezar taşı üzerindeki likenleri temizlediklerini, mekanik temizleme yaptıklarını, taşların envanterini çıkarıp makale yazdıklarını sözlerine ekledi.
.

Kayseri'nin Develi ilçesine 43 kilometre uzaklıktaki Çataloluk Mahallesi'nde Zamantı Irmağı'nın kolu İkizler Çayı'nın hemen yanındaki mezarlık, Türk boylarının yanı sıra Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarına da ev sahipliği yapıyor.

Mahalle sakinlerinden hayatını kaybedenlerin de halen defnedildiği mezarlık Kargın, Bayındır, Eymir, Salur ve Alkaevli olmak üzere 5 Türk boyuna ait damgalı mezar taşlarıyla dikkati çekiyor.

Mezarlığı araştıran ve makaleler de yayımlayan Erciyes Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aslı Sağıroğlu, Türkistan coğrafyasından bu yana Türklerin ölü gömme adetlerini sürdürdüğünü, mezar taşlarının tapu senedi konumunda olduğunu söyledi.

Tarihi mezarlıktan, kültür ve tarih araştırmacısı Nezir Ötegen vasıtasıyla haberdar olduğunu ve bölgeye geldiğinde çok ilginç bir manzarayla karşılaştığını anlatan Sağıroğlu, "Anıt ağacının içinde iki mezar taşı beni karşıladı. Mezar taşlarından birinin üzerinde de damga vardı. Yaptığımız araştırmalar sonucunda bir Türk boyu damgası olduğunu öğrendik. Anıt ağaç yaklaşık 750 yıllık ve tescillenmiş karakavak. Bu tescile istinaden biz de mezar taşlarının bu anıt ağaçtan önce dikildiğine kanaat getirdik." dedi.

"Dünyada bile böyle örnek yok"

Sağıroğlu, Kilikya bölgesinden Kapadokya'ya geçmek isteyen konar göçer Türkmen boylarının Çataloğlu Mahallesi'ni bir üs gibi kullandıklarını, varlıklarını mezar taşlarından anladıklarını kaydetti.

Türk boylarının mezarları 750 yıllık ağacın gölgesinde zamana direniyor

Türk boylarının, mezarların üzerine kendi damgalarını işlediklerini aktaran Sağıroğlu, "Biz bu damgaları halıların, keçelerin, yaygılarının üzerinde de görebiliyoruz. Alkaevli boyuna ve Eymir boyuna ait ikişer mezar taşını tespit ettik. Anıt ağacının içindeki mezar taşı Kargın boyuna ait. En çok da Salur boyuna ait mezar taşı var. Türkiye'de, bir anıt ağacının içinde mezar taşına rastlamadım, bir örneği yok. Belki dünyada bile böyle örnek yok." diye konuştu.

"Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz"

Sağıroğlu, ilk Türk aşiretlerinin mezar taşlarının en önemli örneğinin Ahlat'ta bulunduğunu anımsatarak şöyle devam etti:

"Ahlat özellikle süslemeleri, menhir (Toprağa dikine yerleştirilmiş büyük boyutlu taş blok) ve dikili taş geleneğiyle çok ayrı yerde. Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz çünkü burası sadece damgalı mezar taşlarıyla değil, aynı zamanda dikili mezar taşı, menhir geleneğiyle de çok önemli. Ayrıca mezarlık alanında Türkmen beylikleri döneminden sonra Geç Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarıyla karşılaşıyoruz, onlar da çok özel imgelerle kendilerini ifade etmiş."

Mezarlığa defin işleminin devam ettiğine dikkati çeken Sağıroğlu, bunun, mezarlığın giderek tahrip olmasına yol açacağını, bu nedenle yeni definlerin durdurulması gerektiğini belirtti.

Sağıroğlu, 2021 yılında Develi Belediyesinin desteğiyle mezarlık alanında lisans, doktora ve yüksek lisans kademesindeki öğrencileriyle 68 gün boyunca bir dizi çalışma yürüttüklerini, 437 mezar taşı üzerindeki likenleri temizlediklerini, mekanik temizleme yaptıklarını, taşların envanterini çıkarıp makale yazdıklarını sözlerine ekledi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kureselakdeniz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Türk boylarının mezarları 750 yıllık ağacın gölgesinde zamana direniyor

Isparta 25.05.2025 - 15:29, Güncelleme: 25.05.2025 - 15:29
 

Türk boylarının mezarları 750 yıllık ağacın gölgesinde zamana direniyor

.

Kayseri'nin Develi ilçesine 43 kilometre uzaklıktaki Çataloluk Mahallesi'nde Zamantı Irmağı'nın kolu İkizler Çayı'nın hemen yanındaki mezarlık, Türk boylarının yanı sıra Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarına da ev sahipliği yapıyor. Mahalle sakinlerinden hayatını kaybedenlerin de halen defnedildiği mezarlık Kargın, Bayındır, Eymir, Salur ve Alkaevli olmak üzere 5 Türk boyuna ait damgalı mezar taşlarıyla dikkati çekiyor. Mezarlığı araştıran ve makaleler de yayımlayan Erciyes Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aslı Sağıroğlu, Türkistan coğrafyasından bu yana Türklerin ölü gömme adetlerini sürdürdüğünü, mezar taşlarının tapu senedi konumunda olduğunu söyledi. Tarihi mezarlıktan, kültür ve tarih araştırmacısı Nezir Ötegen vasıtasıyla haberdar olduğunu ve bölgeye geldiğinde çok ilginç bir manzarayla karşılaştığını anlatan Sağıroğlu, "Anıt ağacının içinde iki mezar taşı beni karşıladı. Mezar taşlarından birinin üzerinde de damga vardı. Yaptığımız araştırmalar sonucunda bir Türk boyu damgası olduğunu öğrendik. Anıt ağaç yaklaşık 750 yıllık ve tescillenmiş karakavak. Bu tescile istinaden biz de mezar taşlarının bu anıt ağaçtan önce dikildiğine kanaat getirdik." dedi. "Dünyada bile böyle örnek yok" Sağıroğlu, Kilikya bölgesinden Kapadokya'ya geçmek isteyen konar göçer Türkmen boylarının Çataloğlu Mahallesi'ni bir üs gibi kullandıklarını, varlıklarını mezar taşlarından anladıklarını kaydetti. Türk boylarının, mezarların üzerine kendi damgalarını işlediklerini aktaran Sağıroğlu, "Biz bu damgaları halıların, keçelerin, yaygılarının üzerinde de görebiliyoruz. Alkaevli boyuna ve Eymir boyuna ait ikişer mezar taşını tespit ettik. Anıt ağacının içindeki mezar taşı Kargın boyuna ait. En çok da Salur boyuna ait mezar taşı var. Türkiye'de, bir anıt ağacının içinde mezar taşına rastlamadım, bir örneği yok. Belki dünyada bile böyle örnek yok." diye konuştu. "Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz" Sağıroğlu, ilk Türk aşiretlerinin mezar taşlarının en önemli örneğinin Ahlat'ta bulunduğunu anımsatarak şöyle devam etti: "Ahlat özellikle süslemeleri, menhir (Toprağa dikine yerleştirilmiş büyük boyutlu taş blok) ve dikili taş geleneğiyle çok ayrı yerde. Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz çünkü burası sadece damgalı mezar taşlarıyla değil, aynı zamanda dikili mezar taşı, menhir geleneğiyle de çok önemli. Ayrıca mezarlık alanında Türkmen beylikleri döneminden sonra Geç Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarıyla karşılaşıyoruz, onlar da çok özel imgelerle kendilerini ifade etmiş." Mezarlığa defin işleminin devam ettiğine dikkati çeken Sağıroğlu, bunun, mezarlığın giderek tahrip olmasına yol açacağını, bu nedenle yeni definlerin durdurulması gerektiğini belirtti. Sağıroğlu, 2021 yılında Develi Belediyesinin desteğiyle mezarlık alanında lisans, doktora ve yüksek lisans kademesindeki öğrencileriyle 68 gün boyunca bir dizi çalışma yürüttüklerini, 437 mezar taşı üzerindeki likenleri temizlediklerini, mekanik temizleme yaptıklarını, taşların envanterini çıkarıp makale yazdıklarını sözlerine ekledi.
.

Kayseri'nin Develi ilçesine 43 kilometre uzaklıktaki Çataloluk Mahallesi'nde Zamantı Irmağı'nın kolu İkizler Çayı'nın hemen yanındaki mezarlık, Türk boylarının yanı sıra Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarına da ev sahipliği yapıyor.

Mahalle sakinlerinden hayatını kaybedenlerin de halen defnedildiği mezarlık Kargın, Bayındır, Eymir, Salur ve Alkaevli olmak üzere 5 Türk boyuna ait damgalı mezar taşlarıyla dikkati çekiyor.

Mezarlığı araştıran ve makaleler de yayımlayan Erciyes Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aslı Sağıroğlu, Türkistan coğrafyasından bu yana Türklerin ölü gömme adetlerini sürdürdüğünü, mezar taşlarının tapu senedi konumunda olduğunu söyledi.

Tarihi mezarlıktan, kültür ve tarih araştırmacısı Nezir Ötegen vasıtasıyla haberdar olduğunu ve bölgeye geldiğinde çok ilginç bir manzarayla karşılaştığını anlatan Sağıroğlu, "Anıt ağacının içinde iki mezar taşı beni karşıladı. Mezar taşlarından birinin üzerinde de damga vardı. Yaptığımız araştırmalar sonucunda bir Türk boyu damgası olduğunu öğrendik. Anıt ağaç yaklaşık 750 yıllık ve tescillenmiş karakavak. Bu tescile istinaden biz de mezar taşlarının bu anıt ağaçtan önce dikildiğine kanaat getirdik." dedi.

"Dünyada bile böyle örnek yok"

Sağıroğlu, Kilikya bölgesinden Kapadokya'ya geçmek isteyen konar göçer Türkmen boylarının Çataloğlu Mahallesi'ni bir üs gibi kullandıklarını, varlıklarını mezar taşlarından anladıklarını kaydetti.

Türk boylarının mezarları 750 yıllık ağacın gölgesinde zamana direniyor

Türk boylarının, mezarların üzerine kendi damgalarını işlediklerini aktaran Sağıroğlu, "Biz bu damgaları halıların, keçelerin, yaygılarının üzerinde de görebiliyoruz. Alkaevli boyuna ve Eymir boyuna ait ikişer mezar taşını tespit ettik. Anıt ağacının içindeki mezar taşı Kargın boyuna ait. En çok da Salur boyuna ait mezar taşı var. Türkiye'de, bir anıt ağacının içinde mezar taşına rastlamadım, bir örneği yok. Belki dünyada bile böyle örnek yok." diye konuştu.

"Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz"

Sağıroğlu, ilk Türk aşiretlerinin mezar taşlarının en önemli örneğinin Ahlat'ta bulunduğunu anımsatarak şöyle devam etti:

"Ahlat özellikle süslemeleri, menhir (Toprağa dikine yerleştirilmiş büyük boyutlu taş blok) ve dikili taş geleneğiyle çok ayrı yerde. Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz çünkü burası sadece damgalı mezar taşlarıyla değil, aynı zamanda dikili mezar taşı, menhir geleneğiyle de çok önemli. Ayrıca mezarlık alanında Türkmen beylikleri döneminden sonra Geç Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarıyla karşılaşıyoruz, onlar da çok özel imgelerle kendilerini ifade etmiş."

Mezarlığa defin işleminin devam ettiğine dikkati çeken Sağıroğlu, bunun, mezarlığın giderek tahrip olmasına yol açacağını, bu nedenle yeni definlerin durdurulması gerektiğini belirtti.

Sağıroğlu, 2021 yılında Develi Belediyesinin desteğiyle mezarlık alanında lisans, doktora ve yüksek lisans kademesindeki öğrencileriyle 68 gün boyunca bir dizi çalışma yürüttüklerini, 437 mezar taşı üzerindeki likenleri temizlediklerini, mekanik temizleme yaptıklarını, taşların envanterini çıkarıp makale yazdıklarını sözlerine ekledi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kureselakdeniz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Türk boylarının mezarları 750 yıllık ağacın gölgesinde zamana direniyor

Isparta 25.05.2025 - 15:29, Güncelleme: 25.05.2025 - 15:29
 

Türk boylarının mezarları 750 yıllık ağacın gölgesinde zamana direniyor

.

Kayseri'nin Develi ilçesine 43 kilometre uzaklıktaki Çataloluk Mahallesi'nde Zamantı Irmağı'nın kolu İkizler Çayı'nın hemen yanındaki mezarlık, Türk boylarının yanı sıra Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarına da ev sahipliği yapıyor. Mahalle sakinlerinden hayatını kaybedenlerin de halen defnedildiği mezarlık Kargın, Bayındır, Eymir, Salur ve Alkaevli olmak üzere 5 Türk boyuna ait damgalı mezar taşlarıyla dikkati çekiyor. Mezarlığı araştıran ve makaleler de yayımlayan Erciyes Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aslı Sağıroğlu, Türkistan coğrafyasından bu yana Türklerin ölü gömme adetlerini sürdürdüğünü, mezar taşlarının tapu senedi konumunda olduğunu söyledi. Tarihi mezarlıktan, kültür ve tarih araştırmacısı Nezir Ötegen vasıtasıyla haberdar olduğunu ve bölgeye geldiğinde çok ilginç bir manzarayla karşılaştığını anlatan Sağıroğlu, "Anıt ağacının içinde iki mezar taşı beni karşıladı. Mezar taşlarından birinin üzerinde de damga vardı. Yaptığımız araştırmalar sonucunda bir Türk boyu damgası olduğunu öğrendik. Anıt ağaç yaklaşık 750 yıllık ve tescillenmiş karakavak. Bu tescile istinaden biz de mezar taşlarının bu anıt ağaçtan önce dikildiğine kanaat getirdik." dedi. "Dünyada bile böyle örnek yok" Sağıroğlu, Kilikya bölgesinden Kapadokya'ya geçmek isteyen konar göçer Türkmen boylarının Çataloğlu Mahallesi'ni bir üs gibi kullandıklarını, varlıklarını mezar taşlarından anladıklarını kaydetti. Türk boylarının, mezarların üzerine kendi damgalarını işlediklerini aktaran Sağıroğlu, "Biz bu damgaları halıların, keçelerin, yaygılarının üzerinde de görebiliyoruz. Alkaevli boyuna ve Eymir boyuna ait ikişer mezar taşını tespit ettik. Anıt ağacının içindeki mezar taşı Kargın boyuna ait. En çok da Salur boyuna ait mezar taşı var. Türkiye'de, bir anıt ağacının içinde mezar taşına rastlamadım, bir örneği yok. Belki dünyada bile böyle örnek yok." diye konuştu. "Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz" Sağıroğlu, ilk Türk aşiretlerinin mezar taşlarının en önemli örneğinin Ahlat'ta bulunduğunu anımsatarak şöyle devam etti: "Ahlat özellikle süslemeleri, menhir (Toprağa dikine yerleştirilmiş büyük boyutlu taş blok) ve dikili taş geleneğiyle çok ayrı yerde. Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz çünkü burası sadece damgalı mezar taşlarıyla değil, aynı zamanda dikili mezar taşı, menhir geleneğiyle de çok önemli. Ayrıca mezarlık alanında Türkmen beylikleri döneminden sonra Geç Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarıyla karşılaşıyoruz, onlar da çok özel imgelerle kendilerini ifade etmiş." Mezarlığa defin işleminin devam ettiğine dikkati çeken Sağıroğlu, bunun, mezarlığın giderek tahrip olmasına yol açacağını, bu nedenle yeni definlerin durdurulması gerektiğini belirtti. Sağıroğlu, 2021 yılında Develi Belediyesinin desteğiyle mezarlık alanında lisans, doktora ve yüksek lisans kademesindeki öğrencileriyle 68 gün boyunca bir dizi çalışma yürüttüklerini, 437 mezar taşı üzerindeki likenleri temizlediklerini, mekanik temizleme yaptıklarını, taşların envanterini çıkarıp makale yazdıklarını sözlerine ekledi.
.

Kayseri'nin Develi ilçesine 43 kilometre uzaklıktaki Çataloluk Mahallesi'nde Zamantı Irmağı'nın kolu İkizler Çayı'nın hemen yanındaki mezarlık, Türk boylarının yanı sıra Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarına da ev sahipliği yapıyor.

Mahalle sakinlerinden hayatını kaybedenlerin de halen defnedildiği mezarlık Kargın, Bayındır, Eymir, Salur ve Alkaevli olmak üzere 5 Türk boyuna ait damgalı mezar taşlarıyla dikkati çekiyor.

Mezarlığı araştıran ve makaleler de yayımlayan Erciyes Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aslı Sağıroğlu, Türkistan coğrafyasından bu yana Türklerin ölü gömme adetlerini sürdürdüğünü, mezar taşlarının tapu senedi konumunda olduğunu söyledi.

Tarihi mezarlıktan, kültür ve tarih araştırmacısı Nezir Ötegen vasıtasıyla haberdar olduğunu ve bölgeye geldiğinde çok ilginç bir manzarayla karşılaştığını anlatan Sağıroğlu, "Anıt ağacının içinde iki mezar taşı beni karşıladı. Mezar taşlarından birinin üzerinde de damga vardı. Yaptığımız araştırmalar sonucunda bir Türk boyu damgası olduğunu öğrendik. Anıt ağaç yaklaşık 750 yıllık ve tescillenmiş karakavak. Bu tescile istinaden biz de mezar taşlarının bu anıt ağaçtan önce dikildiğine kanaat getirdik." dedi.

"Dünyada bile böyle örnek yok"

Sağıroğlu, Kilikya bölgesinden Kapadokya'ya geçmek isteyen konar göçer Türkmen boylarının Çataloğlu Mahallesi'ni bir üs gibi kullandıklarını, varlıklarını mezar taşlarından anladıklarını kaydetti.

Türk boylarının mezarları 750 yıllık ağacın gölgesinde zamana direniyor

Türk boylarının, mezarların üzerine kendi damgalarını işlediklerini aktaran Sağıroğlu, "Biz bu damgaları halıların, keçelerin, yaygılarının üzerinde de görebiliyoruz. Alkaevli boyuna ve Eymir boyuna ait ikişer mezar taşını tespit ettik. Anıt ağacının içindeki mezar taşı Kargın boyuna ait. En çok da Salur boyuna ait mezar taşı var. Türkiye'de, bir anıt ağacının içinde mezar taşına rastlamadım, bir örneği yok. Belki dünyada bile böyle örnek yok." diye konuştu.

"Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz"

Sağıroğlu, ilk Türk aşiretlerinin mezar taşlarının en önemli örneğinin Ahlat'ta bulunduğunu anımsatarak şöyle devam etti:

"Ahlat özellikle süslemeleri, menhir (Toprağa dikine yerleştirilmiş büyük boyutlu taş blok) ve dikili taş geleneğiyle çok ayrı yerde. Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz çünkü burası sadece damgalı mezar taşlarıyla değil, aynı zamanda dikili mezar taşı, menhir geleneğiyle de çok önemli. Ayrıca mezarlık alanında Türkmen beylikleri döneminden sonra Geç Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarıyla karşılaşıyoruz, onlar da çok özel imgelerle kendilerini ifade etmiş."

Mezarlığa defin işleminin devam ettiğine dikkati çeken Sağıroğlu, bunun, mezarlığın giderek tahrip olmasına yol açacağını, bu nedenle yeni definlerin durdurulması gerektiğini belirtti.

Sağıroğlu, 2021 yılında Develi Belediyesinin desteğiyle mezarlık alanında lisans, doktora ve yüksek lisans kademesindeki öğrencileriyle 68 gün boyunca bir dizi çalışma yürüttüklerini, 437 mezar taşı üzerindeki likenleri temizlediklerini, mekanik temizleme yaptıklarını, taşların envanterini çıkarıp makale yazdıklarını sözlerine ekledi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kureselakdeniz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Türk boylarının mezarları 750 yıllık ağacın gölgesinde zamana direniyor

Isparta 25.05.2025 - 15:29, Güncelleme: 25.05.2025 - 15:29
 

Türk boylarının mezarları 750 yıllık ağacın gölgesinde zamana direniyor

.

Kayseri'nin Develi ilçesine 43 kilometre uzaklıktaki Çataloluk Mahallesi'nde Zamantı Irmağı'nın kolu İkizler Çayı'nın hemen yanındaki mezarlık, Türk boylarının yanı sıra Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarına da ev sahipliği yapıyor. Mahalle sakinlerinden hayatını kaybedenlerin de halen defnedildiği mezarlık Kargın, Bayındır, Eymir, Salur ve Alkaevli olmak üzere 5 Türk boyuna ait damgalı mezar taşlarıyla dikkati çekiyor. Mezarlığı araştıran ve makaleler de yayımlayan Erciyes Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aslı Sağıroğlu, Türkistan coğrafyasından bu yana Türklerin ölü gömme adetlerini sürdürdüğünü, mezar taşlarının tapu senedi konumunda olduğunu söyledi. Tarihi mezarlıktan, kültür ve tarih araştırmacısı Nezir Ötegen vasıtasıyla haberdar olduğunu ve bölgeye geldiğinde çok ilginç bir manzarayla karşılaştığını anlatan Sağıroğlu, "Anıt ağacının içinde iki mezar taşı beni karşıladı. Mezar taşlarından birinin üzerinde de damga vardı. Yaptığımız araştırmalar sonucunda bir Türk boyu damgası olduğunu öğrendik. Anıt ağaç yaklaşık 750 yıllık ve tescillenmiş karakavak. Bu tescile istinaden biz de mezar taşlarının bu anıt ağaçtan önce dikildiğine kanaat getirdik." dedi. "Dünyada bile böyle örnek yok" Sağıroğlu, Kilikya bölgesinden Kapadokya'ya geçmek isteyen konar göçer Türkmen boylarının Çataloğlu Mahallesi'ni bir üs gibi kullandıklarını, varlıklarını mezar taşlarından anladıklarını kaydetti. Türk boylarının, mezarların üzerine kendi damgalarını işlediklerini aktaran Sağıroğlu, "Biz bu damgaları halıların, keçelerin, yaygılarının üzerinde de görebiliyoruz. Alkaevli boyuna ve Eymir boyuna ait ikişer mezar taşını tespit ettik. Anıt ağacının içindeki mezar taşı Kargın boyuna ait. En çok da Salur boyuna ait mezar taşı var. Türkiye'de, bir anıt ağacının içinde mezar taşına rastlamadım, bir örneği yok. Belki dünyada bile böyle örnek yok." diye konuştu. "Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz" Sağıroğlu, ilk Türk aşiretlerinin mezar taşlarının en önemli örneğinin Ahlat'ta bulunduğunu anımsatarak şöyle devam etti: "Ahlat özellikle süslemeleri, menhir (Toprağa dikine yerleştirilmiş büyük boyutlu taş blok) ve dikili taş geleneğiyle çok ayrı yerde. Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz çünkü burası sadece damgalı mezar taşlarıyla değil, aynı zamanda dikili mezar taşı, menhir geleneğiyle de çok önemli. Ayrıca mezarlık alanında Türkmen beylikleri döneminden sonra Geç Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarıyla karşılaşıyoruz, onlar da çok özel imgelerle kendilerini ifade etmiş." Mezarlığa defin işleminin devam ettiğine dikkati çeken Sağıroğlu, bunun, mezarlığın giderek tahrip olmasına yol açacağını, bu nedenle yeni definlerin durdurulması gerektiğini belirtti. Sağıroğlu, 2021 yılında Develi Belediyesinin desteğiyle mezarlık alanında lisans, doktora ve yüksek lisans kademesindeki öğrencileriyle 68 gün boyunca bir dizi çalışma yürüttüklerini, 437 mezar taşı üzerindeki likenleri temizlediklerini, mekanik temizleme yaptıklarını, taşların envanterini çıkarıp makale yazdıklarını sözlerine ekledi.
.

Kayseri'nin Develi ilçesine 43 kilometre uzaklıktaki Çataloluk Mahallesi'nde Zamantı Irmağı'nın kolu İkizler Çayı'nın hemen yanındaki mezarlık, Türk boylarının yanı sıra Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarına da ev sahipliği yapıyor.

Mahalle sakinlerinden hayatını kaybedenlerin de halen defnedildiği mezarlık Kargın, Bayındır, Eymir, Salur ve Alkaevli olmak üzere 5 Türk boyuna ait damgalı mezar taşlarıyla dikkati çekiyor.

Mezarlığı araştıran ve makaleler de yayımlayan Erciyes Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aslı Sağıroğlu, Türkistan coğrafyasından bu yana Türklerin ölü gömme adetlerini sürdürdüğünü, mezar taşlarının tapu senedi konumunda olduğunu söyledi.

Tarihi mezarlıktan, kültür ve tarih araştırmacısı Nezir Ötegen vasıtasıyla haberdar olduğunu ve bölgeye geldiğinde çok ilginç bir manzarayla karşılaştığını anlatan Sağıroğlu, "Anıt ağacının içinde iki mezar taşı beni karşıladı. Mezar taşlarından birinin üzerinde de damga vardı. Yaptığımız araştırmalar sonucunda bir Türk boyu damgası olduğunu öğrendik. Anıt ağaç yaklaşık 750 yıllık ve tescillenmiş karakavak. Bu tescile istinaden biz de mezar taşlarının bu anıt ağaçtan önce dikildiğine kanaat getirdik." dedi.

"Dünyada bile böyle örnek yok"

Sağıroğlu, Kilikya bölgesinden Kapadokya'ya geçmek isteyen konar göçer Türkmen boylarının Çataloğlu Mahallesi'ni bir üs gibi kullandıklarını, varlıklarını mezar taşlarından anladıklarını kaydetti.

Türk boylarının mezarları 750 yıllık ağacın gölgesinde zamana direniyor

Türk boylarının, mezarların üzerine kendi damgalarını işlediklerini aktaran Sağıroğlu, "Biz bu damgaları halıların, keçelerin, yaygılarının üzerinde de görebiliyoruz. Alkaevli boyuna ve Eymir boyuna ait ikişer mezar taşını tespit ettik. Anıt ağacının içindeki mezar taşı Kargın boyuna ait. En çok da Salur boyuna ait mezar taşı var. Türkiye'de, bir anıt ağacının içinde mezar taşına rastlamadım, bir örneği yok. Belki dünyada bile böyle örnek yok." diye konuştu.

"Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz"

Sağıroğlu, ilk Türk aşiretlerinin mezar taşlarının en önemli örneğinin Ahlat'ta bulunduğunu anımsatarak şöyle devam etti:

"Ahlat özellikle süslemeleri, menhir (Toprağa dikine yerleştirilmiş büyük boyutlu taş blok) ve dikili taş geleneğiyle çok ayrı yerde. Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz çünkü burası sadece damgalı mezar taşlarıyla değil, aynı zamanda dikili mezar taşı, menhir geleneğiyle de çok önemli. Ayrıca mezarlık alanında Türkmen beylikleri döneminden sonra Geç Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarıyla karşılaşıyoruz, onlar da çok özel imgelerle kendilerini ifade etmiş."

Mezarlığa defin işleminin devam ettiğine dikkati çeken Sağıroğlu, bunun, mezarlığın giderek tahrip olmasına yol açacağını, bu nedenle yeni definlerin durdurulması gerektiğini belirtti.

Sağıroğlu, 2021 yılında Develi Belediyesinin desteğiyle mezarlık alanında lisans, doktora ve yüksek lisans kademesindeki öğrencileriyle 68 gün boyunca bir dizi çalışma yürüttüklerini, 437 mezar taşı üzerindeki likenleri temizlediklerini, mekanik temizleme yaptıklarını, taşların envanterini çıkarıp makale yazdıklarını sözlerine ekledi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kureselakdeniz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Türk boylarının mezarları 750 yıllık ağacın gölgesinde zamana direniyor

Isparta 25.05.2025 - 15:29, Güncelleme: 25.05.2025 - 15:29
 

Türk boylarının mezarları 750 yıllık ağacın gölgesinde zamana direniyor

.

Kayseri'nin Develi ilçesine 43 kilometre uzaklıktaki Çataloluk Mahallesi'nde Zamantı Irmağı'nın kolu İkizler Çayı'nın hemen yanındaki mezarlık, Türk boylarının yanı sıra Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarına da ev sahipliği yapıyor. Mahalle sakinlerinden hayatını kaybedenlerin de halen defnedildiği mezarlık Kargın, Bayındır, Eymir, Salur ve Alkaevli olmak üzere 5 Türk boyuna ait damgalı mezar taşlarıyla dikkati çekiyor. Mezarlığı araştıran ve makaleler de yayımlayan Erciyes Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aslı Sağıroğlu, Türkistan coğrafyasından bu yana Türklerin ölü gömme adetlerini sürdürdüğünü, mezar taşlarının tapu senedi konumunda olduğunu söyledi. Tarihi mezarlıktan, kültür ve tarih araştırmacısı Nezir Ötegen vasıtasıyla haberdar olduğunu ve bölgeye geldiğinde çok ilginç bir manzarayla karşılaştığını anlatan Sağıroğlu, "Anıt ağacının içinde iki mezar taşı beni karşıladı. Mezar taşlarından birinin üzerinde de damga vardı. Yaptığımız araştırmalar sonucunda bir Türk boyu damgası olduğunu öğrendik. Anıt ağaç yaklaşık 750 yıllık ve tescillenmiş karakavak. Bu tescile istinaden biz de mezar taşlarının bu anıt ağaçtan önce dikildiğine kanaat getirdik." dedi. "Dünyada bile böyle örnek yok" Sağıroğlu, Kilikya bölgesinden Kapadokya'ya geçmek isteyen konar göçer Türkmen boylarının Çataloğlu Mahallesi'ni bir üs gibi kullandıklarını, varlıklarını mezar taşlarından anladıklarını kaydetti. Türk boylarının, mezarların üzerine kendi damgalarını işlediklerini aktaran Sağıroğlu, "Biz bu damgaları halıların, keçelerin, yaygılarının üzerinde de görebiliyoruz. Alkaevli boyuna ve Eymir boyuna ait ikişer mezar taşını tespit ettik. Anıt ağacının içindeki mezar taşı Kargın boyuna ait. En çok da Salur boyuna ait mezar taşı var. Türkiye'de, bir anıt ağacının içinde mezar taşına rastlamadım, bir örneği yok. Belki dünyada bile böyle örnek yok." diye konuştu. "Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz" Sağıroğlu, ilk Türk aşiretlerinin mezar taşlarının en önemli örneğinin Ahlat'ta bulunduğunu anımsatarak şöyle devam etti: "Ahlat özellikle süslemeleri, menhir (Toprağa dikine yerleştirilmiş büyük boyutlu taş blok) ve dikili taş geleneğiyle çok ayrı yerde. Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz çünkü burası sadece damgalı mezar taşlarıyla değil, aynı zamanda dikili mezar taşı, menhir geleneğiyle de çok önemli. Ayrıca mezarlık alanında Türkmen beylikleri döneminden sonra Geç Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarıyla karşılaşıyoruz, onlar da çok özel imgelerle kendilerini ifade etmiş." Mezarlığa defin işleminin devam ettiğine dikkati çeken Sağıroğlu, bunun, mezarlığın giderek tahrip olmasına yol açacağını, bu nedenle yeni definlerin durdurulması gerektiğini belirtti. Sağıroğlu, 2021 yılında Develi Belediyesinin desteğiyle mezarlık alanında lisans, doktora ve yüksek lisans kademesindeki öğrencileriyle 68 gün boyunca bir dizi çalışma yürüttüklerini, 437 mezar taşı üzerindeki likenleri temizlediklerini, mekanik temizleme yaptıklarını, taşların envanterini çıkarıp makale yazdıklarını sözlerine ekledi.
.

Kayseri'nin Develi ilçesine 43 kilometre uzaklıktaki Çataloluk Mahallesi'nde Zamantı Irmağı'nın kolu İkizler Çayı'nın hemen yanındaki mezarlık, Türk boylarının yanı sıra Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarına da ev sahipliği yapıyor.

Mahalle sakinlerinden hayatını kaybedenlerin de halen defnedildiği mezarlık Kargın, Bayındır, Eymir, Salur ve Alkaevli olmak üzere 5 Türk boyuna ait damgalı mezar taşlarıyla dikkati çekiyor.

Mezarlığı araştıran ve makaleler de yayımlayan Erciyes Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aslı Sağıroğlu, Türkistan coğrafyasından bu yana Türklerin ölü gömme adetlerini sürdürdüğünü, mezar taşlarının tapu senedi konumunda olduğunu söyledi.

Tarihi mezarlıktan, kültür ve tarih araştırmacısı Nezir Ötegen vasıtasıyla haberdar olduğunu ve bölgeye geldiğinde çok ilginç bir manzarayla karşılaştığını anlatan Sağıroğlu, "Anıt ağacının içinde iki mezar taşı beni karşıladı. Mezar taşlarından birinin üzerinde de damga vardı. Yaptığımız araştırmalar sonucunda bir Türk boyu damgası olduğunu öğrendik. Anıt ağaç yaklaşık 750 yıllık ve tescillenmiş karakavak. Bu tescile istinaden biz de mezar taşlarının bu anıt ağaçtan önce dikildiğine kanaat getirdik." dedi.

"Dünyada bile böyle örnek yok"

Sağıroğlu, Kilikya bölgesinden Kapadokya'ya geçmek isteyen konar göçer Türkmen boylarının Çataloğlu Mahallesi'ni bir üs gibi kullandıklarını, varlıklarını mezar taşlarından anladıklarını kaydetti.

Türk boylarının mezarları 750 yıllık ağacın gölgesinde zamana direniyor

Türk boylarının, mezarların üzerine kendi damgalarını işlediklerini aktaran Sağıroğlu, "Biz bu damgaları halıların, keçelerin, yaygılarının üzerinde de görebiliyoruz. Alkaevli boyuna ve Eymir boyuna ait ikişer mezar taşını tespit ettik. Anıt ağacının içindeki mezar taşı Kargın boyuna ait. En çok da Salur boyuna ait mezar taşı var. Türkiye'de, bir anıt ağacının içinde mezar taşına rastlamadım, bir örneği yok. Belki dünyada bile böyle örnek yok." diye konuştu.

"Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz"

Sağıroğlu, ilk Türk aşiretlerinin mezar taşlarının en önemli örneğinin Ahlat'ta bulunduğunu anımsatarak şöyle devam etti:

"Ahlat özellikle süslemeleri, menhir (Toprağa dikine yerleştirilmiş büyük boyutlu taş blok) ve dikili taş geleneğiyle çok ayrı yerde. Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz çünkü burası sadece damgalı mezar taşlarıyla değil, aynı zamanda dikili mezar taşı, menhir geleneğiyle de çok önemli. Ayrıca mezarlık alanında Türkmen beylikleri döneminden sonra Geç Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarıyla karşılaşıyoruz, onlar da çok özel imgelerle kendilerini ifade etmiş."

Mezarlığa defin işleminin devam ettiğine dikkati çeken Sağıroğlu, bunun, mezarlığın giderek tahrip olmasına yol açacağını, bu nedenle yeni definlerin durdurulması gerektiğini belirtti.

Sağıroğlu, 2021 yılında Develi Belediyesinin desteğiyle mezarlık alanında lisans, doktora ve yüksek lisans kademesindeki öğrencileriyle 68 gün boyunca bir dizi çalışma yürüttüklerini, 437 mezar taşı üzerindeki likenleri temizlediklerini, mekanik temizleme yaptıklarını, taşların envanterini çıkarıp makale yazdıklarını sözlerine ekledi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kureselakdeniz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Türk boylarının mezarları 750 yıllık ağacın gölgesinde zamana direniyor

Isparta 25.05.2025 - 15:29, Güncelleme: 25.05.2025 - 15:29
 

Türk boylarının mezarları 750 yıllık ağacın gölgesinde zamana direniyor

.

Kayseri'nin Develi ilçesine 43 kilometre uzaklıktaki Çataloluk Mahallesi'nde Zamantı Irmağı'nın kolu İkizler Çayı'nın hemen yanındaki mezarlık, Türk boylarının yanı sıra Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarına da ev sahipliği yapıyor. Mahalle sakinlerinden hayatını kaybedenlerin de halen defnedildiği mezarlık Kargın, Bayındır, Eymir, Salur ve Alkaevli olmak üzere 5 Türk boyuna ait damgalı mezar taşlarıyla dikkati çekiyor. Mezarlığı araştıran ve makaleler de yayımlayan Erciyes Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aslı Sağıroğlu, Türkistan coğrafyasından bu yana Türklerin ölü gömme adetlerini sürdürdüğünü, mezar taşlarının tapu senedi konumunda olduğunu söyledi. Tarihi mezarlıktan, kültür ve tarih araştırmacısı Nezir Ötegen vasıtasıyla haberdar olduğunu ve bölgeye geldiğinde çok ilginç bir manzarayla karşılaştığını anlatan Sağıroğlu, "Anıt ağacının içinde iki mezar taşı beni karşıladı. Mezar taşlarından birinin üzerinde de damga vardı. Yaptığımız araştırmalar sonucunda bir Türk boyu damgası olduğunu öğrendik. Anıt ağaç yaklaşık 750 yıllık ve tescillenmiş karakavak. Bu tescile istinaden biz de mezar taşlarının bu anıt ağaçtan önce dikildiğine kanaat getirdik." dedi. "Dünyada bile böyle örnek yok" Sağıroğlu, Kilikya bölgesinden Kapadokya'ya geçmek isteyen konar göçer Türkmen boylarının Çataloğlu Mahallesi'ni bir üs gibi kullandıklarını, varlıklarını mezar taşlarından anladıklarını kaydetti. Türk boylarının, mezarların üzerine kendi damgalarını işlediklerini aktaran Sağıroğlu, "Biz bu damgaları halıların, keçelerin, yaygılarının üzerinde de görebiliyoruz. Alkaevli boyuna ve Eymir boyuna ait ikişer mezar taşını tespit ettik. Anıt ağacının içindeki mezar taşı Kargın boyuna ait. En çok da Salur boyuna ait mezar taşı var. Türkiye'de, bir anıt ağacının içinde mezar taşına rastlamadım, bir örneği yok. Belki dünyada bile böyle örnek yok." diye konuştu. "Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz" Sağıroğlu, ilk Türk aşiretlerinin mezar taşlarının en önemli örneğinin Ahlat'ta bulunduğunu anımsatarak şöyle devam etti: "Ahlat özellikle süslemeleri, menhir (Toprağa dikine yerleştirilmiş büyük boyutlu taş blok) ve dikili taş geleneğiyle çok ayrı yerde. Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz çünkü burası sadece damgalı mezar taşlarıyla değil, aynı zamanda dikili mezar taşı, menhir geleneğiyle de çok önemli. Ayrıca mezarlık alanında Türkmen beylikleri döneminden sonra Geç Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarıyla karşılaşıyoruz, onlar da çok özel imgelerle kendilerini ifade etmiş." Mezarlığa defin işleminin devam ettiğine dikkati çeken Sağıroğlu, bunun, mezarlığın giderek tahrip olmasına yol açacağını, bu nedenle yeni definlerin durdurulması gerektiğini belirtti. Sağıroğlu, 2021 yılında Develi Belediyesinin desteğiyle mezarlık alanında lisans, doktora ve yüksek lisans kademesindeki öğrencileriyle 68 gün boyunca bir dizi çalışma yürüttüklerini, 437 mezar taşı üzerindeki likenleri temizlediklerini, mekanik temizleme yaptıklarını, taşların envanterini çıkarıp makale yazdıklarını sözlerine ekledi.
.

Kayseri'nin Develi ilçesine 43 kilometre uzaklıktaki Çataloluk Mahallesi'nde Zamantı Irmağı'nın kolu İkizler Çayı'nın hemen yanındaki mezarlık, Türk boylarının yanı sıra Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarına da ev sahipliği yapıyor.

Mahalle sakinlerinden hayatını kaybedenlerin de halen defnedildiği mezarlık Kargın, Bayındır, Eymir, Salur ve Alkaevli olmak üzere 5 Türk boyuna ait damgalı mezar taşlarıyla dikkati çekiyor.

Mezarlığı araştıran ve makaleler de yayımlayan Erciyes Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aslı Sağıroğlu, Türkistan coğrafyasından bu yana Türklerin ölü gömme adetlerini sürdürdüğünü, mezar taşlarının tapu senedi konumunda olduğunu söyledi.

Tarihi mezarlıktan, kültür ve tarih araştırmacısı Nezir Ötegen vasıtasıyla haberdar olduğunu ve bölgeye geldiğinde çok ilginç bir manzarayla karşılaştığını anlatan Sağıroğlu, "Anıt ağacının içinde iki mezar taşı beni karşıladı. Mezar taşlarından birinin üzerinde de damga vardı. Yaptığımız araştırmalar sonucunda bir Türk boyu damgası olduğunu öğrendik. Anıt ağaç yaklaşık 750 yıllık ve tescillenmiş karakavak. Bu tescile istinaden biz de mezar taşlarının bu anıt ağaçtan önce dikildiğine kanaat getirdik." dedi.

"Dünyada bile böyle örnek yok"

Sağıroğlu, Kilikya bölgesinden Kapadokya'ya geçmek isteyen konar göçer Türkmen boylarının Çataloğlu Mahallesi'ni bir üs gibi kullandıklarını, varlıklarını mezar taşlarından anladıklarını kaydetti.

Türk boylarının mezarları 750 yıllık ağacın gölgesinde zamana direniyor

Türk boylarının, mezarların üzerine kendi damgalarını işlediklerini aktaran Sağıroğlu, "Biz bu damgaları halıların, keçelerin, yaygılarının üzerinde de görebiliyoruz. Alkaevli boyuna ve Eymir boyuna ait ikişer mezar taşını tespit ettik. Anıt ağacının içindeki mezar taşı Kargın boyuna ait. En çok da Salur boyuna ait mezar taşı var. Türkiye'de, bir anıt ağacının içinde mezar taşına rastlamadım, bir örneği yok. Belki dünyada bile böyle örnek yok." diye konuştu.

"Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz"

Sağıroğlu, ilk Türk aşiretlerinin mezar taşlarının en önemli örneğinin Ahlat'ta bulunduğunu anımsatarak şöyle devam etti:

"Ahlat özellikle süslemeleri, menhir (Toprağa dikine yerleştirilmiş büyük boyutlu taş blok) ve dikili taş geleneğiyle çok ayrı yerde. Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz çünkü burası sadece damgalı mezar taşlarıyla değil, aynı zamanda dikili mezar taşı, menhir geleneğiyle de çok önemli. Ayrıca mezarlık alanında Türkmen beylikleri döneminden sonra Geç Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarıyla karşılaşıyoruz, onlar da çok özel imgelerle kendilerini ifade etmiş."

Mezarlığa defin işleminin devam ettiğine dikkati çeken Sağıroğlu, bunun, mezarlığın giderek tahrip olmasına yol açacağını, bu nedenle yeni definlerin durdurulması gerektiğini belirtti.

Sağıroğlu, 2021 yılında Develi Belediyesinin desteğiyle mezarlık alanında lisans, doktora ve yüksek lisans kademesindeki öğrencileriyle 68 gün boyunca bir dizi çalışma yürüttüklerini, 437 mezar taşı üzerindeki likenleri temizlediklerini, mekanik temizleme yaptıklarını, taşların envanterini çıkarıp makale yazdıklarını sözlerine ekledi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kureselakdeniz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Türk boylarının mezarları 750 yıllık ağacın gölgesinde zamana direniyor

Isparta 25.05.2025 - 15:29, Güncelleme: 25.05.2025 - 15:29
 

Türk boylarının mezarları 750 yıllık ağacın gölgesinde zamana direniyor

.

Kayseri'nin Develi ilçesine 43 kilometre uzaklıktaki Çataloluk Mahallesi'nde Zamantı Irmağı'nın kolu İkizler Çayı'nın hemen yanındaki mezarlık, Türk boylarının yanı sıra Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarına da ev sahipliği yapıyor. Mahalle sakinlerinden hayatını kaybedenlerin de halen defnedildiği mezarlık Kargın, Bayındır, Eymir, Salur ve Alkaevli olmak üzere 5 Türk boyuna ait damgalı mezar taşlarıyla dikkati çekiyor. Mezarlığı araştıran ve makaleler de yayımlayan Erciyes Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aslı Sağıroğlu, Türkistan coğrafyasından bu yana Türklerin ölü gömme adetlerini sürdürdüğünü, mezar taşlarının tapu senedi konumunda olduğunu söyledi. Tarihi mezarlıktan, kültür ve tarih araştırmacısı Nezir Ötegen vasıtasıyla haberdar olduğunu ve bölgeye geldiğinde çok ilginç bir manzarayla karşılaştığını anlatan Sağıroğlu, "Anıt ağacının içinde iki mezar taşı beni karşıladı. Mezar taşlarından birinin üzerinde de damga vardı. Yaptığımız araştırmalar sonucunda bir Türk boyu damgası olduğunu öğrendik. Anıt ağaç yaklaşık 750 yıllık ve tescillenmiş karakavak. Bu tescile istinaden biz de mezar taşlarının bu anıt ağaçtan önce dikildiğine kanaat getirdik." dedi. "Dünyada bile böyle örnek yok" Sağıroğlu, Kilikya bölgesinden Kapadokya'ya geçmek isteyen konar göçer Türkmen boylarının Çataloğlu Mahallesi'ni bir üs gibi kullandıklarını, varlıklarını mezar taşlarından anladıklarını kaydetti. Türk boylarının, mezarların üzerine kendi damgalarını işlediklerini aktaran Sağıroğlu, "Biz bu damgaları halıların, keçelerin, yaygılarının üzerinde de görebiliyoruz. Alkaevli boyuna ve Eymir boyuna ait ikişer mezar taşını tespit ettik. Anıt ağacının içindeki mezar taşı Kargın boyuna ait. En çok da Salur boyuna ait mezar taşı var. Türkiye'de, bir anıt ağacının içinde mezar taşına rastlamadım, bir örneği yok. Belki dünyada bile böyle örnek yok." diye konuştu. "Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz" Sağıroğlu, ilk Türk aşiretlerinin mezar taşlarının en önemli örneğinin Ahlat'ta bulunduğunu anımsatarak şöyle devam etti: "Ahlat özellikle süslemeleri, menhir (Toprağa dikine yerleştirilmiş büyük boyutlu taş blok) ve dikili taş geleneğiyle çok ayrı yerde. Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz çünkü burası sadece damgalı mezar taşlarıyla değil, aynı zamanda dikili mezar taşı, menhir geleneğiyle de çok önemli. Ayrıca mezarlık alanında Türkmen beylikleri döneminden sonra Geç Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarıyla karşılaşıyoruz, onlar da çok özel imgelerle kendilerini ifade etmiş." Mezarlığa defin işleminin devam ettiğine dikkati çeken Sağıroğlu, bunun, mezarlığın giderek tahrip olmasına yol açacağını, bu nedenle yeni definlerin durdurulması gerektiğini belirtti. Sağıroğlu, 2021 yılında Develi Belediyesinin desteğiyle mezarlık alanında lisans, doktora ve yüksek lisans kademesindeki öğrencileriyle 68 gün boyunca bir dizi çalışma yürüttüklerini, 437 mezar taşı üzerindeki likenleri temizlediklerini, mekanik temizleme yaptıklarını, taşların envanterini çıkarıp makale yazdıklarını sözlerine ekledi.
.

Kayseri'nin Develi ilçesine 43 kilometre uzaklıktaki Çataloluk Mahallesi'nde Zamantı Irmağı'nın kolu İkizler Çayı'nın hemen yanındaki mezarlık, Türk boylarının yanı sıra Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarına da ev sahipliği yapıyor.

Mahalle sakinlerinden hayatını kaybedenlerin de halen defnedildiği mezarlık Kargın, Bayındır, Eymir, Salur ve Alkaevli olmak üzere 5 Türk boyuna ait damgalı mezar taşlarıyla dikkati çekiyor.

Mezarlığı araştıran ve makaleler de yayımlayan Erciyes Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aslı Sağıroğlu, Türkistan coğrafyasından bu yana Türklerin ölü gömme adetlerini sürdürdüğünü, mezar taşlarının tapu senedi konumunda olduğunu söyledi.

Tarihi mezarlıktan, kültür ve tarih araştırmacısı Nezir Ötegen vasıtasıyla haberdar olduğunu ve bölgeye geldiğinde çok ilginç bir manzarayla karşılaştığını anlatan Sağıroğlu, "Anıt ağacının içinde iki mezar taşı beni karşıladı. Mezar taşlarından birinin üzerinde de damga vardı. Yaptığımız araştırmalar sonucunda bir Türk boyu damgası olduğunu öğrendik. Anıt ağaç yaklaşık 750 yıllık ve tescillenmiş karakavak. Bu tescile istinaden biz de mezar taşlarının bu anıt ağaçtan önce dikildiğine kanaat getirdik." dedi.

"Dünyada bile böyle örnek yok"

Sağıroğlu, Kilikya bölgesinden Kapadokya'ya geçmek isteyen konar göçer Türkmen boylarının Çataloğlu Mahallesi'ni bir üs gibi kullandıklarını, varlıklarını mezar taşlarından anladıklarını kaydetti.

Türk boylarının mezarları 750 yıllık ağacın gölgesinde zamana direniyor

Türk boylarının, mezarların üzerine kendi damgalarını işlediklerini aktaran Sağıroğlu, "Biz bu damgaları halıların, keçelerin, yaygılarının üzerinde de görebiliyoruz. Alkaevli boyuna ve Eymir boyuna ait ikişer mezar taşını tespit ettik. Anıt ağacının içindeki mezar taşı Kargın boyuna ait. En çok da Salur boyuna ait mezar taşı var. Türkiye'de, bir anıt ağacının içinde mezar taşına rastlamadım, bir örneği yok. Belki dünyada bile böyle örnek yok." diye konuştu.

"Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz"

Sağıroğlu, ilk Türk aşiretlerinin mezar taşlarının en önemli örneğinin Ahlat'ta bulunduğunu anımsatarak şöyle devam etti:

"Ahlat özellikle süslemeleri, menhir (Toprağa dikine yerleştirilmiş büyük boyutlu taş blok) ve dikili taş geleneğiyle çok ayrı yerde. Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz çünkü burası sadece damgalı mezar taşlarıyla değil, aynı zamanda dikili mezar taşı, menhir geleneğiyle de çok önemli. Ayrıca mezarlık alanında Türkmen beylikleri döneminden sonra Geç Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarıyla karşılaşıyoruz, onlar da çok özel imgelerle kendilerini ifade etmiş."

Mezarlığa defin işleminin devam ettiğine dikkati çeken Sağıroğlu, bunun, mezarlığın giderek tahrip olmasına yol açacağını, bu nedenle yeni definlerin durdurulması gerektiğini belirtti.

Sağıroğlu, 2021 yılında Develi Belediyesinin desteğiyle mezarlık alanında lisans, doktora ve yüksek lisans kademesindeki öğrencileriyle 68 gün boyunca bir dizi çalışma yürüttüklerini, 437 mezar taşı üzerindeki likenleri temizlediklerini, mekanik temizleme yaptıklarını, taşların envanterini çıkarıp makale yazdıklarını sözlerine ekledi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kureselakdeniz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Türk boylarının mezarları 750 yıllık ağacın gölgesinde zamana direniyor

Isparta 25.05.2025 - 15:29, Güncelleme: 25.05.2025 - 15:29
 

Türk boylarının mezarları 750 yıllık ağacın gölgesinde zamana direniyor

.

Kayseri'nin Develi ilçesine 43 kilometre uzaklıktaki Çataloluk Mahallesi'nde Zamantı Irmağı'nın kolu İkizler Çayı'nın hemen yanındaki mezarlık, Türk boylarının yanı sıra Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarına da ev sahipliği yapıyor. Mahalle sakinlerinden hayatını kaybedenlerin de halen defnedildiği mezarlık Kargın, Bayındır, Eymir, Salur ve Alkaevli olmak üzere 5 Türk boyuna ait damgalı mezar taşlarıyla dikkati çekiyor. Mezarlığı araştıran ve makaleler de yayımlayan Erciyes Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aslı Sağıroğlu, Türkistan coğrafyasından bu yana Türklerin ölü gömme adetlerini sürdürdüğünü, mezar taşlarının tapu senedi konumunda olduğunu söyledi. Tarihi mezarlıktan, kültür ve tarih araştırmacısı Nezir Ötegen vasıtasıyla haberdar olduğunu ve bölgeye geldiğinde çok ilginç bir manzarayla karşılaştığını anlatan Sağıroğlu, "Anıt ağacının içinde iki mezar taşı beni karşıladı. Mezar taşlarından birinin üzerinde de damga vardı. Yaptığımız araştırmalar sonucunda bir Türk boyu damgası olduğunu öğrendik. Anıt ağaç yaklaşık 750 yıllık ve tescillenmiş karakavak. Bu tescile istinaden biz de mezar taşlarının bu anıt ağaçtan önce dikildiğine kanaat getirdik." dedi. "Dünyada bile böyle örnek yok" Sağıroğlu, Kilikya bölgesinden Kapadokya'ya geçmek isteyen konar göçer Türkmen boylarının Çataloğlu Mahallesi'ni bir üs gibi kullandıklarını, varlıklarını mezar taşlarından anladıklarını kaydetti. Türk boylarının, mezarların üzerine kendi damgalarını işlediklerini aktaran Sağıroğlu, "Biz bu damgaları halıların, keçelerin, yaygılarının üzerinde de görebiliyoruz. Alkaevli boyuna ve Eymir boyuna ait ikişer mezar taşını tespit ettik. Anıt ağacının içindeki mezar taşı Kargın boyuna ait. En çok da Salur boyuna ait mezar taşı var. Türkiye'de, bir anıt ağacının içinde mezar taşına rastlamadım, bir örneği yok. Belki dünyada bile böyle örnek yok." diye konuştu. "Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz" Sağıroğlu, ilk Türk aşiretlerinin mezar taşlarının en önemli örneğinin Ahlat'ta bulunduğunu anımsatarak şöyle devam etti: "Ahlat özellikle süslemeleri, menhir (Toprağa dikine yerleştirilmiş büyük boyutlu taş blok) ve dikili taş geleneğiyle çok ayrı yerde. Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz çünkü burası sadece damgalı mezar taşlarıyla değil, aynı zamanda dikili mezar taşı, menhir geleneğiyle de çok önemli. Ayrıca mezarlık alanında Türkmen beylikleri döneminden sonra Geç Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarıyla karşılaşıyoruz, onlar da çok özel imgelerle kendilerini ifade etmiş." Mezarlığa defin işleminin devam ettiğine dikkati çeken Sağıroğlu, bunun, mezarlığın giderek tahrip olmasına yol açacağını, bu nedenle yeni definlerin durdurulması gerektiğini belirtti. Sağıroğlu, 2021 yılında Develi Belediyesinin desteğiyle mezarlık alanında lisans, doktora ve yüksek lisans kademesindeki öğrencileriyle 68 gün boyunca bir dizi çalışma yürüttüklerini, 437 mezar taşı üzerindeki likenleri temizlediklerini, mekanik temizleme yaptıklarını, taşların envanterini çıkarıp makale yazdıklarını sözlerine ekledi.
.

Kayseri'nin Develi ilçesine 43 kilometre uzaklıktaki Çataloluk Mahallesi'nde Zamantı Irmağı'nın kolu İkizler Çayı'nın hemen yanındaki mezarlık, Türk boylarının yanı sıra Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarına da ev sahipliği yapıyor.

Mahalle sakinlerinden hayatını kaybedenlerin de halen defnedildiği mezarlık Kargın, Bayındır, Eymir, Salur ve Alkaevli olmak üzere 5 Türk boyuna ait damgalı mezar taşlarıyla dikkati çekiyor.

Mezarlığı araştıran ve makaleler de yayımlayan Erciyes Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aslı Sağıroğlu, Türkistan coğrafyasından bu yana Türklerin ölü gömme adetlerini sürdürdüğünü, mezar taşlarının tapu senedi konumunda olduğunu söyledi.

Tarihi mezarlıktan, kültür ve tarih araştırmacısı Nezir Ötegen vasıtasıyla haberdar olduğunu ve bölgeye geldiğinde çok ilginç bir manzarayla karşılaştığını anlatan Sağıroğlu, "Anıt ağacının içinde iki mezar taşı beni karşıladı. Mezar taşlarından birinin üzerinde de damga vardı. Yaptığımız araştırmalar sonucunda bir Türk boyu damgası olduğunu öğrendik. Anıt ağaç yaklaşık 750 yıllık ve tescillenmiş karakavak. Bu tescile istinaden biz de mezar taşlarının bu anıt ağaçtan önce dikildiğine kanaat getirdik." dedi.

"Dünyada bile böyle örnek yok"

Sağıroğlu, Kilikya bölgesinden Kapadokya'ya geçmek isteyen konar göçer Türkmen boylarının Çataloğlu Mahallesi'ni bir üs gibi kullandıklarını, varlıklarını mezar taşlarından anladıklarını kaydetti.

Türk boylarının mezarları 750 yıllık ağacın gölgesinde zamana direniyor

Türk boylarının, mezarların üzerine kendi damgalarını işlediklerini aktaran Sağıroğlu, "Biz bu damgaları halıların, keçelerin, yaygılarının üzerinde de görebiliyoruz. Alkaevli boyuna ve Eymir boyuna ait ikişer mezar taşını tespit ettik. Anıt ağacının içindeki mezar taşı Kargın boyuna ait. En çok da Salur boyuna ait mezar taşı var. Türkiye'de, bir anıt ağacının içinde mezar taşına rastlamadım, bir örneği yok. Belki dünyada bile böyle örnek yok." diye konuştu.

"Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz"

Sağıroğlu, ilk Türk aşiretlerinin mezar taşlarının en önemli örneğinin Ahlat'ta bulunduğunu anımsatarak şöyle devam etti:

"Ahlat özellikle süslemeleri, menhir (Toprağa dikine yerleştirilmiş büyük boyutlu taş blok) ve dikili taş geleneğiyle çok ayrı yerde. Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz çünkü burası sadece damgalı mezar taşlarıyla değil, aynı zamanda dikili mezar taşı, menhir geleneğiyle de çok önemli. Ayrıca mezarlık alanında Türkmen beylikleri döneminden sonra Geç Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarıyla karşılaşıyoruz, onlar da çok özel imgelerle kendilerini ifade etmiş."

Mezarlığa defin işleminin devam ettiğine dikkati çeken Sağıroğlu, bunun, mezarlığın giderek tahrip olmasına yol açacağını, bu nedenle yeni definlerin durdurulması gerektiğini belirtti.

Sağıroğlu, 2021 yılında Develi Belediyesinin desteğiyle mezarlık alanında lisans, doktora ve yüksek lisans kademesindeki öğrencileriyle 68 gün boyunca bir dizi çalışma yürüttüklerini, 437 mezar taşı üzerindeki likenleri temizlediklerini, mekanik temizleme yaptıklarını, taşların envanterini çıkarıp makale yazdıklarını sözlerine ekledi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kureselakdeniz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Türk boylarının mezarları 750 yıllık ağacın gölgesinde zamana direniyor

Isparta 25.05.2025 - 15:29, Güncelleme: 25.05.2025 - 15:29
 

Türk boylarının mezarları 750 yıllık ağacın gölgesinde zamana direniyor

.

Kayseri'nin Develi ilçesine 43 kilometre uzaklıktaki Çataloluk Mahallesi'nde Zamantı Irmağı'nın kolu İkizler Çayı'nın hemen yanındaki mezarlık, Türk boylarının yanı sıra Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarına da ev sahipliği yapıyor. Mahalle sakinlerinden hayatını kaybedenlerin de halen defnedildiği mezarlık Kargın, Bayındır, Eymir, Salur ve Alkaevli olmak üzere 5 Türk boyuna ait damgalı mezar taşlarıyla dikkati çekiyor. Mezarlığı araştıran ve makaleler de yayımlayan Erciyes Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aslı Sağıroğlu, Türkistan coğrafyasından bu yana Türklerin ölü gömme adetlerini sürdürdüğünü, mezar taşlarının tapu senedi konumunda olduğunu söyledi. Tarihi mezarlıktan, kültür ve tarih araştırmacısı Nezir Ötegen vasıtasıyla haberdar olduğunu ve bölgeye geldiğinde çok ilginç bir manzarayla karşılaştığını anlatan Sağıroğlu, "Anıt ağacının içinde iki mezar taşı beni karşıladı. Mezar taşlarından birinin üzerinde de damga vardı. Yaptığımız araştırmalar sonucunda bir Türk boyu damgası olduğunu öğrendik. Anıt ağaç yaklaşık 750 yıllık ve tescillenmiş karakavak. Bu tescile istinaden biz de mezar taşlarının bu anıt ağaçtan önce dikildiğine kanaat getirdik." dedi. "Dünyada bile böyle örnek yok" Sağıroğlu, Kilikya bölgesinden Kapadokya'ya geçmek isteyen konar göçer Türkmen boylarının Çataloğlu Mahallesi'ni bir üs gibi kullandıklarını, varlıklarını mezar taşlarından anladıklarını kaydetti. Türk boylarının, mezarların üzerine kendi damgalarını işlediklerini aktaran Sağıroğlu, "Biz bu damgaları halıların, keçelerin, yaygılarının üzerinde de görebiliyoruz. Alkaevli boyuna ve Eymir boyuna ait ikişer mezar taşını tespit ettik. Anıt ağacının içindeki mezar taşı Kargın boyuna ait. En çok da Salur boyuna ait mezar taşı var. Türkiye'de, bir anıt ağacının içinde mezar taşına rastlamadım, bir örneği yok. Belki dünyada bile böyle örnek yok." diye konuştu. "Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz" Sağıroğlu, ilk Türk aşiretlerinin mezar taşlarının en önemli örneğinin Ahlat'ta bulunduğunu anımsatarak şöyle devam etti: "Ahlat özellikle süslemeleri, menhir (Toprağa dikine yerleştirilmiş büyük boyutlu taş blok) ve dikili taş geleneğiyle çok ayrı yerde. Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz çünkü burası sadece damgalı mezar taşlarıyla değil, aynı zamanda dikili mezar taşı, menhir geleneğiyle de çok önemli. Ayrıca mezarlık alanında Türkmen beylikleri döneminden sonra Geç Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarıyla karşılaşıyoruz, onlar da çok özel imgelerle kendilerini ifade etmiş." Mezarlığa defin işleminin devam ettiğine dikkati çeken Sağıroğlu, bunun, mezarlığın giderek tahrip olmasına yol açacağını, bu nedenle yeni definlerin durdurulması gerektiğini belirtti. Sağıroğlu, 2021 yılında Develi Belediyesinin desteğiyle mezarlık alanında lisans, doktora ve yüksek lisans kademesindeki öğrencileriyle 68 gün boyunca bir dizi çalışma yürüttüklerini, 437 mezar taşı üzerindeki likenleri temizlediklerini, mekanik temizleme yaptıklarını, taşların envanterini çıkarıp makale yazdıklarını sözlerine ekledi.
.

Kayseri'nin Develi ilçesine 43 kilometre uzaklıktaki Çataloluk Mahallesi'nde Zamantı Irmağı'nın kolu İkizler Çayı'nın hemen yanındaki mezarlık, Türk boylarının yanı sıra Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarına da ev sahipliği yapıyor.

Mahalle sakinlerinden hayatını kaybedenlerin de halen defnedildiği mezarlık Kargın, Bayındır, Eymir, Salur ve Alkaevli olmak üzere 5 Türk boyuna ait damgalı mezar taşlarıyla dikkati çekiyor.

Mezarlığı araştıran ve makaleler de yayımlayan Erciyes Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aslı Sağıroğlu, Türkistan coğrafyasından bu yana Türklerin ölü gömme adetlerini sürdürdüğünü, mezar taşlarının tapu senedi konumunda olduğunu söyledi.

Tarihi mezarlıktan, kültür ve tarih araştırmacısı Nezir Ötegen vasıtasıyla haberdar olduğunu ve bölgeye geldiğinde çok ilginç bir manzarayla karşılaştığını anlatan Sağıroğlu, "Anıt ağacının içinde iki mezar taşı beni karşıladı. Mezar taşlarından birinin üzerinde de damga vardı. Yaptığımız araştırmalar sonucunda bir Türk boyu damgası olduğunu öğrendik. Anıt ağaç yaklaşık 750 yıllık ve tescillenmiş karakavak. Bu tescile istinaden biz de mezar taşlarının bu anıt ağaçtan önce dikildiğine kanaat getirdik." dedi.

"Dünyada bile böyle örnek yok"

Sağıroğlu, Kilikya bölgesinden Kapadokya'ya geçmek isteyen konar göçer Türkmen boylarının Çataloğlu Mahallesi'ni bir üs gibi kullandıklarını, varlıklarını mezar taşlarından anladıklarını kaydetti.

Türk boylarının mezarları 750 yıllık ağacın gölgesinde zamana direniyor

Türk boylarının, mezarların üzerine kendi damgalarını işlediklerini aktaran Sağıroğlu, "Biz bu damgaları halıların, keçelerin, yaygılarının üzerinde de görebiliyoruz. Alkaevli boyuna ve Eymir boyuna ait ikişer mezar taşını tespit ettik. Anıt ağacının içindeki mezar taşı Kargın boyuna ait. En çok da Salur boyuna ait mezar taşı var. Türkiye'de, bir anıt ağacının içinde mezar taşına rastlamadım, bir örneği yok. Belki dünyada bile böyle örnek yok." diye konuştu.

"Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz"

Sağıroğlu, ilk Türk aşiretlerinin mezar taşlarının en önemli örneğinin Ahlat'ta bulunduğunu anımsatarak şöyle devam etti:

"Ahlat özellikle süslemeleri, menhir (Toprağa dikine yerleştirilmiş büyük boyutlu taş blok) ve dikili taş geleneğiyle çok ayrı yerde. Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz çünkü burası sadece damgalı mezar taşlarıyla değil, aynı zamanda dikili mezar taşı, menhir geleneğiyle de çok önemli. Ayrıca mezarlık alanında Türkmen beylikleri döneminden sonra Geç Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarıyla karşılaşıyoruz, onlar da çok özel imgelerle kendilerini ifade etmiş."

Mezarlığa defin işleminin devam ettiğine dikkati çeken Sağıroğlu, bunun, mezarlığın giderek tahrip olmasına yol açacağını, bu nedenle yeni definlerin durdurulması gerektiğini belirtti.

Sağıroğlu, 2021 yılında Develi Belediyesinin desteğiyle mezarlık alanında lisans, doktora ve yüksek lisans kademesindeki öğrencileriyle 68 gün boyunca bir dizi çalışma yürüttüklerini, 437 mezar taşı üzerindeki likenleri temizlediklerini, mekanik temizleme yaptıklarını, taşların envanterini çıkarıp makale yazdıklarını sözlerine ekledi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kureselakdeniz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Türk boylarının mezarları 750 yıllık ağacın gölgesinde zamana direniyor

Isparta 25.05.2025 - 15:29, Güncelleme: 25.05.2025 - 15:29
 

Türk boylarının mezarları 750 yıllık ağacın gölgesinde zamana direniyor

.

Kayseri'nin Develi ilçesine 43 kilometre uzaklıktaki Çataloluk Mahallesi'nde Zamantı Irmağı'nın kolu İkizler Çayı'nın hemen yanındaki mezarlık, Türk boylarının yanı sıra Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarına da ev sahipliği yapıyor. Mahalle sakinlerinden hayatını kaybedenlerin de halen defnedildiği mezarlık Kargın, Bayındır, Eymir, Salur ve Alkaevli olmak üzere 5 Türk boyuna ait damgalı mezar taşlarıyla dikkati çekiyor. Mezarlığı araştıran ve makaleler de yayımlayan Erciyes Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aslı Sağıroğlu, Türkistan coğrafyasından bu yana Türklerin ölü gömme adetlerini sürdürdüğünü, mezar taşlarının tapu senedi konumunda olduğunu söyledi. Tarihi mezarlıktan, kültür ve tarih araştırmacısı Nezir Ötegen vasıtasıyla haberdar olduğunu ve bölgeye geldiğinde çok ilginç bir manzarayla karşılaştığını anlatan Sağıroğlu, "Anıt ağacının içinde iki mezar taşı beni karşıladı. Mezar taşlarından birinin üzerinde de damga vardı. Yaptığımız araştırmalar sonucunda bir Türk boyu damgası olduğunu öğrendik. Anıt ağaç yaklaşık 750 yıllık ve tescillenmiş karakavak. Bu tescile istinaden biz de mezar taşlarının bu anıt ağaçtan önce dikildiğine kanaat getirdik." dedi. "Dünyada bile böyle örnek yok" Sağıroğlu, Kilikya bölgesinden Kapadokya'ya geçmek isteyen konar göçer Türkmen boylarının Çataloğlu Mahallesi'ni bir üs gibi kullandıklarını, varlıklarını mezar taşlarından anladıklarını kaydetti. Türk boylarının, mezarların üzerine kendi damgalarını işlediklerini aktaran Sağıroğlu, "Biz bu damgaları halıların, keçelerin, yaygılarının üzerinde de görebiliyoruz. Alkaevli boyuna ve Eymir boyuna ait ikişer mezar taşını tespit ettik. Anıt ağacının içindeki mezar taşı Kargın boyuna ait. En çok da Salur boyuna ait mezar taşı var. Türkiye'de, bir anıt ağacının içinde mezar taşına rastlamadım, bir örneği yok. Belki dünyada bile böyle örnek yok." diye konuştu. "Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz" Sağıroğlu, ilk Türk aşiretlerinin mezar taşlarının en önemli örneğinin Ahlat'ta bulunduğunu anımsatarak şöyle devam etti: "Ahlat özellikle süslemeleri, menhir (Toprağa dikine yerleştirilmiş büyük boyutlu taş blok) ve dikili taş geleneğiyle çok ayrı yerde. Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz çünkü burası sadece damgalı mezar taşlarıyla değil, aynı zamanda dikili mezar taşı, menhir geleneğiyle de çok önemli. Ayrıca mezarlık alanında Türkmen beylikleri döneminden sonra Geç Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarıyla karşılaşıyoruz, onlar da çok özel imgelerle kendilerini ifade etmiş." Mezarlığa defin işleminin devam ettiğine dikkati çeken Sağıroğlu, bunun, mezarlığın giderek tahrip olmasına yol açacağını, bu nedenle yeni definlerin durdurulması gerektiğini belirtti. Sağıroğlu, 2021 yılında Develi Belediyesinin desteğiyle mezarlık alanında lisans, doktora ve yüksek lisans kademesindeki öğrencileriyle 68 gün boyunca bir dizi çalışma yürüttüklerini, 437 mezar taşı üzerindeki likenleri temizlediklerini, mekanik temizleme yaptıklarını, taşların envanterini çıkarıp makale yazdıklarını sözlerine ekledi.
.

Kayseri'nin Develi ilçesine 43 kilometre uzaklıktaki Çataloluk Mahallesi'nde Zamantı Irmağı'nın kolu İkizler Çayı'nın hemen yanındaki mezarlık, Türk boylarının yanı sıra Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarına da ev sahipliği yapıyor.

Mahalle sakinlerinden hayatını kaybedenlerin de halen defnedildiği mezarlık Kargın, Bayındır, Eymir, Salur ve Alkaevli olmak üzere 5 Türk boyuna ait damgalı mezar taşlarıyla dikkati çekiyor.

Mezarlığı araştıran ve makaleler de yayımlayan Erciyes Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aslı Sağıroğlu, Türkistan coğrafyasından bu yana Türklerin ölü gömme adetlerini sürdürdüğünü, mezar taşlarının tapu senedi konumunda olduğunu söyledi.

Tarihi mezarlıktan, kültür ve tarih araştırmacısı Nezir Ötegen vasıtasıyla haberdar olduğunu ve bölgeye geldiğinde çok ilginç bir manzarayla karşılaştığını anlatan Sağıroğlu, "Anıt ağacının içinde iki mezar taşı beni karşıladı. Mezar taşlarından birinin üzerinde de damga vardı. Yaptığımız araştırmalar sonucunda bir Türk boyu damgası olduğunu öğrendik. Anıt ağaç yaklaşık 750 yıllık ve tescillenmiş karakavak. Bu tescile istinaden biz de mezar taşlarının bu anıt ağaçtan önce dikildiğine kanaat getirdik." dedi.

"Dünyada bile böyle örnek yok"

Sağıroğlu, Kilikya bölgesinden Kapadokya'ya geçmek isteyen konar göçer Türkmen boylarının Çataloğlu Mahallesi'ni bir üs gibi kullandıklarını, varlıklarını mezar taşlarından anladıklarını kaydetti.

Türk boylarının mezarları 750 yıllık ağacın gölgesinde zamana direniyor

Türk boylarının, mezarların üzerine kendi damgalarını işlediklerini aktaran Sağıroğlu, "Biz bu damgaları halıların, keçelerin, yaygılarının üzerinde de görebiliyoruz. Alkaevli boyuna ve Eymir boyuna ait ikişer mezar taşını tespit ettik. Anıt ağacının içindeki mezar taşı Kargın boyuna ait. En çok da Salur boyuna ait mezar taşı var. Türkiye'de, bir anıt ağacının içinde mezar taşına rastlamadım, bir örneği yok. Belki dünyada bile böyle örnek yok." diye konuştu.

"Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz"

Sağıroğlu, ilk Türk aşiretlerinin mezar taşlarının en önemli örneğinin Ahlat'ta bulunduğunu anımsatarak şöyle devam etti:

"Ahlat özellikle süslemeleri, menhir (Toprağa dikine yerleştirilmiş büyük boyutlu taş blok) ve dikili taş geleneğiyle çok ayrı yerde. Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz çünkü burası sadece damgalı mezar taşlarıyla değil, aynı zamanda dikili mezar taşı, menhir geleneğiyle de çok önemli. Ayrıca mezarlık alanında Türkmen beylikleri döneminden sonra Geç Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarıyla karşılaşıyoruz, onlar da çok özel imgelerle kendilerini ifade etmiş."

Mezarlığa defin işleminin devam ettiğine dikkati çeken Sağıroğlu, bunun, mezarlığın giderek tahrip olmasına yol açacağını, bu nedenle yeni definlerin durdurulması gerektiğini belirtti.

Sağıroğlu, 2021 yılında Develi Belediyesinin desteğiyle mezarlık alanında lisans, doktora ve yüksek lisans kademesindeki öğrencileriyle 68 gün boyunca bir dizi çalışma yürüttüklerini, 437 mezar taşı üzerindeki likenleri temizlediklerini, mekanik temizleme yaptıklarını, taşların envanterini çıkarıp makale yazdıklarını sözlerine ekledi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kureselakdeniz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Türk boylarının mezarları 750 yıllık ağacın gölgesinde zamana direniyor

Isparta 25.05.2025 - 15:29, Güncelleme: 25.05.2025 - 15:29
 

Türk boylarının mezarları 750 yıllık ağacın gölgesinde zamana direniyor

.

Kayseri'nin Develi ilçesine 43 kilometre uzaklıktaki Çataloluk Mahallesi'nde Zamantı Irmağı'nın kolu İkizler Çayı'nın hemen yanındaki mezarlık, Türk boylarının yanı sıra Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarına da ev sahipliği yapıyor. Mahalle sakinlerinden hayatını kaybedenlerin de halen defnedildiği mezarlık Kargın, Bayındır, Eymir, Salur ve Alkaevli olmak üzere 5 Türk boyuna ait damgalı mezar taşlarıyla dikkati çekiyor. Mezarlığı araştıran ve makaleler de yayımlayan Erciyes Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aslı Sağıroğlu, Türkistan coğrafyasından bu yana Türklerin ölü gömme adetlerini sürdürdüğünü, mezar taşlarının tapu senedi konumunda olduğunu söyledi. Tarihi mezarlıktan, kültür ve tarih araştırmacısı Nezir Ötegen vasıtasıyla haberdar olduğunu ve bölgeye geldiğinde çok ilginç bir manzarayla karşılaştığını anlatan Sağıroğlu, "Anıt ağacının içinde iki mezar taşı beni karşıladı. Mezar taşlarından birinin üzerinde de damga vardı. Yaptığımız araştırmalar sonucunda bir Türk boyu damgası olduğunu öğrendik. Anıt ağaç yaklaşık 750 yıllık ve tescillenmiş karakavak. Bu tescile istinaden biz de mezar taşlarının bu anıt ağaçtan önce dikildiğine kanaat getirdik." dedi. "Dünyada bile böyle örnek yok" Sağıroğlu, Kilikya bölgesinden Kapadokya'ya geçmek isteyen konar göçer Türkmen boylarının Çataloğlu Mahallesi'ni bir üs gibi kullandıklarını, varlıklarını mezar taşlarından anladıklarını kaydetti. Türk boylarının, mezarların üzerine kendi damgalarını işlediklerini aktaran Sağıroğlu, "Biz bu damgaları halıların, keçelerin, yaygılarının üzerinde de görebiliyoruz. Alkaevli boyuna ve Eymir boyuna ait ikişer mezar taşını tespit ettik. Anıt ağacının içindeki mezar taşı Kargın boyuna ait. En çok da Salur boyuna ait mezar taşı var. Türkiye'de, bir anıt ağacının içinde mezar taşına rastlamadım, bir örneği yok. Belki dünyada bile böyle örnek yok." diye konuştu. "Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz" Sağıroğlu, ilk Türk aşiretlerinin mezar taşlarının en önemli örneğinin Ahlat'ta bulunduğunu anımsatarak şöyle devam etti: "Ahlat özellikle süslemeleri, menhir (Toprağa dikine yerleştirilmiş büyük boyutlu taş blok) ve dikili taş geleneğiyle çok ayrı yerde. Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz çünkü burası sadece damgalı mezar taşlarıyla değil, aynı zamanda dikili mezar taşı, menhir geleneğiyle de çok önemli. Ayrıca mezarlık alanında Türkmen beylikleri döneminden sonra Geç Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarıyla karşılaşıyoruz, onlar da çok özel imgelerle kendilerini ifade etmiş." Mezarlığa defin işleminin devam ettiğine dikkati çeken Sağıroğlu, bunun, mezarlığın giderek tahrip olmasına yol açacağını, bu nedenle yeni definlerin durdurulması gerektiğini belirtti. Sağıroğlu, 2021 yılında Develi Belediyesinin desteğiyle mezarlık alanında lisans, doktora ve yüksek lisans kademesindeki öğrencileriyle 68 gün boyunca bir dizi çalışma yürüttüklerini, 437 mezar taşı üzerindeki likenleri temizlediklerini, mekanik temizleme yaptıklarını, taşların envanterini çıkarıp makale yazdıklarını sözlerine ekledi.
.

Kayseri'nin Develi ilçesine 43 kilometre uzaklıktaki Çataloluk Mahallesi'nde Zamantı Irmağı'nın kolu İkizler Çayı'nın hemen yanındaki mezarlık, Türk boylarının yanı sıra Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarına da ev sahipliği yapıyor.

Mahalle sakinlerinden hayatını kaybedenlerin de halen defnedildiği mezarlık Kargın, Bayındır, Eymir, Salur ve Alkaevli olmak üzere 5 Türk boyuna ait damgalı mezar taşlarıyla dikkati çekiyor.

Mezarlığı araştıran ve makaleler de yayımlayan Erciyes Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aslı Sağıroğlu, Türkistan coğrafyasından bu yana Türklerin ölü gömme adetlerini sürdürdüğünü, mezar taşlarının tapu senedi konumunda olduğunu söyledi.

Tarihi mezarlıktan, kültür ve tarih araştırmacısı Nezir Ötegen vasıtasıyla haberdar olduğunu ve bölgeye geldiğinde çok ilginç bir manzarayla karşılaştığını anlatan Sağıroğlu, "Anıt ağacının içinde iki mezar taşı beni karşıladı. Mezar taşlarından birinin üzerinde de damga vardı. Yaptığımız araştırmalar sonucunda bir Türk boyu damgası olduğunu öğrendik. Anıt ağaç yaklaşık 750 yıllık ve tescillenmiş karakavak. Bu tescile istinaden biz de mezar taşlarının bu anıt ağaçtan önce dikildiğine kanaat getirdik." dedi.

"Dünyada bile böyle örnek yok"

Sağıroğlu, Kilikya bölgesinden Kapadokya'ya geçmek isteyen konar göçer Türkmen boylarının Çataloğlu Mahallesi'ni bir üs gibi kullandıklarını, varlıklarını mezar taşlarından anladıklarını kaydetti.

Türk boylarının mezarları 750 yıllık ağacın gölgesinde zamana direniyor

Türk boylarının, mezarların üzerine kendi damgalarını işlediklerini aktaran Sağıroğlu, "Biz bu damgaları halıların, keçelerin, yaygılarının üzerinde de görebiliyoruz. Alkaevli boyuna ve Eymir boyuna ait ikişer mezar taşını tespit ettik. Anıt ağacının içindeki mezar taşı Kargın boyuna ait. En çok da Salur boyuna ait mezar taşı var. Türkiye'de, bir anıt ağacının içinde mezar taşına rastlamadım, bir örneği yok. Belki dünyada bile böyle örnek yok." diye konuştu.

"Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz"

Sağıroğlu, ilk Türk aşiretlerinin mezar taşlarının en önemli örneğinin Ahlat'ta bulunduğunu anımsatarak şöyle devam etti:

"Ahlat özellikle süslemeleri, menhir (Toprağa dikine yerleştirilmiş büyük boyutlu taş blok) ve dikili taş geleneğiyle çok ayrı yerde. Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz çünkü burası sadece damgalı mezar taşlarıyla değil, aynı zamanda dikili mezar taşı, menhir geleneğiyle de çok önemli. Ayrıca mezarlık alanında Türkmen beylikleri döneminden sonra Geç Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarıyla karşılaşıyoruz, onlar da çok özel imgelerle kendilerini ifade etmiş."

Mezarlığa defin işleminin devam ettiğine dikkati çeken Sağıroğlu, bunun, mezarlığın giderek tahrip olmasına yol açacağını, bu nedenle yeni definlerin durdurulması gerektiğini belirtti.

Sağıroğlu, 2021 yılında Develi Belediyesinin desteğiyle mezarlık alanında lisans, doktora ve yüksek lisans kademesindeki öğrencileriyle 68 gün boyunca bir dizi çalışma yürüttüklerini, 437 mezar taşı üzerindeki likenleri temizlediklerini, mekanik temizleme yaptıklarını, taşların envanterini çıkarıp makale yazdıklarını sözlerine ekledi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kureselakdeniz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Türk boylarının mezarları 750 yıllık ağacın gölgesinde zamana direniyor

Isparta 25.05.2025 - 15:29, Güncelleme: 25.05.2025 - 15:29
 

Türk boylarının mezarları 750 yıllık ağacın gölgesinde zamana direniyor

.

Kayseri'nin Develi ilçesine 43 kilometre uzaklıktaki Çataloluk Mahallesi'nde Zamantı Irmağı'nın kolu İkizler Çayı'nın hemen yanındaki mezarlık, Türk boylarının yanı sıra Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarına da ev sahipliği yapıyor. Mahalle sakinlerinden hayatını kaybedenlerin de halen defnedildiği mezarlık Kargın, Bayındır, Eymir, Salur ve Alkaevli olmak üzere 5 Türk boyuna ait damgalı mezar taşlarıyla dikkati çekiyor. Mezarlığı araştıran ve makaleler de yayımlayan Erciyes Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aslı Sağıroğlu, Türkistan coğrafyasından bu yana Türklerin ölü gömme adetlerini sürdürdüğünü, mezar taşlarının tapu senedi konumunda olduğunu söyledi. Tarihi mezarlıktan, kültür ve tarih araştırmacısı Nezir Ötegen vasıtasıyla haberdar olduğunu ve bölgeye geldiğinde çok ilginç bir manzarayla karşılaştığını anlatan Sağıroğlu, "Anıt ağacının içinde iki mezar taşı beni karşıladı. Mezar taşlarından birinin üzerinde de damga vardı. Yaptığımız araştırmalar sonucunda bir Türk boyu damgası olduğunu öğrendik. Anıt ağaç yaklaşık 750 yıllık ve tescillenmiş karakavak. Bu tescile istinaden biz de mezar taşlarının bu anıt ağaçtan önce dikildiğine kanaat getirdik." dedi. "Dünyada bile böyle örnek yok" Sağıroğlu, Kilikya bölgesinden Kapadokya'ya geçmek isteyen konar göçer Türkmen boylarının Çataloğlu Mahallesi'ni bir üs gibi kullandıklarını, varlıklarını mezar taşlarından anladıklarını kaydetti. Türk boylarının, mezarların üzerine kendi damgalarını işlediklerini aktaran Sağıroğlu, "Biz bu damgaları halıların, keçelerin, yaygılarının üzerinde de görebiliyoruz. Alkaevli boyuna ve Eymir boyuna ait ikişer mezar taşını tespit ettik. Anıt ağacının içindeki mezar taşı Kargın boyuna ait. En çok da Salur boyuna ait mezar taşı var. Türkiye'de, bir anıt ağacının içinde mezar taşına rastlamadım, bir örneği yok. Belki dünyada bile böyle örnek yok." diye konuştu. "Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz" Sağıroğlu, ilk Türk aşiretlerinin mezar taşlarının en önemli örneğinin Ahlat'ta bulunduğunu anımsatarak şöyle devam etti: "Ahlat özellikle süslemeleri, menhir (Toprağa dikine yerleştirilmiş büyük boyutlu taş blok) ve dikili taş geleneğiyle çok ayrı yerde. Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz çünkü burası sadece damgalı mezar taşlarıyla değil, aynı zamanda dikili mezar taşı, menhir geleneğiyle de çok önemli. Ayrıca mezarlık alanında Türkmen beylikleri döneminden sonra Geç Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarıyla karşılaşıyoruz, onlar da çok özel imgelerle kendilerini ifade etmiş." Mezarlığa defin işleminin devam ettiğine dikkati çeken Sağıroğlu, bunun, mezarlığın giderek tahrip olmasına yol açacağını, bu nedenle yeni definlerin durdurulması gerektiğini belirtti. Sağıroğlu, 2021 yılında Develi Belediyesinin desteğiyle mezarlık alanında lisans, doktora ve yüksek lisans kademesindeki öğrencileriyle 68 gün boyunca bir dizi çalışma yürüttüklerini, 437 mezar taşı üzerindeki likenleri temizlediklerini, mekanik temizleme yaptıklarını, taşların envanterini çıkarıp makale yazdıklarını sözlerine ekledi.
.

Kayseri'nin Develi ilçesine 43 kilometre uzaklıktaki Çataloluk Mahallesi'nde Zamantı Irmağı'nın kolu İkizler Çayı'nın hemen yanındaki mezarlık, Türk boylarının yanı sıra Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarına da ev sahipliği yapıyor.

Mahalle sakinlerinden hayatını kaybedenlerin de halen defnedildiği mezarlık Kargın, Bayındır, Eymir, Salur ve Alkaevli olmak üzere 5 Türk boyuna ait damgalı mezar taşlarıyla dikkati çekiyor.

Mezarlığı araştıran ve makaleler de yayımlayan Erciyes Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aslı Sağıroğlu, Türkistan coğrafyasından bu yana Türklerin ölü gömme adetlerini sürdürdüğünü, mezar taşlarının tapu senedi konumunda olduğunu söyledi.

Tarihi mezarlıktan, kültür ve tarih araştırmacısı Nezir Ötegen vasıtasıyla haberdar olduğunu ve bölgeye geldiğinde çok ilginç bir manzarayla karşılaştığını anlatan Sağıroğlu, "Anıt ağacının içinde iki mezar taşı beni karşıladı. Mezar taşlarından birinin üzerinde de damga vardı. Yaptığımız araştırmalar sonucunda bir Türk boyu damgası olduğunu öğrendik. Anıt ağaç yaklaşık 750 yıllık ve tescillenmiş karakavak. Bu tescile istinaden biz de mezar taşlarının bu anıt ağaçtan önce dikildiğine kanaat getirdik." dedi.

"Dünyada bile böyle örnek yok"

Sağıroğlu, Kilikya bölgesinden Kapadokya'ya geçmek isteyen konar göçer Türkmen boylarının Çataloğlu Mahallesi'ni bir üs gibi kullandıklarını, varlıklarını mezar taşlarından anladıklarını kaydetti.

Türk boylarının mezarları 750 yıllık ağacın gölgesinde zamana direniyor

Türk boylarının, mezarların üzerine kendi damgalarını işlediklerini aktaran Sağıroğlu, "Biz bu damgaları halıların, keçelerin, yaygılarının üzerinde de görebiliyoruz. Alkaevli boyuna ve Eymir boyuna ait ikişer mezar taşını tespit ettik. Anıt ağacının içindeki mezar taşı Kargın boyuna ait. En çok da Salur boyuna ait mezar taşı var. Türkiye'de, bir anıt ağacının içinde mezar taşına rastlamadım, bir örneği yok. Belki dünyada bile böyle örnek yok." diye konuştu.

"Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz"

Sağıroğlu, ilk Türk aşiretlerinin mezar taşlarının en önemli örneğinin Ahlat'ta bulunduğunu anımsatarak şöyle devam etti:

"Ahlat özellikle süslemeleri, menhir (Toprağa dikine yerleştirilmiş büyük boyutlu taş blok) ve dikili taş geleneğiyle çok ayrı yerde. Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz çünkü burası sadece damgalı mezar taşlarıyla değil, aynı zamanda dikili mezar taşı, menhir geleneğiyle de çok önemli. Ayrıca mezarlık alanında Türkmen beylikleri döneminden sonra Geç Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarıyla karşılaşıyoruz, onlar da çok özel imgelerle kendilerini ifade etmiş."

Mezarlığa defin işleminin devam ettiğine dikkati çeken Sağıroğlu, bunun, mezarlığın giderek tahrip olmasına yol açacağını, bu nedenle yeni definlerin durdurulması gerektiğini belirtti.

Sağıroğlu, 2021 yılında Develi Belediyesinin desteğiyle mezarlık alanında lisans, doktora ve yüksek lisans kademesindeki öğrencileriyle 68 gün boyunca bir dizi çalışma yürüttüklerini, 437 mezar taşı üzerindeki likenleri temizlediklerini, mekanik temizleme yaptıklarını, taşların envanterini çıkarıp makale yazdıklarını sözlerine ekledi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kureselakdeniz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Türk boylarının mezarları 750 yıllık ağacın gölgesinde zamana direniyor

Isparta 25.05.2025 - 15:29, Güncelleme: 25.05.2025 - 15:29
 

Türk boylarının mezarları 750 yıllık ağacın gölgesinde zamana direniyor

.

Kayseri'nin Develi ilçesine 43 kilometre uzaklıktaki Çataloluk Mahallesi'nde Zamantı Irmağı'nın kolu İkizler Çayı'nın hemen yanındaki mezarlık, Türk boylarının yanı sıra Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarına da ev sahipliği yapıyor. Mahalle sakinlerinden hayatını kaybedenlerin de halen defnedildiği mezarlık Kargın, Bayındır, Eymir, Salur ve Alkaevli olmak üzere 5 Türk boyuna ait damgalı mezar taşlarıyla dikkati çekiyor. Mezarlığı araştıran ve makaleler de yayımlayan Erciyes Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aslı Sağıroğlu, Türkistan coğrafyasından bu yana Türklerin ölü gömme adetlerini sürdürdüğünü, mezar taşlarının tapu senedi konumunda olduğunu söyledi. Tarihi mezarlıktan, kültür ve tarih araştırmacısı Nezir Ötegen vasıtasıyla haberdar olduğunu ve bölgeye geldiğinde çok ilginç bir manzarayla karşılaştığını anlatan Sağıroğlu, "Anıt ağacının içinde iki mezar taşı beni karşıladı. Mezar taşlarından birinin üzerinde de damga vardı. Yaptığımız araştırmalar sonucunda bir Türk boyu damgası olduğunu öğrendik. Anıt ağaç yaklaşık 750 yıllık ve tescillenmiş karakavak. Bu tescile istinaden biz de mezar taşlarının bu anıt ağaçtan önce dikildiğine kanaat getirdik." dedi. "Dünyada bile böyle örnek yok" Sağıroğlu, Kilikya bölgesinden Kapadokya'ya geçmek isteyen konar göçer Türkmen boylarının Çataloğlu Mahallesi'ni bir üs gibi kullandıklarını, varlıklarını mezar taşlarından anladıklarını kaydetti. Türk boylarının, mezarların üzerine kendi damgalarını işlediklerini aktaran Sağıroğlu, "Biz bu damgaları halıların, keçelerin, yaygılarının üzerinde de görebiliyoruz. Alkaevli boyuna ve Eymir boyuna ait ikişer mezar taşını tespit ettik. Anıt ağacının içindeki mezar taşı Kargın boyuna ait. En çok da Salur boyuna ait mezar taşı var. Türkiye'de, bir anıt ağacının içinde mezar taşına rastlamadım, bir örneği yok. Belki dünyada bile böyle örnek yok." diye konuştu. "Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz" Sağıroğlu, ilk Türk aşiretlerinin mezar taşlarının en önemli örneğinin Ahlat'ta bulunduğunu anımsatarak şöyle devam etti: "Ahlat özellikle süslemeleri, menhir (Toprağa dikine yerleştirilmiş büyük boyutlu taş blok) ve dikili taş geleneğiyle çok ayrı yerde. Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz çünkü burası sadece damgalı mezar taşlarıyla değil, aynı zamanda dikili mezar taşı, menhir geleneğiyle de çok önemli. Ayrıca mezarlık alanında Türkmen beylikleri döneminden sonra Geç Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarıyla karşılaşıyoruz, onlar da çok özel imgelerle kendilerini ifade etmiş." Mezarlığa defin işleminin devam ettiğine dikkati çeken Sağıroğlu, bunun, mezarlığın giderek tahrip olmasına yol açacağını, bu nedenle yeni definlerin durdurulması gerektiğini belirtti. Sağıroğlu, 2021 yılında Develi Belediyesinin desteğiyle mezarlık alanında lisans, doktora ve yüksek lisans kademesindeki öğrencileriyle 68 gün boyunca bir dizi çalışma yürüttüklerini, 437 mezar taşı üzerindeki likenleri temizlediklerini, mekanik temizleme yaptıklarını, taşların envanterini çıkarıp makale yazdıklarını sözlerine ekledi.
.

Kayseri'nin Develi ilçesine 43 kilometre uzaklıktaki Çataloluk Mahallesi'nde Zamantı Irmağı'nın kolu İkizler Çayı'nın hemen yanındaki mezarlık, Türk boylarının yanı sıra Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarına da ev sahipliği yapıyor.

Mahalle sakinlerinden hayatını kaybedenlerin de halen defnedildiği mezarlık Kargın, Bayındır, Eymir, Salur ve Alkaevli olmak üzere 5 Türk boyuna ait damgalı mezar taşlarıyla dikkati çekiyor.

Mezarlığı araştıran ve makaleler de yayımlayan Erciyes Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aslı Sağıroğlu, Türkistan coğrafyasından bu yana Türklerin ölü gömme adetlerini sürdürdüğünü, mezar taşlarının tapu senedi konumunda olduğunu söyledi.

Tarihi mezarlıktan, kültür ve tarih araştırmacısı Nezir Ötegen vasıtasıyla haberdar olduğunu ve bölgeye geldiğinde çok ilginç bir manzarayla karşılaştığını anlatan Sağıroğlu, "Anıt ağacının içinde iki mezar taşı beni karşıladı. Mezar taşlarından birinin üzerinde de damga vardı. Yaptığımız araştırmalar sonucunda bir Türk boyu damgası olduğunu öğrendik. Anıt ağaç yaklaşık 750 yıllık ve tescillenmiş karakavak. Bu tescile istinaden biz de mezar taşlarının bu anıt ağaçtan önce dikildiğine kanaat getirdik." dedi.

"Dünyada bile böyle örnek yok"

Sağıroğlu, Kilikya bölgesinden Kapadokya'ya geçmek isteyen konar göçer Türkmen boylarının Çataloğlu Mahallesi'ni bir üs gibi kullandıklarını, varlıklarını mezar taşlarından anladıklarını kaydetti.

Türk boylarının mezarları 750 yıllık ağacın gölgesinde zamana direniyor

Türk boylarının, mezarların üzerine kendi damgalarını işlediklerini aktaran Sağıroğlu, "Biz bu damgaları halıların, keçelerin, yaygılarının üzerinde de görebiliyoruz. Alkaevli boyuna ve Eymir boyuna ait ikişer mezar taşını tespit ettik. Anıt ağacının içindeki mezar taşı Kargın boyuna ait. En çok da Salur boyuna ait mezar taşı var. Türkiye'de, bir anıt ağacının içinde mezar taşına rastlamadım, bir örneği yok. Belki dünyada bile böyle örnek yok." diye konuştu.

"Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz"

Sağıroğlu, ilk Türk aşiretlerinin mezar taşlarının en önemli örneğinin Ahlat'ta bulunduğunu anımsatarak şöyle devam etti:

"Ahlat özellikle süslemeleri, menhir (Toprağa dikine yerleştirilmiş büyük boyutlu taş blok) ve dikili taş geleneğiyle çok ayrı yerde. Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz çünkü burası sadece damgalı mezar taşlarıyla değil, aynı zamanda dikili mezar taşı, menhir geleneğiyle de çok önemli. Ayrıca mezarlık alanında Türkmen beylikleri döneminden sonra Geç Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarıyla karşılaşıyoruz, onlar da çok özel imgelerle kendilerini ifade etmiş."

Mezarlığa defin işleminin devam ettiğine dikkati çeken Sağıroğlu, bunun, mezarlığın giderek tahrip olmasına yol açacağını, bu nedenle yeni definlerin durdurulması gerektiğini belirtti.

Sağıroğlu, 2021 yılında Develi Belediyesinin desteğiyle mezarlık alanında lisans, doktora ve yüksek lisans kademesindeki öğrencileriyle 68 gün boyunca bir dizi çalışma yürüttüklerini, 437 mezar taşı üzerindeki likenleri temizlediklerini, mekanik temizleme yaptıklarını, taşların envanterini çıkarıp makale yazdıklarını sözlerine ekledi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kureselakdeniz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Türk boylarının mezarları 750 yıllık ağacın gölgesinde zamana direniyor

Isparta 25.05.2025 - 15:29, Güncelleme: 25.05.2025 - 15:29
 

Türk boylarının mezarları 750 yıllık ağacın gölgesinde zamana direniyor

.

Kayseri'nin Develi ilçesine 43 kilometre uzaklıktaki Çataloluk Mahallesi'nde Zamantı Irmağı'nın kolu İkizler Çayı'nın hemen yanındaki mezarlık, Türk boylarının yanı sıra Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarına da ev sahipliği yapıyor. Mahalle sakinlerinden hayatını kaybedenlerin de halen defnedildiği mezarlık Kargın, Bayındır, Eymir, Salur ve Alkaevli olmak üzere 5 Türk boyuna ait damgalı mezar taşlarıyla dikkati çekiyor. Mezarlığı araştıran ve makaleler de yayımlayan Erciyes Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aslı Sağıroğlu, Türkistan coğrafyasından bu yana Türklerin ölü gömme adetlerini sürdürdüğünü, mezar taşlarının tapu senedi konumunda olduğunu söyledi. Tarihi mezarlıktan, kültür ve tarih araştırmacısı Nezir Ötegen vasıtasıyla haberdar olduğunu ve bölgeye geldiğinde çok ilginç bir manzarayla karşılaştığını anlatan Sağıroğlu, "Anıt ağacının içinde iki mezar taşı beni karşıladı. Mezar taşlarından birinin üzerinde de damga vardı. Yaptığımız araştırmalar sonucunda bir Türk boyu damgası olduğunu öğrendik. Anıt ağaç yaklaşık 750 yıllık ve tescillenmiş karakavak. Bu tescile istinaden biz de mezar taşlarının bu anıt ağaçtan önce dikildiğine kanaat getirdik." dedi. "Dünyada bile böyle örnek yok" Sağıroğlu, Kilikya bölgesinden Kapadokya'ya geçmek isteyen konar göçer Türkmen boylarının Çataloğlu Mahallesi'ni bir üs gibi kullandıklarını, varlıklarını mezar taşlarından anladıklarını kaydetti. Türk boylarının, mezarların üzerine kendi damgalarını işlediklerini aktaran Sağıroğlu, "Biz bu damgaları halıların, keçelerin, yaygılarının üzerinde de görebiliyoruz. Alkaevli boyuna ve Eymir boyuna ait ikişer mezar taşını tespit ettik. Anıt ağacının içindeki mezar taşı Kargın boyuna ait. En çok da Salur boyuna ait mezar taşı var. Türkiye'de, bir anıt ağacının içinde mezar taşına rastlamadım, bir örneği yok. Belki dünyada bile böyle örnek yok." diye konuştu. "Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz" Sağıroğlu, ilk Türk aşiretlerinin mezar taşlarının en önemli örneğinin Ahlat'ta bulunduğunu anımsatarak şöyle devam etti: "Ahlat özellikle süslemeleri, menhir (Toprağa dikine yerleştirilmiş büyük boyutlu taş blok) ve dikili taş geleneğiyle çok ayrı yerde. Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz çünkü burası sadece damgalı mezar taşlarıyla değil, aynı zamanda dikili mezar taşı, menhir geleneğiyle de çok önemli. Ayrıca mezarlık alanında Türkmen beylikleri döneminden sonra Geç Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarıyla karşılaşıyoruz, onlar da çok özel imgelerle kendilerini ifade etmiş." Mezarlığa defin işleminin devam ettiğine dikkati çeken Sağıroğlu, bunun, mezarlığın giderek tahrip olmasına yol açacağını, bu nedenle yeni definlerin durdurulması gerektiğini belirtti. Sağıroğlu, 2021 yılında Develi Belediyesinin desteğiyle mezarlık alanında lisans, doktora ve yüksek lisans kademesindeki öğrencileriyle 68 gün boyunca bir dizi çalışma yürüttüklerini, 437 mezar taşı üzerindeki likenleri temizlediklerini, mekanik temizleme yaptıklarını, taşların envanterini çıkarıp makale yazdıklarını sözlerine ekledi.
.

Kayseri'nin Develi ilçesine 43 kilometre uzaklıktaki Çataloluk Mahallesi'nde Zamantı Irmağı'nın kolu İkizler Çayı'nın hemen yanındaki mezarlık, Türk boylarının yanı sıra Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarına da ev sahipliği yapıyor.

Mahalle sakinlerinden hayatını kaybedenlerin de halen defnedildiği mezarlık Kargın, Bayındır, Eymir, Salur ve Alkaevli olmak üzere 5 Türk boyuna ait damgalı mezar taşlarıyla dikkati çekiyor.

Mezarlığı araştıran ve makaleler de yayımlayan Erciyes Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aslı Sağıroğlu, Türkistan coğrafyasından bu yana Türklerin ölü gömme adetlerini sürdürdüğünü, mezar taşlarının tapu senedi konumunda olduğunu söyledi.

Tarihi mezarlıktan, kültür ve tarih araştırmacısı Nezir Ötegen vasıtasıyla haberdar olduğunu ve bölgeye geldiğinde çok ilginç bir manzarayla karşılaştığını anlatan Sağıroğlu, "Anıt ağacının içinde iki mezar taşı beni karşıladı. Mezar taşlarından birinin üzerinde de damga vardı. Yaptığımız araştırmalar sonucunda bir Türk boyu damgası olduğunu öğrendik. Anıt ağaç yaklaşık 750 yıllık ve tescillenmiş karakavak. Bu tescile istinaden biz de mezar taşlarının bu anıt ağaçtan önce dikildiğine kanaat getirdik." dedi.

"Dünyada bile böyle örnek yok"

Sağıroğlu, Kilikya bölgesinden Kapadokya'ya geçmek isteyen konar göçer Türkmen boylarının Çataloğlu Mahallesi'ni bir üs gibi kullandıklarını, varlıklarını mezar taşlarından anladıklarını kaydetti.

Türk boylarının mezarları 750 yıllık ağacın gölgesinde zamana direniyor

Türk boylarının, mezarların üzerine kendi damgalarını işlediklerini aktaran Sağıroğlu, "Biz bu damgaları halıların, keçelerin, yaygılarının üzerinde de görebiliyoruz. Alkaevli boyuna ve Eymir boyuna ait ikişer mezar taşını tespit ettik. Anıt ağacının içindeki mezar taşı Kargın boyuna ait. En çok da Salur boyuna ait mezar taşı var. Türkiye'de, bir anıt ağacının içinde mezar taşına rastlamadım, bir örneği yok. Belki dünyada bile böyle örnek yok." diye konuştu.

"Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz"

Sağıroğlu, ilk Türk aşiretlerinin mezar taşlarının en önemli örneğinin Ahlat'ta bulunduğunu anımsatarak şöyle devam etti:

"Ahlat özellikle süslemeleri, menhir (Toprağa dikine yerleştirilmiş büyük boyutlu taş blok) ve dikili taş geleneğiyle çok ayrı yerde. Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz çünkü burası sadece damgalı mezar taşlarıyla değil, aynı zamanda dikili mezar taşı, menhir geleneğiyle de çok önemli. Ayrıca mezarlık alanında Türkmen beylikleri döneminden sonra Geç Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarıyla karşılaşıyoruz, onlar da çok özel imgelerle kendilerini ifade etmiş."

Mezarlığa defin işleminin devam ettiğine dikkati çeken Sağıroğlu, bunun, mezarlığın giderek tahrip olmasına yol açacağını, bu nedenle yeni definlerin durdurulması gerektiğini belirtti.

Sağıroğlu, 2021 yılında Develi Belediyesinin desteğiyle mezarlık alanında lisans, doktora ve yüksek lisans kademesindeki öğrencileriyle 68 gün boyunca bir dizi çalışma yürüttüklerini, 437 mezar taşı üzerindeki likenleri temizlediklerini, mekanik temizleme yaptıklarını, taşların envanterini çıkarıp makale yazdıklarını sözlerine ekledi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kureselakdeniz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Türk boylarının mezarları 750 yıllık ağacın gölgesinde zamana direniyor

Isparta 25.05.2025 - 15:29, Güncelleme: 25.05.2025 - 15:29
 

Türk boylarının mezarları 750 yıllık ağacın gölgesinde zamana direniyor

.

Kayseri'nin Develi ilçesine 43 kilometre uzaklıktaki Çataloluk Mahallesi'nde Zamantı Irmağı'nın kolu İkizler Çayı'nın hemen yanındaki mezarlık, Türk boylarının yanı sıra Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarına da ev sahipliği yapıyor. Mahalle sakinlerinden hayatını kaybedenlerin de halen defnedildiği mezarlık Kargın, Bayındır, Eymir, Salur ve Alkaevli olmak üzere 5 Türk boyuna ait damgalı mezar taşlarıyla dikkati çekiyor. Mezarlığı araştıran ve makaleler de yayımlayan Erciyes Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aslı Sağıroğlu, Türkistan coğrafyasından bu yana Türklerin ölü gömme adetlerini sürdürdüğünü, mezar taşlarının tapu senedi konumunda olduğunu söyledi. Tarihi mezarlıktan, kültür ve tarih araştırmacısı Nezir Ötegen vasıtasıyla haberdar olduğunu ve bölgeye geldiğinde çok ilginç bir manzarayla karşılaştığını anlatan Sağıroğlu, "Anıt ağacının içinde iki mezar taşı beni karşıladı. Mezar taşlarından birinin üzerinde de damga vardı. Yaptığımız araştırmalar sonucunda bir Türk boyu damgası olduğunu öğrendik. Anıt ağaç yaklaşık 750 yıllık ve tescillenmiş karakavak. Bu tescile istinaden biz de mezar taşlarının bu anıt ağaçtan önce dikildiğine kanaat getirdik." dedi. "Dünyada bile böyle örnek yok" Sağıroğlu, Kilikya bölgesinden Kapadokya'ya geçmek isteyen konar göçer Türkmen boylarının Çataloğlu Mahallesi'ni bir üs gibi kullandıklarını, varlıklarını mezar taşlarından anladıklarını kaydetti. Türk boylarının, mezarların üzerine kendi damgalarını işlediklerini aktaran Sağıroğlu, "Biz bu damgaları halıların, keçelerin, yaygılarının üzerinde de görebiliyoruz. Alkaevli boyuna ve Eymir boyuna ait ikişer mezar taşını tespit ettik. Anıt ağacının içindeki mezar taşı Kargın boyuna ait. En çok da Salur boyuna ait mezar taşı var. Türkiye'de, bir anıt ağacının içinde mezar taşına rastlamadım, bir örneği yok. Belki dünyada bile böyle örnek yok." diye konuştu. "Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz" Sağıroğlu, ilk Türk aşiretlerinin mezar taşlarının en önemli örneğinin Ahlat'ta bulunduğunu anımsatarak şöyle devam etti: "Ahlat özellikle süslemeleri, menhir (Toprağa dikine yerleştirilmiş büyük boyutlu taş blok) ve dikili taş geleneğiyle çok ayrı yerde. Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz çünkü burası sadece damgalı mezar taşlarıyla değil, aynı zamanda dikili mezar taşı, menhir geleneğiyle de çok önemli. Ayrıca mezarlık alanında Türkmen beylikleri döneminden sonra Geç Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarıyla karşılaşıyoruz, onlar da çok özel imgelerle kendilerini ifade etmiş." Mezarlığa defin işleminin devam ettiğine dikkati çeken Sağıroğlu, bunun, mezarlığın giderek tahrip olmasına yol açacağını, bu nedenle yeni definlerin durdurulması gerektiğini belirtti. Sağıroğlu, 2021 yılında Develi Belediyesinin desteğiyle mezarlık alanında lisans, doktora ve yüksek lisans kademesindeki öğrencileriyle 68 gün boyunca bir dizi çalışma yürüttüklerini, 437 mezar taşı üzerindeki likenleri temizlediklerini, mekanik temizleme yaptıklarını, taşların envanterini çıkarıp makale yazdıklarını sözlerine ekledi.
.

Kayseri'nin Develi ilçesine 43 kilometre uzaklıktaki Çataloluk Mahallesi'nde Zamantı Irmağı'nın kolu İkizler Çayı'nın hemen yanındaki mezarlık, Türk boylarının yanı sıra Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarına da ev sahipliği yapıyor.

Mahalle sakinlerinden hayatını kaybedenlerin de halen defnedildiği mezarlık Kargın, Bayındır, Eymir, Salur ve Alkaevli olmak üzere 5 Türk boyuna ait damgalı mezar taşlarıyla dikkati çekiyor.

Mezarlığı araştıran ve makaleler de yayımlayan Erciyes Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aslı Sağıroğlu, Türkistan coğrafyasından bu yana Türklerin ölü gömme adetlerini sürdürdüğünü, mezar taşlarının tapu senedi konumunda olduğunu söyledi.

Tarihi mezarlıktan, kültür ve tarih araştırmacısı Nezir Ötegen vasıtasıyla haberdar olduğunu ve bölgeye geldiğinde çok ilginç bir manzarayla karşılaştığını anlatan Sağıroğlu, "Anıt ağacının içinde iki mezar taşı beni karşıladı. Mezar taşlarından birinin üzerinde de damga vardı. Yaptığımız araştırmalar sonucunda bir Türk boyu damgası olduğunu öğrendik. Anıt ağaç yaklaşık 750 yıllık ve tescillenmiş karakavak. Bu tescile istinaden biz de mezar taşlarının bu anıt ağaçtan önce dikildiğine kanaat getirdik." dedi.

"Dünyada bile böyle örnek yok"

Sağıroğlu, Kilikya bölgesinden Kapadokya'ya geçmek isteyen konar göçer Türkmen boylarının Çataloğlu Mahallesi'ni bir üs gibi kullandıklarını, varlıklarını mezar taşlarından anladıklarını kaydetti.

Türk boylarının mezarları 750 yıllık ağacın gölgesinde zamana direniyor

Türk boylarının, mezarların üzerine kendi damgalarını işlediklerini aktaran Sağıroğlu, "Biz bu damgaları halıların, keçelerin, yaygılarının üzerinde de görebiliyoruz. Alkaevli boyuna ve Eymir boyuna ait ikişer mezar taşını tespit ettik. Anıt ağacının içindeki mezar taşı Kargın boyuna ait. En çok da Salur boyuna ait mezar taşı var. Türkiye'de, bir anıt ağacının içinde mezar taşına rastlamadım, bir örneği yok. Belki dünyada bile böyle örnek yok." diye konuştu.

"Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz"

Sağıroğlu, ilk Türk aşiretlerinin mezar taşlarının en önemli örneğinin Ahlat'ta bulunduğunu anımsatarak şöyle devam etti:

"Ahlat özellikle süslemeleri, menhir (Toprağa dikine yerleştirilmiş büyük boyutlu taş blok) ve dikili taş geleneğiyle çok ayrı yerde. Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz çünkü burası sadece damgalı mezar taşlarıyla değil, aynı zamanda dikili mezar taşı, menhir geleneğiyle de çok önemli. Ayrıca mezarlık alanında Türkmen beylikleri döneminden sonra Geç Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarıyla karşılaşıyoruz, onlar da çok özel imgelerle kendilerini ifade etmiş."

Mezarlığa defin işleminin devam ettiğine dikkati çeken Sağıroğlu, bunun, mezarlığın giderek tahrip olmasına yol açacağını, bu nedenle yeni definlerin durdurulması gerektiğini belirtti.

Sağıroğlu, 2021 yılında Develi Belediyesinin desteğiyle mezarlık alanında lisans, doktora ve yüksek lisans kademesindeki öğrencileriyle 68 gün boyunca bir dizi çalışma yürüttüklerini, 437 mezar taşı üzerindeki likenleri temizlediklerini, mekanik temizleme yaptıklarını, taşların envanterini çıkarıp makale yazdıklarını sözlerine ekledi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kureselakdeniz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Türk boylarının mezarları 750 yıllık ağacın gölgesinde zamana direniyor

Isparta 25.05.2025 - 15:29, Güncelleme: 25.05.2025 - 15:29
 

Türk boylarının mezarları 750 yıllık ağacın gölgesinde zamana direniyor

.

Kayseri'nin Develi ilçesine 43 kilometre uzaklıktaki Çataloluk Mahallesi'nde Zamantı Irmağı'nın kolu İkizler Çayı'nın hemen yanındaki mezarlık, Türk boylarının yanı sıra Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarına da ev sahipliği yapıyor. Mahalle sakinlerinden hayatını kaybedenlerin de halen defnedildiği mezarlık Kargın, Bayındır, Eymir, Salur ve Alkaevli olmak üzere 5 Türk boyuna ait damgalı mezar taşlarıyla dikkati çekiyor. Mezarlığı araştıran ve makaleler de yayımlayan Erciyes Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aslı Sağıroğlu, Türkistan coğrafyasından bu yana Türklerin ölü gömme adetlerini sürdürdüğünü, mezar taşlarının tapu senedi konumunda olduğunu söyledi. Tarihi mezarlıktan, kültür ve tarih araştırmacısı Nezir Ötegen vasıtasıyla haberdar olduğunu ve bölgeye geldiğinde çok ilginç bir manzarayla karşılaştığını anlatan Sağıroğlu, "Anıt ağacının içinde iki mezar taşı beni karşıladı. Mezar taşlarından birinin üzerinde de damga vardı. Yaptığımız araştırmalar sonucunda bir Türk boyu damgası olduğunu öğrendik. Anıt ağaç yaklaşık 750 yıllık ve tescillenmiş karakavak. Bu tescile istinaden biz de mezar taşlarının bu anıt ağaçtan önce dikildiğine kanaat getirdik." dedi. "Dünyada bile böyle örnek yok" Sağıroğlu, Kilikya bölgesinden Kapadokya'ya geçmek isteyen konar göçer Türkmen boylarının Çataloğlu Mahallesi'ni bir üs gibi kullandıklarını, varlıklarını mezar taşlarından anladıklarını kaydetti. Türk boylarının, mezarların üzerine kendi damgalarını işlediklerini aktaran Sağıroğlu, "Biz bu damgaları halıların, keçelerin, yaygılarının üzerinde de görebiliyoruz. Alkaevli boyuna ve Eymir boyuna ait ikişer mezar taşını tespit ettik. Anıt ağacının içindeki mezar taşı Kargın boyuna ait. En çok da Salur boyuna ait mezar taşı var. Türkiye'de, bir anıt ağacının içinde mezar taşına rastlamadım, bir örneği yok. Belki dünyada bile böyle örnek yok." diye konuştu. "Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz" Sağıroğlu, ilk Türk aşiretlerinin mezar taşlarının en önemli örneğinin Ahlat'ta bulunduğunu anımsatarak şöyle devam etti: "Ahlat özellikle süslemeleri, menhir (Toprağa dikine yerleştirilmiş büyük boyutlu taş blok) ve dikili taş geleneğiyle çok ayrı yerde. Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz çünkü burası sadece damgalı mezar taşlarıyla değil, aynı zamanda dikili mezar taşı, menhir geleneğiyle de çok önemli. Ayrıca mezarlık alanında Türkmen beylikleri döneminden sonra Geç Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarıyla karşılaşıyoruz, onlar da çok özel imgelerle kendilerini ifade etmiş." Mezarlığa defin işleminin devam ettiğine dikkati çeken Sağıroğlu, bunun, mezarlığın giderek tahrip olmasına yol açacağını, bu nedenle yeni definlerin durdurulması gerektiğini belirtti. Sağıroğlu, 2021 yılında Develi Belediyesinin desteğiyle mezarlık alanında lisans, doktora ve yüksek lisans kademesindeki öğrencileriyle 68 gün boyunca bir dizi çalışma yürüttüklerini, 437 mezar taşı üzerindeki likenleri temizlediklerini, mekanik temizleme yaptıklarını, taşların envanterini çıkarıp makale yazdıklarını sözlerine ekledi.
.

Kayseri'nin Develi ilçesine 43 kilometre uzaklıktaki Çataloluk Mahallesi'nde Zamantı Irmağı'nın kolu İkizler Çayı'nın hemen yanındaki mezarlık, Türk boylarının yanı sıra Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarına da ev sahipliği yapıyor.

Mahalle sakinlerinden hayatını kaybedenlerin de halen defnedildiği mezarlık Kargın, Bayındır, Eymir, Salur ve Alkaevli olmak üzere 5 Türk boyuna ait damgalı mezar taşlarıyla dikkati çekiyor.

Mezarlığı araştıran ve makaleler de yayımlayan Erciyes Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aslı Sağıroğlu, Türkistan coğrafyasından bu yana Türklerin ölü gömme adetlerini sürdürdüğünü, mezar taşlarının tapu senedi konumunda olduğunu söyledi.

Tarihi mezarlıktan, kültür ve tarih araştırmacısı Nezir Ötegen vasıtasıyla haberdar olduğunu ve bölgeye geldiğinde çok ilginç bir manzarayla karşılaştığını anlatan Sağıroğlu, "Anıt ağacının içinde iki mezar taşı beni karşıladı. Mezar taşlarından birinin üzerinde de damga vardı. Yaptığımız araştırmalar sonucunda bir Türk boyu damgası olduğunu öğrendik. Anıt ağaç yaklaşık 750 yıllık ve tescillenmiş karakavak. Bu tescile istinaden biz de mezar taşlarının bu anıt ağaçtan önce dikildiğine kanaat getirdik." dedi.

"Dünyada bile böyle örnek yok"

Sağıroğlu, Kilikya bölgesinden Kapadokya'ya geçmek isteyen konar göçer Türkmen boylarının Çataloğlu Mahallesi'ni bir üs gibi kullandıklarını, varlıklarını mezar taşlarından anladıklarını kaydetti.

Türk boylarının mezarları 750 yıllık ağacın gölgesinde zamana direniyor

Türk boylarının, mezarların üzerine kendi damgalarını işlediklerini aktaran Sağıroğlu, "Biz bu damgaları halıların, keçelerin, yaygılarının üzerinde de görebiliyoruz. Alkaevli boyuna ve Eymir boyuna ait ikişer mezar taşını tespit ettik. Anıt ağacının içindeki mezar taşı Kargın boyuna ait. En çok da Salur boyuna ait mezar taşı var. Türkiye'de, bir anıt ağacının içinde mezar taşına rastlamadım, bir örneği yok. Belki dünyada bile böyle örnek yok." diye konuştu.

"Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz"

Sağıroğlu, ilk Türk aşiretlerinin mezar taşlarının en önemli örneğinin Ahlat'ta bulunduğunu anımsatarak şöyle devam etti:

"Ahlat özellikle süslemeleri, menhir (Toprağa dikine yerleştirilmiş büyük boyutlu taş blok) ve dikili taş geleneğiyle çok ayrı yerde. Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz çünkü burası sadece damgalı mezar taşlarıyla değil, aynı zamanda dikili mezar taşı, menhir geleneğiyle de çok önemli. Ayrıca mezarlık alanında Türkmen beylikleri döneminden sonra Geç Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarıyla karşılaşıyoruz, onlar da çok özel imgelerle kendilerini ifade etmiş."

Mezarlığa defin işleminin devam ettiğine dikkati çeken Sağıroğlu, bunun, mezarlığın giderek tahrip olmasına yol açacağını, bu nedenle yeni definlerin durdurulması gerektiğini belirtti.

Sağıroğlu, 2021 yılında Develi Belediyesinin desteğiyle mezarlık alanında lisans, doktora ve yüksek lisans kademesindeki öğrencileriyle 68 gün boyunca bir dizi çalışma yürüttüklerini, 437 mezar taşı üzerindeki likenleri temizlediklerini, mekanik temizleme yaptıklarını, taşların envanterini çıkarıp makale yazdıklarını sözlerine ekledi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kureselakdeniz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Türk boylarının mezarları 750 yıllık ağacın gölgesinde zamana direniyor

Isparta 25.05.2025 - 15:29, Güncelleme: 25.05.2025 - 15:29
 

Türk boylarının mezarları 750 yıllık ağacın gölgesinde zamana direniyor

.

Kayseri'nin Develi ilçesine 43 kilometre uzaklıktaki Çataloluk Mahallesi'nde Zamantı Irmağı'nın kolu İkizler Çayı'nın hemen yanındaki mezarlık, Türk boylarının yanı sıra Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarına da ev sahipliği yapıyor. Mahalle sakinlerinden hayatını kaybedenlerin de halen defnedildiği mezarlık Kargın, Bayındır, Eymir, Salur ve Alkaevli olmak üzere 5 Türk boyuna ait damgalı mezar taşlarıyla dikkati çekiyor. Mezarlığı araştıran ve makaleler de yayımlayan Erciyes Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aslı Sağıroğlu, Türkistan coğrafyasından bu yana Türklerin ölü gömme adetlerini sürdürdüğünü, mezar taşlarının tapu senedi konumunda olduğunu söyledi. Tarihi mezarlıktan, kültür ve tarih araştırmacısı Nezir Ötegen vasıtasıyla haberdar olduğunu ve bölgeye geldiğinde çok ilginç bir manzarayla karşılaştığını anlatan Sağıroğlu, "Anıt ağacının içinde iki mezar taşı beni karşıladı. Mezar taşlarından birinin üzerinde de damga vardı. Yaptığımız araştırmalar sonucunda bir Türk boyu damgası olduğunu öğrendik. Anıt ağaç yaklaşık 750 yıllık ve tescillenmiş karakavak. Bu tescile istinaden biz de mezar taşlarının bu anıt ağaçtan önce dikildiğine kanaat getirdik." dedi. "Dünyada bile böyle örnek yok" Sağıroğlu, Kilikya bölgesinden Kapadokya'ya geçmek isteyen konar göçer Türkmen boylarının Çataloğlu Mahallesi'ni bir üs gibi kullandıklarını, varlıklarını mezar taşlarından anladıklarını kaydetti. Türk boylarının, mezarların üzerine kendi damgalarını işlediklerini aktaran Sağıroğlu, "Biz bu damgaları halıların, keçelerin, yaygılarının üzerinde de görebiliyoruz. Alkaevli boyuna ve Eymir boyuna ait ikişer mezar taşını tespit ettik. Anıt ağacının içindeki mezar taşı Kargın boyuna ait. En çok da Salur boyuna ait mezar taşı var. Türkiye'de, bir anıt ağacının içinde mezar taşına rastlamadım, bir örneği yok. Belki dünyada bile böyle örnek yok." diye konuştu. "Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz" Sağıroğlu, ilk Türk aşiretlerinin mezar taşlarının en önemli örneğinin Ahlat'ta bulunduğunu anımsatarak şöyle devam etti: "Ahlat özellikle süslemeleri, menhir (Toprağa dikine yerleştirilmiş büyük boyutlu taş blok) ve dikili taş geleneğiyle çok ayrı yerde. Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz çünkü burası sadece damgalı mezar taşlarıyla değil, aynı zamanda dikili mezar taşı, menhir geleneğiyle de çok önemli. Ayrıca mezarlık alanında Türkmen beylikleri döneminden sonra Geç Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarıyla karşılaşıyoruz, onlar da çok özel imgelerle kendilerini ifade etmiş." Mezarlığa defin işleminin devam ettiğine dikkati çeken Sağıroğlu, bunun, mezarlığın giderek tahrip olmasına yol açacağını, bu nedenle yeni definlerin durdurulması gerektiğini belirtti. Sağıroğlu, 2021 yılında Develi Belediyesinin desteğiyle mezarlık alanında lisans, doktora ve yüksek lisans kademesindeki öğrencileriyle 68 gün boyunca bir dizi çalışma yürüttüklerini, 437 mezar taşı üzerindeki likenleri temizlediklerini, mekanik temizleme yaptıklarını, taşların envanterini çıkarıp makale yazdıklarını sözlerine ekledi.
.

Kayseri'nin Develi ilçesine 43 kilometre uzaklıktaki Çataloluk Mahallesi'nde Zamantı Irmağı'nın kolu İkizler Çayı'nın hemen yanındaki mezarlık, Türk boylarının yanı sıra Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarına da ev sahipliği yapıyor.

Mahalle sakinlerinden hayatını kaybedenlerin de halen defnedildiği mezarlık Kargın, Bayındır, Eymir, Salur ve Alkaevli olmak üzere 5 Türk boyuna ait damgalı mezar taşlarıyla dikkati çekiyor.

Mezarlığı araştıran ve makaleler de yayımlayan Erciyes Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aslı Sağıroğlu, Türkistan coğrafyasından bu yana Türklerin ölü gömme adetlerini sürdürdüğünü, mezar taşlarının tapu senedi konumunda olduğunu söyledi.

Tarihi mezarlıktan, kültür ve tarih araştırmacısı Nezir Ötegen vasıtasıyla haberdar olduğunu ve bölgeye geldiğinde çok ilginç bir manzarayla karşılaştığını anlatan Sağıroğlu, "Anıt ağacının içinde iki mezar taşı beni karşıladı. Mezar taşlarından birinin üzerinde de damga vardı. Yaptığımız araştırmalar sonucunda bir Türk boyu damgası olduğunu öğrendik. Anıt ağaç yaklaşık 750 yıllık ve tescillenmiş karakavak. Bu tescile istinaden biz de mezar taşlarının bu anıt ağaçtan önce dikildiğine kanaat getirdik." dedi.

"Dünyada bile böyle örnek yok"

Sağıroğlu, Kilikya bölgesinden Kapadokya'ya geçmek isteyen konar göçer Türkmen boylarının Çataloğlu Mahallesi'ni bir üs gibi kullandıklarını, varlıklarını mezar taşlarından anladıklarını kaydetti.

Türk boylarının mezarları 750 yıllık ağacın gölgesinde zamana direniyor

Türk boylarının, mezarların üzerine kendi damgalarını işlediklerini aktaran Sağıroğlu, "Biz bu damgaları halıların, keçelerin, yaygılarının üzerinde de görebiliyoruz. Alkaevli boyuna ve Eymir boyuna ait ikişer mezar taşını tespit ettik. Anıt ağacının içindeki mezar taşı Kargın boyuna ait. En çok da Salur boyuna ait mezar taşı var. Türkiye'de, bir anıt ağacının içinde mezar taşına rastlamadım, bir örneği yok. Belki dünyada bile böyle örnek yok." diye konuştu.

"Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz"

Sağıroğlu, ilk Türk aşiretlerinin mezar taşlarının en önemli örneğinin Ahlat'ta bulunduğunu anımsatarak şöyle devam etti:

"Ahlat özellikle süslemeleri, menhir (Toprağa dikine yerleştirilmiş büyük boyutlu taş blok) ve dikili taş geleneğiyle çok ayrı yerde. Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz çünkü burası sadece damgalı mezar taşlarıyla değil, aynı zamanda dikili mezar taşı, menhir geleneğiyle de çok önemli. Ayrıca mezarlık alanında Türkmen beylikleri döneminden sonra Geç Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarıyla karşılaşıyoruz, onlar da çok özel imgelerle kendilerini ifade etmiş."

Mezarlığa defin işleminin devam ettiğine dikkati çeken Sağıroğlu, bunun, mezarlığın giderek tahrip olmasına yol açacağını, bu nedenle yeni definlerin durdurulması gerektiğini belirtti.

Sağıroğlu, 2021 yılında Develi Belediyesinin desteğiyle mezarlık alanında lisans, doktora ve yüksek lisans kademesindeki öğrencileriyle 68 gün boyunca bir dizi çalışma yürüttüklerini, 437 mezar taşı üzerindeki likenleri temizlediklerini, mekanik temizleme yaptıklarını, taşların envanterini çıkarıp makale yazdıklarını sözlerine ekledi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kureselakdeniz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Türk boylarının mezarları 750 yıllık ağacın gölgesinde zamana direniyor

Isparta 25.05.2025 - 15:29, Güncelleme: 25.05.2025 - 15:29
 

Türk boylarının mezarları 750 yıllık ağacın gölgesinde zamana direniyor

.

Kayseri'nin Develi ilçesine 43 kilometre uzaklıktaki Çataloluk Mahallesi'nde Zamantı Irmağı'nın kolu İkizler Çayı'nın hemen yanındaki mezarlık, Türk boylarının yanı sıra Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarına da ev sahipliği yapıyor. Mahalle sakinlerinden hayatını kaybedenlerin de halen defnedildiği mezarlık Kargın, Bayındır, Eymir, Salur ve Alkaevli olmak üzere 5 Türk boyuna ait damgalı mezar taşlarıyla dikkati çekiyor. Mezarlığı araştıran ve makaleler de yayımlayan Erciyes Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aslı Sağıroğlu, Türkistan coğrafyasından bu yana Türklerin ölü gömme adetlerini sürdürdüğünü, mezar taşlarının tapu senedi konumunda olduğunu söyledi. Tarihi mezarlıktan, kültür ve tarih araştırmacısı Nezir Ötegen vasıtasıyla haberdar olduğunu ve bölgeye geldiğinde çok ilginç bir manzarayla karşılaştığını anlatan Sağıroğlu, "Anıt ağacının içinde iki mezar taşı beni karşıladı. Mezar taşlarından birinin üzerinde de damga vardı. Yaptığımız araştırmalar sonucunda bir Türk boyu damgası olduğunu öğrendik. Anıt ağaç yaklaşık 750 yıllık ve tescillenmiş karakavak. Bu tescile istinaden biz de mezar taşlarının bu anıt ağaçtan önce dikildiğine kanaat getirdik." dedi. "Dünyada bile böyle örnek yok" Sağıroğlu, Kilikya bölgesinden Kapadokya'ya geçmek isteyen konar göçer Türkmen boylarının Çataloğlu Mahallesi'ni bir üs gibi kullandıklarını, varlıklarını mezar taşlarından anladıklarını kaydetti. Türk boylarının, mezarların üzerine kendi damgalarını işlediklerini aktaran Sağıroğlu, "Biz bu damgaları halıların, keçelerin, yaygılarının üzerinde de görebiliyoruz. Alkaevli boyuna ve Eymir boyuna ait ikişer mezar taşını tespit ettik. Anıt ağacının içindeki mezar taşı Kargın boyuna ait. En çok da Salur boyuna ait mezar taşı var. Türkiye'de, bir anıt ağacının içinde mezar taşına rastlamadım, bir örneği yok. Belki dünyada bile böyle örnek yok." diye konuştu. "Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz" Sağıroğlu, ilk Türk aşiretlerinin mezar taşlarının en önemli örneğinin Ahlat'ta bulunduğunu anımsatarak şöyle devam etti: "Ahlat özellikle süslemeleri, menhir (Toprağa dikine yerleştirilmiş büyük boyutlu taş blok) ve dikili taş geleneğiyle çok ayrı yerde. Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz çünkü burası sadece damgalı mezar taşlarıyla değil, aynı zamanda dikili mezar taşı, menhir geleneğiyle de çok önemli. Ayrıca mezarlık alanında Türkmen beylikleri döneminden sonra Geç Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarıyla karşılaşıyoruz, onlar da çok özel imgelerle kendilerini ifade etmiş." Mezarlığa defin işleminin devam ettiğine dikkati çeken Sağıroğlu, bunun, mezarlığın giderek tahrip olmasına yol açacağını, bu nedenle yeni definlerin durdurulması gerektiğini belirtti. Sağıroğlu, 2021 yılında Develi Belediyesinin desteğiyle mezarlık alanında lisans, doktora ve yüksek lisans kademesindeki öğrencileriyle 68 gün boyunca bir dizi çalışma yürüttüklerini, 437 mezar taşı üzerindeki likenleri temizlediklerini, mekanik temizleme yaptıklarını, taşların envanterini çıkarıp makale yazdıklarını sözlerine ekledi.
.

Kayseri'nin Develi ilçesine 43 kilometre uzaklıktaki Çataloluk Mahallesi'nde Zamantı Irmağı'nın kolu İkizler Çayı'nın hemen yanındaki mezarlık, Türk boylarının yanı sıra Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarına da ev sahipliği yapıyor.

Mahalle sakinlerinden hayatını kaybedenlerin de halen defnedildiği mezarlık Kargın, Bayındır, Eymir, Salur ve Alkaevli olmak üzere 5 Türk boyuna ait damgalı mezar taşlarıyla dikkati çekiyor.

Mezarlığı araştıran ve makaleler de yayımlayan Erciyes Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aslı Sağıroğlu, Türkistan coğrafyasından bu yana Türklerin ölü gömme adetlerini sürdürdüğünü, mezar taşlarının tapu senedi konumunda olduğunu söyledi.

Tarihi mezarlıktan, kültür ve tarih araştırmacısı Nezir Ötegen vasıtasıyla haberdar olduğunu ve bölgeye geldiğinde çok ilginç bir manzarayla karşılaştığını anlatan Sağıroğlu, "Anıt ağacının içinde iki mezar taşı beni karşıladı. Mezar taşlarından birinin üzerinde de damga vardı. Yaptığımız araştırmalar sonucunda bir Türk boyu damgası olduğunu öğrendik. Anıt ağaç yaklaşık 750 yıllık ve tescillenmiş karakavak. Bu tescile istinaden biz de mezar taşlarının bu anıt ağaçtan önce dikildiğine kanaat getirdik." dedi.

"Dünyada bile böyle örnek yok"

Sağıroğlu, Kilikya bölgesinden Kapadokya'ya geçmek isteyen konar göçer Türkmen boylarının Çataloğlu Mahallesi'ni bir üs gibi kullandıklarını, varlıklarını mezar taşlarından anladıklarını kaydetti.

Türk boylarının mezarları 750 yıllık ağacın gölgesinde zamana direniyor

Türk boylarının, mezarların üzerine kendi damgalarını işlediklerini aktaran Sağıroğlu, "Biz bu damgaları halıların, keçelerin, yaygılarının üzerinde de görebiliyoruz. Alkaevli boyuna ve Eymir boyuna ait ikişer mezar taşını tespit ettik. Anıt ağacının içindeki mezar taşı Kargın boyuna ait. En çok da Salur boyuna ait mezar taşı var. Türkiye'de, bir anıt ağacının içinde mezar taşına rastlamadım, bir örneği yok. Belki dünyada bile böyle örnek yok." diye konuştu.

"Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz"

Sağıroğlu, ilk Türk aşiretlerinin mezar taşlarının en önemli örneğinin Ahlat'ta bulunduğunu anımsatarak şöyle devam etti:

"Ahlat özellikle süslemeleri, menhir (Toprağa dikine yerleştirilmiş büyük boyutlu taş blok) ve dikili taş geleneğiyle çok ayrı yerde. Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz çünkü burası sadece damgalı mezar taşlarıyla değil, aynı zamanda dikili mezar taşı, menhir geleneğiyle de çok önemli. Ayrıca mezarlık alanında Türkmen beylikleri döneminden sonra Geç Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarıyla karşılaşıyoruz, onlar da çok özel imgelerle kendilerini ifade etmiş."

Mezarlığa defin işleminin devam ettiğine dikkati çeken Sağıroğlu, bunun, mezarlığın giderek tahrip olmasına yol açacağını, bu nedenle yeni definlerin durdurulması gerektiğini belirtti.

Sağıroğlu, 2021 yılında Develi Belediyesinin desteğiyle mezarlık alanında lisans, doktora ve yüksek lisans kademesindeki öğrencileriyle 68 gün boyunca bir dizi çalışma yürüttüklerini, 437 mezar taşı üzerindeki likenleri temizlediklerini, mekanik temizleme yaptıklarını, taşların envanterini çıkarıp makale yazdıklarını sözlerine ekledi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kureselakdeniz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Türk boylarının mezarları 750 yıllık ağacın gölgesinde zamana direniyor

Isparta 25.05.2025 - 15:29, Güncelleme: 25.05.2025 - 15:29
 

Türk boylarının mezarları 750 yıllık ağacın gölgesinde zamana direniyor

.

Kayseri'nin Develi ilçesine 43 kilometre uzaklıktaki Çataloluk Mahallesi'nde Zamantı Irmağı'nın kolu İkizler Çayı'nın hemen yanındaki mezarlık, Türk boylarının yanı sıra Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarına da ev sahipliği yapıyor. Mahalle sakinlerinden hayatını kaybedenlerin de halen defnedildiği mezarlık Kargın, Bayındır, Eymir, Salur ve Alkaevli olmak üzere 5 Türk boyuna ait damgalı mezar taşlarıyla dikkati çekiyor. Mezarlığı araştıran ve makaleler de yayımlayan Erciyes Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aslı Sağıroğlu, Türkistan coğrafyasından bu yana Türklerin ölü gömme adetlerini sürdürdüğünü, mezar taşlarının tapu senedi konumunda olduğunu söyledi. Tarihi mezarlıktan, kültür ve tarih araştırmacısı Nezir Ötegen vasıtasıyla haberdar olduğunu ve bölgeye geldiğinde çok ilginç bir manzarayla karşılaştığını anlatan Sağıroğlu, "Anıt ağacının içinde iki mezar taşı beni karşıladı. Mezar taşlarından birinin üzerinde de damga vardı. Yaptığımız araştırmalar sonucunda bir Türk boyu damgası olduğunu öğrendik. Anıt ağaç yaklaşık 750 yıllık ve tescillenmiş karakavak. Bu tescile istinaden biz de mezar taşlarının bu anıt ağaçtan önce dikildiğine kanaat getirdik." dedi. "Dünyada bile böyle örnek yok" Sağıroğlu, Kilikya bölgesinden Kapadokya'ya geçmek isteyen konar göçer Türkmen boylarının Çataloğlu Mahallesi'ni bir üs gibi kullandıklarını, varlıklarını mezar taşlarından anladıklarını kaydetti. Türk boylarının, mezarların üzerine kendi damgalarını işlediklerini aktaran Sağıroğlu, "Biz bu damgaları halıların, keçelerin, yaygılarının üzerinde de görebiliyoruz. Alkaevli boyuna ve Eymir boyuna ait ikişer mezar taşını tespit ettik. Anıt ağacının içindeki mezar taşı Kargın boyuna ait. En çok da Salur boyuna ait mezar taşı var. Türkiye'de, bir anıt ağacının içinde mezar taşına rastlamadım, bir örneği yok. Belki dünyada bile böyle örnek yok." diye konuştu. "Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz" Sağıroğlu, ilk Türk aşiretlerinin mezar taşlarının en önemli örneğinin Ahlat'ta bulunduğunu anımsatarak şöyle devam etti: "Ahlat özellikle süslemeleri, menhir (Toprağa dikine yerleştirilmiş büyük boyutlu taş blok) ve dikili taş geleneğiyle çok ayrı yerde. Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz çünkü burası sadece damgalı mezar taşlarıyla değil, aynı zamanda dikili mezar taşı, menhir geleneğiyle de çok önemli. Ayrıca mezarlık alanında Türkmen beylikleri döneminden sonra Geç Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarıyla karşılaşıyoruz, onlar da çok özel imgelerle kendilerini ifade etmiş." Mezarlığa defin işleminin devam ettiğine dikkati çeken Sağıroğlu, bunun, mezarlığın giderek tahrip olmasına yol açacağını, bu nedenle yeni definlerin durdurulması gerektiğini belirtti. Sağıroğlu, 2021 yılında Develi Belediyesinin desteğiyle mezarlık alanında lisans, doktora ve yüksek lisans kademesindeki öğrencileriyle 68 gün boyunca bir dizi çalışma yürüttüklerini, 437 mezar taşı üzerindeki likenleri temizlediklerini, mekanik temizleme yaptıklarını, taşların envanterini çıkarıp makale yazdıklarını sözlerine ekledi.
.

Kayseri'nin Develi ilçesine 43 kilometre uzaklıktaki Çataloluk Mahallesi'nde Zamantı Irmağı'nın kolu İkizler Çayı'nın hemen yanındaki mezarlık, Türk boylarının yanı sıra Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarına da ev sahipliği yapıyor.

Mahalle sakinlerinden hayatını kaybedenlerin de halen defnedildiği mezarlık Kargın, Bayındır, Eymir, Salur ve Alkaevli olmak üzere 5 Türk boyuna ait damgalı mezar taşlarıyla dikkati çekiyor.

Mezarlığı araştıran ve makaleler de yayımlayan Erciyes Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aslı Sağıroğlu, Türkistan coğrafyasından bu yana Türklerin ölü gömme adetlerini sürdürdüğünü, mezar taşlarının tapu senedi konumunda olduğunu söyledi.

Tarihi mezarlıktan, kültür ve tarih araştırmacısı Nezir Ötegen vasıtasıyla haberdar olduğunu ve bölgeye geldiğinde çok ilginç bir manzarayla karşılaştığını anlatan Sağıroğlu, "Anıt ağacının içinde iki mezar taşı beni karşıladı. Mezar taşlarından birinin üzerinde de damga vardı. Yaptığımız araştırmalar sonucunda bir Türk boyu damgası olduğunu öğrendik. Anıt ağaç yaklaşık 750 yıllık ve tescillenmiş karakavak. Bu tescile istinaden biz de mezar taşlarının bu anıt ağaçtan önce dikildiğine kanaat getirdik." dedi.

"Dünyada bile böyle örnek yok"

Sağıroğlu, Kilikya bölgesinden Kapadokya'ya geçmek isteyen konar göçer Türkmen boylarının Çataloğlu Mahallesi'ni bir üs gibi kullandıklarını, varlıklarını mezar taşlarından anladıklarını kaydetti.

Türk boylarının mezarları 750 yıllık ağacın gölgesinde zamana direniyor

Türk boylarının, mezarların üzerine kendi damgalarını işlediklerini aktaran Sağıroğlu, "Biz bu damgaları halıların, keçelerin, yaygılarının üzerinde de görebiliyoruz. Alkaevli boyuna ve Eymir boyuna ait ikişer mezar taşını tespit ettik. Anıt ağacının içindeki mezar taşı Kargın boyuna ait. En çok da Salur boyuna ait mezar taşı var. Türkiye'de, bir anıt ağacının içinde mezar taşına rastlamadım, bir örneği yok. Belki dünyada bile böyle örnek yok." diye konuştu.

"Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz"

Sağıroğlu, ilk Türk aşiretlerinin mezar taşlarının en önemli örneğinin Ahlat'ta bulunduğunu anımsatarak şöyle devam etti:

"Ahlat özellikle süslemeleri, menhir (Toprağa dikine yerleştirilmiş büyük boyutlu taş blok) ve dikili taş geleneğiyle çok ayrı yerde. Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz çünkü burası sadece damgalı mezar taşlarıyla değil, aynı zamanda dikili mezar taşı, menhir geleneğiyle de çok önemli. Ayrıca mezarlık alanında Türkmen beylikleri döneminden sonra Geç Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarıyla karşılaşıyoruz, onlar da çok özel imgelerle kendilerini ifade etmiş."

Mezarlığa defin işleminin devam ettiğine dikkati çeken Sağıroğlu, bunun, mezarlığın giderek tahrip olmasına yol açacağını, bu nedenle yeni definlerin durdurulması gerektiğini belirtti.

Sağıroğlu, 2021 yılında Develi Belediyesinin desteğiyle mezarlık alanında lisans, doktora ve yüksek lisans kademesindeki öğrencileriyle 68 gün boyunca bir dizi çalışma yürüttüklerini, 437 mezar taşı üzerindeki likenleri temizlediklerini, mekanik temizleme yaptıklarını, taşların envanterini çıkarıp makale yazdıklarını sözlerine ekledi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kureselakdeniz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Türk boylarının mezarları 750 yıllık ağacın gölgesinde zamana direniyor

Isparta 25.05.2025 - 15:29, Güncelleme: 25.05.2025 - 15:29
 

Türk boylarının mezarları 750 yıllık ağacın gölgesinde zamana direniyor

.

Kayseri'nin Develi ilçesine 43 kilometre uzaklıktaki Çataloluk Mahallesi'nde Zamantı Irmağı'nın kolu İkizler Çayı'nın hemen yanındaki mezarlık, Türk boylarının yanı sıra Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarına da ev sahipliği yapıyor. Mahalle sakinlerinden hayatını kaybedenlerin de halen defnedildiği mezarlık Kargın, Bayındır, Eymir, Salur ve Alkaevli olmak üzere 5 Türk boyuna ait damgalı mezar taşlarıyla dikkati çekiyor. Mezarlığı araştıran ve makaleler de yayımlayan Erciyes Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aslı Sağıroğlu, Türkistan coğrafyasından bu yana Türklerin ölü gömme adetlerini sürdürdüğünü, mezar taşlarının tapu senedi konumunda olduğunu söyledi. Tarihi mezarlıktan, kültür ve tarih araştırmacısı Nezir Ötegen vasıtasıyla haberdar olduğunu ve bölgeye geldiğinde çok ilginç bir manzarayla karşılaştığını anlatan Sağıroğlu, "Anıt ağacının içinde iki mezar taşı beni karşıladı. Mezar taşlarından birinin üzerinde de damga vardı. Yaptığımız araştırmalar sonucunda bir Türk boyu damgası olduğunu öğrendik. Anıt ağaç yaklaşık 750 yıllık ve tescillenmiş karakavak. Bu tescile istinaden biz de mezar taşlarının bu anıt ağaçtan önce dikildiğine kanaat getirdik." dedi. "Dünyada bile böyle örnek yok" Sağıroğlu, Kilikya bölgesinden Kapadokya'ya geçmek isteyen konar göçer Türkmen boylarının Çataloğlu Mahallesi'ni bir üs gibi kullandıklarını, varlıklarını mezar taşlarından anladıklarını kaydetti. Türk boylarının, mezarların üzerine kendi damgalarını işlediklerini aktaran Sağıroğlu, "Biz bu damgaları halıların, keçelerin, yaygılarının üzerinde de görebiliyoruz. Alkaevli boyuna ve Eymir boyuna ait ikişer mezar taşını tespit ettik. Anıt ağacının içindeki mezar taşı Kargın boyuna ait. En çok da Salur boyuna ait mezar taşı var. Türkiye'de, bir anıt ağacının içinde mezar taşına rastlamadım, bir örneği yok. Belki dünyada bile böyle örnek yok." diye konuştu. "Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz" Sağıroğlu, ilk Türk aşiretlerinin mezar taşlarının en önemli örneğinin Ahlat'ta bulunduğunu anımsatarak şöyle devam etti: "Ahlat özellikle süslemeleri, menhir (Toprağa dikine yerleştirilmiş büyük boyutlu taş blok) ve dikili taş geleneğiyle çok ayrı yerde. Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz çünkü burası sadece damgalı mezar taşlarıyla değil, aynı zamanda dikili mezar taşı, menhir geleneğiyle de çok önemli. Ayrıca mezarlık alanında Türkmen beylikleri döneminden sonra Geç Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarıyla karşılaşıyoruz, onlar da çok özel imgelerle kendilerini ifade etmiş." Mezarlığa defin işleminin devam ettiğine dikkati çeken Sağıroğlu, bunun, mezarlığın giderek tahrip olmasına yol açacağını, bu nedenle yeni definlerin durdurulması gerektiğini belirtti. Sağıroğlu, 2021 yılında Develi Belediyesinin desteğiyle mezarlık alanında lisans, doktora ve yüksek lisans kademesindeki öğrencileriyle 68 gün boyunca bir dizi çalışma yürüttüklerini, 437 mezar taşı üzerindeki likenleri temizlediklerini, mekanik temizleme yaptıklarını, taşların envanterini çıkarıp makale yazdıklarını sözlerine ekledi.
.

Kayseri'nin Develi ilçesine 43 kilometre uzaklıktaki Çataloluk Mahallesi'nde Zamantı Irmağı'nın kolu İkizler Çayı'nın hemen yanındaki mezarlık, Türk boylarının yanı sıra Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarına da ev sahipliği yapıyor.

Mahalle sakinlerinden hayatını kaybedenlerin de halen defnedildiği mezarlık Kargın, Bayındır, Eymir, Salur ve Alkaevli olmak üzere 5 Türk boyuna ait damgalı mezar taşlarıyla dikkati çekiyor.

Mezarlığı araştıran ve makaleler de yayımlayan Erciyes Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aslı Sağıroğlu, Türkistan coğrafyasından bu yana Türklerin ölü gömme adetlerini sürdürdüğünü, mezar taşlarının tapu senedi konumunda olduğunu söyledi.

Tarihi mezarlıktan, kültür ve tarih araştırmacısı Nezir Ötegen vasıtasıyla haberdar olduğunu ve bölgeye geldiğinde çok ilginç bir manzarayla karşılaştığını anlatan Sağıroğlu, "Anıt ağacının içinde iki mezar taşı beni karşıladı. Mezar taşlarından birinin üzerinde de damga vardı. Yaptığımız araştırmalar sonucunda bir Türk boyu damgası olduğunu öğrendik. Anıt ağaç yaklaşık 750 yıllık ve tescillenmiş karakavak. Bu tescile istinaden biz de mezar taşlarının bu anıt ağaçtan önce dikildiğine kanaat getirdik." dedi.

"Dünyada bile böyle örnek yok"

Sağıroğlu, Kilikya bölgesinden Kapadokya'ya geçmek isteyen konar göçer Türkmen boylarının Çataloğlu Mahallesi'ni bir üs gibi kullandıklarını, varlıklarını mezar taşlarından anladıklarını kaydetti.

Türk boylarının mezarları 750 yıllık ağacın gölgesinde zamana direniyor

Türk boylarının, mezarların üzerine kendi damgalarını işlediklerini aktaran Sağıroğlu, "Biz bu damgaları halıların, keçelerin, yaygılarının üzerinde de görebiliyoruz. Alkaevli boyuna ve Eymir boyuna ait ikişer mezar taşını tespit ettik. Anıt ağacının içindeki mezar taşı Kargın boyuna ait. En çok da Salur boyuna ait mezar taşı var. Türkiye'de, bir anıt ağacının içinde mezar taşına rastlamadım, bir örneği yok. Belki dünyada bile böyle örnek yok." diye konuştu.

"Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz"

Sağıroğlu, ilk Türk aşiretlerinin mezar taşlarının en önemli örneğinin Ahlat'ta bulunduğunu anımsatarak şöyle devam etti:

"Ahlat özellikle süslemeleri, menhir (Toprağa dikine yerleştirilmiş büyük boyutlu taş blok) ve dikili taş geleneğiyle çok ayrı yerde. Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz çünkü burası sadece damgalı mezar taşlarıyla değil, aynı zamanda dikili mezar taşı, menhir geleneğiyle de çok önemli. Ayrıca mezarlık alanında Türkmen beylikleri döneminden sonra Geç Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarıyla karşılaşıyoruz, onlar da çok özel imgelerle kendilerini ifade etmiş."

Mezarlığa defin işleminin devam ettiğine dikkati çeken Sağıroğlu, bunun, mezarlığın giderek tahrip olmasına yol açacağını, bu nedenle yeni definlerin durdurulması gerektiğini belirtti.

Sağıroğlu, 2021 yılında Develi Belediyesinin desteğiyle mezarlık alanında lisans, doktora ve yüksek lisans kademesindeki öğrencileriyle 68 gün boyunca bir dizi çalışma yürüttüklerini, 437 mezar taşı üzerindeki likenleri temizlediklerini, mekanik temizleme yaptıklarını, taşların envanterini çıkarıp makale yazdıklarını sözlerine ekledi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kureselakdeniz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Türk boylarının mezarları 750 yıllık ağacın gölgesinde zamana direniyor

Isparta 25.05.2025 - 15:29, Güncelleme: 25.05.2025 - 15:29
 

Türk boylarının mezarları 750 yıllık ağacın gölgesinde zamana direniyor

.

Kayseri'nin Develi ilçesine 43 kilometre uzaklıktaki Çataloluk Mahallesi'nde Zamantı Irmağı'nın kolu İkizler Çayı'nın hemen yanındaki mezarlık, Türk boylarının yanı sıra Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarına da ev sahipliği yapıyor. Mahalle sakinlerinden hayatını kaybedenlerin de halen defnedildiği mezarlık Kargın, Bayındır, Eymir, Salur ve Alkaevli olmak üzere 5 Türk boyuna ait damgalı mezar taşlarıyla dikkati çekiyor. Mezarlığı araştıran ve makaleler de yayımlayan Erciyes Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aslı Sağıroğlu, Türkistan coğrafyasından bu yana Türklerin ölü gömme adetlerini sürdürdüğünü, mezar taşlarının tapu senedi konumunda olduğunu söyledi. Tarihi mezarlıktan, kültür ve tarih araştırmacısı Nezir Ötegen vasıtasıyla haberdar olduğunu ve bölgeye geldiğinde çok ilginç bir manzarayla karşılaştığını anlatan Sağıroğlu, "Anıt ağacının içinde iki mezar taşı beni karşıladı. Mezar taşlarından birinin üzerinde de damga vardı. Yaptığımız araştırmalar sonucunda bir Türk boyu damgası olduğunu öğrendik. Anıt ağaç yaklaşık 750 yıllık ve tescillenmiş karakavak. Bu tescile istinaden biz de mezar taşlarının bu anıt ağaçtan önce dikildiğine kanaat getirdik." dedi. "Dünyada bile böyle örnek yok" Sağıroğlu, Kilikya bölgesinden Kapadokya'ya geçmek isteyen konar göçer Türkmen boylarının Çataloğlu Mahallesi'ni bir üs gibi kullandıklarını, varlıklarını mezar taşlarından anladıklarını kaydetti. Türk boylarının, mezarların üzerine kendi damgalarını işlediklerini aktaran Sağıroğlu, "Biz bu damgaları halıların, keçelerin, yaygılarının üzerinde de görebiliyoruz. Alkaevli boyuna ve Eymir boyuna ait ikişer mezar taşını tespit ettik. Anıt ağacının içindeki mezar taşı Kargın boyuna ait. En çok da Salur boyuna ait mezar taşı var. Türkiye'de, bir anıt ağacının içinde mezar taşına rastlamadım, bir örneği yok. Belki dünyada bile böyle örnek yok." diye konuştu. "Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz" Sağıroğlu, ilk Türk aşiretlerinin mezar taşlarının en önemli örneğinin Ahlat'ta bulunduğunu anımsatarak şöyle devam etti: "Ahlat özellikle süslemeleri, menhir (Toprağa dikine yerleştirilmiş büyük boyutlu taş blok) ve dikili taş geleneğiyle çok ayrı yerde. Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz çünkü burası sadece damgalı mezar taşlarıyla değil, aynı zamanda dikili mezar taşı, menhir geleneğiyle de çok önemli. Ayrıca mezarlık alanında Türkmen beylikleri döneminden sonra Geç Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarıyla karşılaşıyoruz, onlar da çok özel imgelerle kendilerini ifade etmiş." Mezarlığa defin işleminin devam ettiğine dikkati çeken Sağıroğlu, bunun, mezarlığın giderek tahrip olmasına yol açacağını, bu nedenle yeni definlerin durdurulması gerektiğini belirtti. Sağıroğlu, 2021 yılında Develi Belediyesinin desteğiyle mezarlık alanında lisans, doktora ve yüksek lisans kademesindeki öğrencileriyle 68 gün boyunca bir dizi çalışma yürüttüklerini, 437 mezar taşı üzerindeki likenleri temizlediklerini, mekanik temizleme yaptıklarını, taşların envanterini çıkarıp makale yazdıklarını sözlerine ekledi.
.

Kayseri'nin Develi ilçesine 43 kilometre uzaklıktaki Çataloluk Mahallesi'nde Zamantı Irmağı'nın kolu İkizler Çayı'nın hemen yanındaki mezarlık, Türk boylarının yanı sıra Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarına da ev sahipliği yapıyor.

Mahalle sakinlerinden hayatını kaybedenlerin de halen defnedildiği mezarlık Kargın, Bayındır, Eymir, Salur ve Alkaevli olmak üzere 5 Türk boyuna ait damgalı mezar taşlarıyla dikkati çekiyor.

Mezarlığı araştıran ve makaleler de yayımlayan Erciyes Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aslı Sağıroğlu, Türkistan coğrafyasından bu yana Türklerin ölü gömme adetlerini sürdürdüğünü, mezar taşlarının tapu senedi konumunda olduğunu söyledi.

Tarihi mezarlıktan, kültür ve tarih araştırmacısı Nezir Ötegen vasıtasıyla haberdar olduğunu ve bölgeye geldiğinde çok ilginç bir manzarayla karşılaştığını anlatan Sağıroğlu, "Anıt ağacının içinde iki mezar taşı beni karşıladı. Mezar taşlarından birinin üzerinde de damga vardı. Yaptığımız araştırmalar sonucunda bir Türk boyu damgası olduğunu öğrendik. Anıt ağaç yaklaşık 750 yıllık ve tescillenmiş karakavak. Bu tescile istinaden biz de mezar taşlarının bu anıt ağaçtan önce dikildiğine kanaat getirdik." dedi.

"Dünyada bile böyle örnek yok"

Sağıroğlu, Kilikya bölgesinden Kapadokya'ya geçmek isteyen konar göçer Türkmen boylarının Çataloğlu Mahallesi'ni bir üs gibi kullandıklarını, varlıklarını mezar taşlarından anladıklarını kaydetti.

Türk boylarının mezarları 750 yıllık ağacın gölgesinde zamana direniyor

Türk boylarının, mezarların üzerine kendi damgalarını işlediklerini aktaran Sağıroğlu, "Biz bu damgaları halıların, keçelerin, yaygılarının üzerinde de görebiliyoruz. Alkaevli boyuna ve Eymir boyuna ait ikişer mezar taşını tespit ettik. Anıt ağacının içindeki mezar taşı Kargın boyuna ait. En çok da Salur boyuna ait mezar taşı var. Türkiye'de, bir anıt ağacının içinde mezar taşına rastlamadım, bir örneği yok. Belki dünyada bile böyle örnek yok." diye konuştu.

"Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz"

Sağıroğlu, ilk Türk aşiretlerinin mezar taşlarının en önemli örneğinin Ahlat'ta bulunduğunu anımsatarak şöyle devam etti:

"Ahlat özellikle süslemeleri, menhir (Toprağa dikine yerleştirilmiş büyük boyutlu taş blok) ve dikili taş geleneğiyle çok ayrı yerde. Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz çünkü burası sadece damgalı mezar taşlarıyla değil, aynı zamanda dikili mezar taşı, menhir geleneğiyle de çok önemli. Ayrıca mezarlık alanında Türkmen beylikleri döneminden sonra Geç Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarıyla karşılaşıyoruz, onlar da çok özel imgelerle kendilerini ifade etmiş."

Mezarlığa defin işleminin devam ettiğine dikkati çeken Sağıroğlu, bunun, mezarlığın giderek tahrip olmasına yol açacağını, bu nedenle yeni definlerin durdurulması gerektiğini belirtti.

Sağıroğlu, 2021 yılında Develi Belediyesinin desteğiyle mezarlık alanında lisans, doktora ve yüksek lisans kademesindeki öğrencileriyle 68 gün boyunca bir dizi çalışma yürüttüklerini, 437 mezar taşı üzerindeki likenleri temizlediklerini, mekanik temizleme yaptıklarını, taşların envanterini çıkarıp makale yazdıklarını sözlerine ekledi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kureselakdeniz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Türk boylarının mezarları 750 yıllık ağacın gölgesinde zamana direniyor

Isparta 25.05.2025 - 15:29, Güncelleme: 25.05.2025 - 15:29
 

Türk boylarının mezarları 750 yıllık ağacın gölgesinde zamana direniyor

.

Kayseri'nin Develi ilçesine 43 kilometre uzaklıktaki Çataloluk Mahallesi'nde Zamantı Irmağı'nın kolu İkizler Çayı'nın hemen yanındaki mezarlık, Türk boylarının yanı sıra Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarına da ev sahipliği yapıyor. Mahalle sakinlerinden hayatını kaybedenlerin de halen defnedildiği mezarlık Kargın, Bayındır, Eymir, Salur ve Alkaevli olmak üzere 5 Türk boyuna ait damgalı mezar taşlarıyla dikkati çekiyor. Mezarlığı araştıran ve makaleler de yayımlayan Erciyes Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aslı Sağıroğlu, Türkistan coğrafyasından bu yana Türklerin ölü gömme adetlerini sürdürdüğünü, mezar taşlarının tapu senedi konumunda olduğunu söyledi. Tarihi mezarlıktan, kültür ve tarih araştırmacısı Nezir Ötegen vasıtasıyla haberdar olduğunu ve bölgeye geldiğinde çok ilginç bir manzarayla karşılaştığını anlatan Sağıroğlu, "Anıt ağacının içinde iki mezar taşı beni karşıladı. Mezar taşlarından birinin üzerinde de damga vardı. Yaptığımız araştırmalar sonucunda bir Türk boyu damgası olduğunu öğrendik. Anıt ağaç yaklaşık 750 yıllık ve tescillenmiş karakavak. Bu tescile istinaden biz de mezar taşlarının bu anıt ağaçtan önce dikildiğine kanaat getirdik." dedi. "Dünyada bile böyle örnek yok" Sağıroğlu, Kilikya bölgesinden Kapadokya'ya geçmek isteyen konar göçer Türkmen boylarının Çataloğlu Mahallesi'ni bir üs gibi kullandıklarını, varlıklarını mezar taşlarından anladıklarını kaydetti. Türk boylarının, mezarların üzerine kendi damgalarını işlediklerini aktaran Sağıroğlu, "Biz bu damgaları halıların, keçelerin, yaygılarının üzerinde de görebiliyoruz. Alkaevli boyuna ve Eymir boyuna ait ikişer mezar taşını tespit ettik. Anıt ağacının içindeki mezar taşı Kargın boyuna ait. En çok da Salur boyuna ait mezar taşı var. Türkiye'de, bir anıt ağacının içinde mezar taşına rastlamadım, bir örneği yok. Belki dünyada bile böyle örnek yok." diye konuştu. "Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz" Sağıroğlu, ilk Türk aşiretlerinin mezar taşlarının en önemli örneğinin Ahlat'ta bulunduğunu anımsatarak şöyle devam etti: "Ahlat özellikle süslemeleri, menhir (Toprağa dikine yerleştirilmiş büyük boyutlu taş blok) ve dikili taş geleneğiyle çok ayrı yerde. Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz çünkü burası sadece damgalı mezar taşlarıyla değil, aynı zamanda dikili mezar taşı, menhir geleneğiyle de çok önemli. Ayrıca mezarlık alanında Türkmen beylikleri döneminden sonra Geç Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarıyla karşılaşıyoruz, onlar da çok özel imgelerle kendilerini ifade etmiş." Mezarlığa defin işleminin devam ettiğine dikkati çeken Sağıroğlu, bunun, mezarlığın giderek tahrip olmasına yol açacağını, bu nedenle yeni definlerin durdurulması gerektiğini belirtti. Sağıroğlu, 2021 yılında Develi Belediyesinin desteğiyle mezarlık alanında lisans, doktora ve yüksek lisans kademesindeki öğrencileriyle 68 gün boyunca bir dizi çalışma yürüttüklerini, 437 mezar taşı üzerindeki likenleri temizlediklerini, mekanik temizleme yaptıklarını, taşların envanterini çıkarıp makale yazdıklarını sözlerine ekledi.
.

Kayseri'nin Develi ilçesine 43 kilometre uzaklıktaki Çataloluk Mahallesi'nde Zamantı Irmağı'nın kolu İkizler Çayı'nın hemen yanındaki mezarlık, Türk boylarının yanı sıra Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarına da ev sahipliği yapıyor.

Mahalle sakinlerinden hayatını kaybedenlerin de halen defnedildiği mezarlık Kargın, Bayındır, Eymir, Salur ve Alkaevli olmak üzere 5 Türk boyuna ait damgalı mezar taşlarıyla dikkati çekiyor.

Mezarlığı araştıran ve makaleler de yayımlayan Erciyes Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aslı Sağıroğlu, Türkistan coğrafyasından bu yana Türklerin ölü gömme adetlerini sürdürdüğünü, mezar taşlarının tapu senedi konumunda olduğunu söyledi.

Tarihi mezarlıktan, kültür ve tarih araştırmacısı Nezir Ötegen vasıtasıyla haberdar olduğunu ve bölgeye geldiğinde çok ilginç bir manzarayla karşılaştığını anlatan Sağıroğlu, "Anıt ağacının içinde iki mezar taşı beni karşıladı. Mezar taşlarından birinin üzerinde de damga vardı. Yaptığımız araştırmalar sonucunda bir Türk boyu damgası olduğunu öğrendik. Anıt ağaç yaklaşık 750 yıllık ve tescillenmiş karakavak. Bu tescile istinaden biz de mezar taşlarının bu anıt ağaçtan önce dikildiğine kanaat getirdik." dedi.

"Dünyada bile böyle örnek yok"

Sağıroğlu, Kilikya bölgesinden Kapadokya'ya geçmek isteyen konar göçer Türkmen boylarının Çataloğlu Mahallesi'ni bir üs gibi kullandıklarını, varlıklarını mezar taşlarından anladıklarını kaydetti.

Türk boylarının mezarları 750 yıllık ağacın gölgesinde zamana direniyor

Türk boylarının, mezarların üzerine kendi damgalarını işlediklerini aktaran Sağıroğlu, "Biz bu damgaları halıların, keçelerin, yaygılarının üzerinde de görebiliyoruz. Alkaevli boyuna ve Eymir boyuna ait ikişer mezar taşını tespit ettik. Anıt ağacının içindeki mezar taşı Kargın boyuna ait. En çok da Salur boyuna ait mezar taşı var. Türkiye'de, bir anıt ağacının içinde mezar taşına rastlamadım, bir örneği yok. Belki dünyada bile böyle örnek yok." diye konuştu.

"Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz"

Sağıroğlu, ilk Türk aşiretlerinin mezar taşlarının en önemli örneğinin Ahlat'ta bulunduğunu anımsatarak şöyle devam etti:

"Ahlat özellikle süslemeleri, menhir (Toprağa dikine yerleştirilmiş büyük boyutlu taş blok) ve dikili taş geleneğiyle çok ayrı yerde. Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz çünkü burası sadece damgalı mezar taşlarıyla değil, aynı zamanda dikili mezar taşı, menhir geleneğiyle de çok önemli. Ayrıca mezarlık alanında Türkmen beylikleri döneminden sonra Geç Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarıyla karşılaşıyoruz, onlar da çok özel imgelerle kendilerini ifade etmiş."

Mezarlığa defin işleminin devam ettiğine dikkati çeken Sağıroğlu, bunun, mezarlığın giderek tahrip olmasına yol açacağını, bu nedenle yeni definlerin durdurulması gerektiğini belirtti.

Sağıroğlu, 2021 yılında Develi Belediyesinin desteğiyle mezarlık alanında lisans, doktora ve yüksek lisans kademesindeki öğrencileriyle 68 gün boyunca bir dizi çalışma yürüttüklerini, 437 mezar taşı üzerindeki likenleri temizlediklerini, mekanik temizleme yaptıklarını, taşların envanterini çıkarıp makale yazdıklarını sözlerine ekledi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kureselakdeniz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Türk boylarının mezarları 750 yıllık ağacın gölgesinde zamana direniyor

Isparta 25.05.2025 - 15:29, Güncelleme: 25.05.2025 - 15:29
 

Türk boylarının mezarları 750 yıllık ağacın gölgesinde zamana direniyor

.

Kayseri'nin Develi ilçesine 43 kilometre uzaklıktaki Çataloluk Mahallesi'nde Zamantı Irmağı'nın kolu İkizler Çayı'nın hemen yanındaki mezarlık, Türk boylarının yanı sıra Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarına da ev sahipliği yapıyor. Mahalle sakinlerinden hayatını kaybedenlerin de halen defnedildiği mezarlık Kargın, Bayındır, Eymir, Salur ve Alkaevli olmak üzere 5 Türk boyuna ait damgalı mezar taşlarıyla dikkati çekiyor. Mezarlığı araştıran ve makaleler de yayımlayan Erciyes Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aslı Sağıroğlu, Türkistan coğrafyasından bu yana Türklerin ölü gömme adetlerini sürdürdüğünü, mezar taşlarının tapu senedi konumunda olduğunu söyledi. Tarihi mezarlıktan, kültür ve tarih araştırmacısı Nezir Ötegen vasıtasıyla haberdar olduğunu ve bölgeye geldiğinde çok ilginç bir manzarayla karşılaştığını anlatan Sağıroğlu, "Anıt ağacının içinde iki mezar taşı beni karşıladı. Mezar taşlarından birinin üzerinde de damga vardı. Yaptığımız araştırmalar sonucunda bir Türk boyu damgası olduğunu öğrendik. Anıt ağaç yaklaşık 750 yıllık ve tescillenmiş karakavak. Bu tescile istinaden biz de mezar taşlarının bu anıt ağaçtan önce dikildiğine kanaat getirdik." dedi. "Dünyada bile böyle örnek yok" Sağıroğlu, Kilikya bölgesinden Kapadokya'ya geçmek isteyen konar göçer Türkmen boylarının Çataloğlu Mahallesi'ni bir üs gibi kullandıklarını, varlıklarını mezar taşlarından anladıklarını kaydetti. Türk boylarının, mezarların üzerine kendi damgalarını işlediklerini aktaran Sağıroğlu, "Biz bu damgaları halıların, keçelerin, yaygılarının üzerinde de görebiliyoruz. Alkaevli boyuna ve Eymir boyuna ait ikişer mezar taşını tespit ettik. Anıt ağacının içindeki mezar taşı Kargın boyuna ait. En çok da Salur boyuna ait mezar taşı var. Türkiye'de, bir anıt ağacının içinde mezar taşına rastlamadım, bir örneği yok. Belki dünyada bile böyle örnek yok." diye konuştu. "Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz" Sağıroğlu, ilk Türk aşiretlerinin mezar taşlarının en önemli örneğinin Ahlat'ta bulunduğunu anımsatarak şöyle devam etti: "Ahlat özellikle süslemeleri, menhir (Toprağa dikine yerleştirilmiş büyük boyutlu taş blok) ve dikili taş geleneğiyle çok ayrı yerde. Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz çünkü burası sadece damgalı mezar taşlarıyla değil, aynı zamanda dikili mezar taşı, menhir geleneğiyle de çok önemli. Ayrıca mezarlık alanında Türkmen beylikleri döneminden sonra Geç Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarıyla karşılaşıyoruz, onlar da çok özel imgelerle kendilerini ifade etmiş." Mezarlığa defin işleminin devam ettiğine dikkati çeken Sağıroğlu, bunun, mezarlığın giderek tahrip olmasına yol açacağını, bu nedenle yeni definlerin durdurulması gerektiğini belirtti. Sağıroğlu, 2021 yılında Develi Belediyesinin desteğiyle mezarlık alanında lisans, doktora ve yüksek lisans kademesindeki öğrencileriyle 68 gün boyunca bir dizi çalışma yürüttüklerini, 437 mezar taşı üzerindeki likenleri temizlediklerini, mekanik temizleme yaptıklarını, taşların envanterini çıkarıp makale yazdıklarını sözlerine ekledi.
.

Kayseri'nin Develi ilçesine 43 kilometre uzaklıktaki Çataloluk Mahallesi'nde Zamantı Irmağı'nın kolu İkizler Çayı'nın hemen yanındaki mezarlık, Türk boylarının yanı sıra Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarına da ev sahipliği yapıyor.

Mahalle sakinlerinden hayatını kaybedenlerin de halen defnedildiği mezarlık Kargın, Bayındır, Eymir, Salur ve Alkaevli olmak üzere 5 Türk boyuna ait damgalı mezar taşlarıyla dikkati çekiyor.

Mezarlığı araştıran ve makaleler de yayımlayan Erciyes Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aslı Sağıroğlu, Türkistan coğrafyasından bu yana Türklerin ölü gömme adetlerini sürdürdüğünü, mezar taşlarının tapu senedi konumunda olduğunu söyledi.

Tarihi mezarlıktan, kültür ve tarih araştırmacısı Nezir Ötegen vasıtasıyla haberdar olduğunu ve bölgeye geldiğinde çok ilginç bir manzarayla karşılaştığını anlatan Sağıroğlu, "Anıt ağacının içinde iki mezar taşı beni karşıladı. Mezar taşlarından birinin üzerinde de damga vardı. Yaptığımız araştırmalar sonucunda bir Türk boyu damgası olduğunu öğrendik. Anıt ağaç yaklaşık 750 yıllık ve tescillenmiş karakavak. Bu tescile istinaden biz de mezar taşlarının bu anıt ağaçtan önce dikildiğine kanaat getirdik." dedi.

"Dünyada bile böyle örnek yok"

Sağıroğlu, Kilikya bölgesinden Kapadokya'ya geçmek isteyen konar göçer Türkmen boylarının Çataloğlu Mahallesi'ni bir üs gibi kullandıklarını, varlıklarını mezar taşlarından anladıklarını kaydetti.

Türk boylarının mezarları 750 yıllık ağacın gölgesinde zamana direniyor

Türk boylarının, mezarların üzerine kendi damgalarını işlediklerini aktaran Sağıroğlu, "Biz bu damgaları halıların, keçelerin, yaygılarının üzerinde de görebiliyoruz. Alkaevli boyuna ve Eymir boyuna ait ikişer mezar taşını tespit ettik. Anıt ağacının içindeki mezar taşı Kargın boyuna ait. En çok da Salur boyuna ait mezar taşı var. Türkiye'de, bir anıt ağacının içinde mezar taşına rastlamadım, bir örneği yok. Belki dünyada bile böyle örnek yok." diye konuştu.

"Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz"

Sağıroğlu, ilk Türk aşiretlerinin mezar taşlarının en önemli örneğinin Ahlat'ta bulunduğunu anımsatarak şöyle devam etti:

"Ahlat özellikle süslemeleri, menhir (Toprağa dikine yerleştirilmiş büyük boyutlu taş blok) ve dikili taş geleneğiyle çok ayrı yerde. Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz çünkü burası sadece damgalı mezar taşlarıyla değil, aynı zamanda dikili mezar taşı, menhir geleneğiyle de çok önemli. Ayrıca mezarlık alanında Türkmen beylikleri döneminden sonra Geç Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarıyla karşılaşıyoruz, onlar da çok özel imgelerle kendilerini ifade etmiş."

Mezarlığa defin işleminin devam ettiğine dikkati çeken Sağıroğlu, bunun, mezarlığın giderek tahrip olmasına yol açacağını, bu nedenle yeni definlerin durdurulması gerektiğini belirtti.

Sağıroğlu, 2021 yılında Develi Belediyesinin desteğiyle mezarlık alanında lisans, doktora ve yüksek lisans kademesindeki öğrencileriyle 68 gün boyunca bir dizi çalışma yürüttüklerini, 437 mezar taşı üzerindeki likenleri temizlediklerini, mekanik temizleme yaptıklarını, taşların envanterini çıkarıp makale yazdıklarını sözlerine ekledi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kureselakdeniz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Türk boylarının mezarları 750 yıllık ağacın gölgesinde zamana direniyor

Isparta 25.05.2025 - 15:29, Güncelleme: 25.05.2025 - 15:29
 

Türk boylarının mezarları 750 yıllık ağacın gölgesinde zamana direniyor

.

Kayseri'nin Develi ilçesine 43 kilometre uzaklıktaki Çataloluk Mahallesi'nde Zamantı Irmağı'nın kolu İkizler Çayı'nın hemen yanındaki mezarlık, Türk boylarının yanı sıra Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarına da ev sahipliği yapıyor. Mahalle sakinlerinden hayatını kaybedenlerin de halen defnedildiği mezarlık Kargın, Bayındır, Eymir, Salur ve Alkaevli olmak üzere 5 Türk boyuna ait damgalı mezar taşlarıyla dikkati çekiyor. Mezarlığı araştıran ve makaleler de yayımlayan Erciyes Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aslı Sağıroğlu, Türkistan coğrafyasından bu yana Türklerin ölü gömme adetlerini sürdürdüğünü, mezar taşlarının tapu senedi konumunda olduğunu söyledi. Tarihi mezarlıktan, kültür ve tarih araştırmacısı Nezir Ötegen vasıtasıyla haberdar olduğunu ve bölgeye geldiğinde çok ilginç bir manzarayla karşılaştığını anlatan Sağıroğlu, "Anıt ağacının içinde iki mezar taşı beni karşıladı. Mezar taşlarından birinin üzerinde de damga vardı. Yaptığımız araştırmalar sonucunda bir Türk boyu damgası olduğunu öğrendik. Anıt ağaç yaklaşık 750 yıllık ve tescillenmiş karakavak. Bu tescile istinaden biz de mezar taşlarının bu anıt ağaçtan önce dikildiğine kanaat getirdik." dedi. "Dünyada bile böyle örnek yok" Sağıroğlu, Kilikya bölgesinden Kapadokya'ya geçmek isteyen konar göçer Türkmen boylarının Çataloğlu Mahallesi'ni bir üs gibi kullandıklarını, varlıklarını mezar taşlarından anladıklarını kaydetti. Türk boylarının, mezarların üzerine kendi damgalarını işlediklerini aktaran Sağıroğlu, "Biz bu damgaları halıların, keçelerin, yaygılarının üzerinde de görebiliyoruz. Alkaevli boyuna ve Eymir boyuna ait ikişer mezar taşını tespit ettik. Anıt ağacının içindeki mezar taşı Kargın boyuna ait. En çok da Salur boyuna ait mezar taşı var. Türkiye'de, bir anıt ağacının içinde mezar taşına rastlamadım, bir örneği yok. Belki dünyada bile böyle örnek yok." diye konuştu. "Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz" Sağıroğlu, ilk Türk aşiretlerinin mezar taşlarının en önemli örneğinin Ahlat'ta bulunduğunu anımsatarak şöyle devam etti: "Ahlat özellikle süslemeleri, menhir (Toprağa dikine yerleştirilmiş büyük boyutlu taş blok) ve dikili taş geleneğiyle çok ayrı yerde. Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz çünkü burası sadece damgalı mezar taşlarıyla değil, aynı zamanda dikili mezar taşı, menhir geleneğiyle de çok önemli. Ayrıca mezarlık alanında Türkmen beylikleri döneminden sonra Geç Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarıyla karşılaşıyoruz, onlar da çok özel imgelerle kendilerini ifade etmiş." Mezarlığa defin işleminin devam ettiğine dikkati çeken Sağıroğlu, bunun, mezarlığın giderek tahrip olmasına yol açacağını, bu nedenle yeni definlerin durdurulması gerektiğini belirtti. Sağıroğlu, 2021 yılında Develi Belediyesinin desteğiyle mezarlık alanında lisans, doktora ve yüksek lisans kademesindeki öğrencileriyle 68 gün boyunca bir dizi çalışma yürüttüklerini, 437 mezar taşı üzerindeki likenleri temizlediklerini, mekanik temizleme yaptıklarını, taşların envanterini çıkarıp makale yazdıklarını sözlerine ekledi.
.

Kayseri'nin Develi ilçesine 43 kilometre uzaklıktaki Çataloluk Mahallesi'nde Zamantı Irmağı'nın kolu İkizler Çayı'nın hemen yanındaki mezarlık, Türk boylarının yanı sıra Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarına da ev sahipliği yapıyor.

Mahalle sakinlerinden hayatını kaybedenlerin de halen defnedildiği mezarlık Kargın, Bayındır, Eymir, Salur ve Alkaevli olmak üzere 5 Türk boyuna ait damgalı mezar taşlarıyla dikkati çekiyor.

Mezarlığı araştıran ve makaleler de yayımlayan Erciyes Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aslı Sağıroğlu, Türkistan coğrafyasından bu yana Türklerin ölü gömme adetlerini sürdürdüğünü, mezar taşlarının tapu senedi konumunda olduğunu söyledi.

Tarihi mezarlıktan, kültür ve tarih araştırmacısı Nezir Ötegen vasıtasıyla haberdar olduğunu ve bölgeye geldiğinde çok ilginç bir manzarayla karşılaştığını anlatan Sağıroğlu, "Anıt ağacının içinde iki mezar taşı beni karşıladı. Mezar taşlarından birinin üzerinde de damga vardı. Yaptığımız araştırmalar sonucunda bir Türk boyu damgası olduğunu öğrendik. Anıt ağaç yaklaşık 750 yıllık ve tescillenmiş karakavak. Bu tescile istinaden biz de mezar taşlarının bu anıt ağaçtan önce dikildiğine kanaat getirdik." dedi.

"Dünyada bile böyle örnek yok"

Sağıroğlu, Kilikya bölgesinden Kapadokya'ya geçmek isteyen konar göçer Türkmen boylarının Çataloğlu Mahallesi'ni bir üs gibi kullandıklarını, varlıklarını mezar taşlarından anladıklarını kaydetti.

Türk boylarının mezarları 750 yıllık ağacın gölgesinde zamana direniyor

Türk boylarının, mezarların üzerine kendi damgalarını işlediklerini aktaran Sağıroğlu, "Biz bu damgaları halıların, keçelerin, yaygılarının üzerinde de görebiliyoruz. Alkaevli boyuna ve Eymir boyuna ait ikişer mezar taşını tespit ettik. Anıt ağacının içindeki mezar taşı Kargın boyuna ait. En çok da Salur boyuna ait mezar taşı var. Türkiye'de, bir anıt ağacının içinde mezar taşına rastlamadım, bir örneği yok. Belki dünyada bile böyle örnek yok." diye konuştu.

"Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz"

Sağıroğlu, ilk Türk aşiretlerinin mezar taşlarının en önemli örneğinin Ahlat'ta bulunduğunu anımsatarak şöyle devam etti:

"Ahlat özellikle süslemeleri, menhir (Toprağa dikine yerleştirilmiş büyük boyutlu taş blok) ve dikili taş geleneğiyle çok ayrı yerde. Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz çünkü burası sadece damgalı mezar taşlarıyla değil, aynı zamanda dikili mezar taşı, menhir geleneğiyle de çok önemli. Ayrıca mezarlık alanında Türkmen beylikleri döneminden sonra Geç Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarıyla karşılaşıyoruz, onlar da çok özel imgelerle kendilerini ifade etmiş."

Mezarlığa defin işleminin devam ettiğine dikkati çeken Sağıroğlu, bunun, mezarlığın giderek tahrip olmasına yol açacağını, bu nedenle yeni definlerin durdurulması gerektiğini belirtti.

Sağıroğlu, 2021 yılında Develi Belediyesinin desteğiyle mezarlık alanında lisans, doktora ve yüksek lisans kademesindeki öğrencileriyle 68 gün boyunca bir dizi çalışma yürüttüklerini, 437 mezar taşı üzerindeki likenleri temizlediklerini, mekanik temizleme yaptıklarını, taşların envanterini çıkarıp makale yazdıklarını sözlerine ekledi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kureselakdeniz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Türk boylarının mezarları 750 yıllık ağacın gölgesinde zamana direniyor

Isparta 25.05.2025 - 15:29, Güncelleme: 25.05.2025 - 15:29
 

Türk boylarının mezarları 750 yıllık ağacın gölgesinde zamana direniyor

.

Kayseri'nin Develi ilçesine 43 kilometre uzaklıktaki Çataloluk Mahallesi'nde Zamantı Irmağı'nın kolu İkizler Çayı'nın hemen yanındaki mezarlık, Türk boylarının yanı sıra Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarına da ev sahipliği yapıyor. Mahalle sakinlerinden hayatını kaybedenlerin de halen defnedildiği mezarlık Kargın, Bayındır, Eymir, Salur ve Alkaevli olmak üzere 5 Türk boyuna ait damgalı mezar taşlarıyla dikkati çekiyor. Mezarlığı araştıran ve makaleler de yayımlayan Erciyes Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aslı Sağıroğlu, Türkistan coğrafyasından bu yana Türklerin ölü gömme adetlerini sürdürdüğünü, mezar taşlarının tapu senedi konumunda olduğunu söyledi. Tarihi mezarlıktan, kültür ve tarih araştırmacısı Nezir Ötegen vasıtasıyla haberdar olduğunu ve bölgeye geldiğinde çok ilginç bir manzarayla karşılaştığını anlatan Sağıroğlu, "Anıt ağacının içinde iki mezar taşı beni karşıladı. Mezar taşlarından birinin üzerinde de damga vardı. Yaptığımız araştırmalar sonucunda bir Türk boyu damgası olduğunu öğrendik. Anıt ağaç yaklaşık 750 yıllık ve tescillenmiş karakavak. Bu tescile istinaden biz de mezar taşlarının bu anıt ağaçtan önce dikildiğine kanaat getirdik." dedi. "Dünyada bile böyle örnek yok" Sağıroğlu, Kilikya bölgesinden Kapadokya'ya geçmek isteyen konar göçer Türkmen boylarının Çataloğlu Mahallesi'ni bir üs gibi kullandıklarını, varlıklarını mezar taşlarından anladıklarını kaydetti. Türk boylarının, mezarların üzerine kendi damgalarını işlediklerini aktaran Sağıroğlu, "Biz bu damgaları halıların, keçelerin, yaygılarının üzerinde de görebiliyoruz. Alkaevli boyuna ve Eymir boyuna ait ikişer mezar taşını tespit ettik. Anıt ağacının içindeki mezar taşı Kargın boyuna ait. En çok da Salur boyuna ait mezar taşı var. Türkiye'de, bir anıt ağacının içinde mezar taşına rastlamadım, bir örneği yok. Belki dünyada bile böyle örnek yok." diye konuştu. "Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz" Sağıroğlu, ilk Türk aşiretlerinin mezar taşlarının en önemli örneğinin Ahlat'ta bulunduğunu anımsatarak şöyle devam etti: "Ahlat özellikle süslemeleri, menhir (Toprağa dikine yerleştirilmiş büyük boyutlu taş blok) ve dikili taş geleneğiyle çok ayrı yerde. Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz çünkü burası sadece damgalı mezar taşlarıyla değil, aynı zamanda dikili mezar taşı, menhir geleneğiyle de çok önemli. Ayrıca mezarlık alanında Türkmen beylikleri döneminden sonra Geç Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarıyla karşılaşıyoruz, onlar da çok özel imgelerle kendilerini ifade etmiş." Mezarlığa defin işleminin devam ettiğine dikkati çeken Sağıroğlu, bunun, mezarlığın giderek tahrip olmasına yol açacağını, bu nedenle yeni definlerin durdurulması gerektiğini belirtti. Sağıroğlu, 2021 yılında Develi Belediyesinin desteğiyle mezarlık alanında lisans, doktora ve yüksek lisans kademesindeki öğrencileriyle 68 gün boyunca bir dizi çalışma yürüttüklerini, 437 mezar taşı üzerindeki likenleri temizlediklerini, mekanik temizleme yaptıklarını, taşların envanterini çıkarıp makale yazdıklarını sözlerine ekledi.
.

Kayseri'nin Develi ilçesine 43 kilometre uzaklıktaki Çataloluk Mahallesi'nde Zamantı Irmağı'nın kolu İkizler Çayı'nın hemen yanındaki mezarlık, Türk boylarının yanı sıra Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarına da ev sahipliği yapıyor.

Mahalle sakinlerinden hayatını kaybedenlerin de halen defnedildiği mezarlık Kargın, Bayındır, Eymir, Salur ve Alkaevli olmak üzere 5 Türk boyuna ait damgalı mezar taşlarıyla dikkati çekiyor.

Mezarlığı araştıran ve makaleler de yayımlayan Erciyes Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aslı Sağıroğlu, Türkistan coğrafyasından bu yana Türklerin ölü gömme adetlerini sürdürdüğünü, mezar taşlarının tapu senedi konumunda olduğunu söyledi.

Tarihi mezarlıktan, kültür ve tarih araştırmacısı Nezir Ötegen vasıtasıyla haberdar olduğunu ve bölgeye geldiğinde çok ilginç bir manzarayla karşılaştığını anlatan Sağıroğlu, "Anıt ağacının içinde iki mezar taşı beni karşıladı. Mezar taşlarından birinin üzerinde de damga vardı. Yaptığımız araştırmalar sonucunda bir Türk boyu damgası olduğunu öğrendik. Anıt ağaç yaklaşık 750 yıllık ve tescillenmiş karakavak. Bu tescile istinaden biz de mezar taşlarının bu anıt ağaçtan önce dikildiğine kanaat getirdik." dedi.

"Dünyada bile böyle örnek yok"

Sağıroğlu, Kilikya bölgesinden Kapadokya'ya geçmek isteyen konar göçer Türkmen boylarının Çataloğlu Mahallesi'ni bir üs gibi kullandıklarını, varlıklarını mezar taşlarından anladıklarını kaydetti.

Türk boylarının mezarları 750 yıllık ağacın gölgesinde zamana direniyor

Türk boylarının, mezarların üzerine kendi damgalarını işlediklerini aktaran Sağıroğlu, "Biz bu damgaları halıların, keçelerin, yaygılarının üzerinde de görebiliyoruz. Alkaevli boyuna ve Eymir boyuna ait ikişer mezar taşını tespit ettik. Anıt ağacının içindeki mezar taşı Kargın boyuna ait. En çok da Salur boyuna ait mezar taşı var. Türkiye'de, bir anıt ağacının içinde mezar taşına rastlamadım, bir örneği yok. Belki dünyada bile böyle örnek yok." diye konuştu.

"Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz"

Sağıroğlu, ilk Türk aşiretlerinin mezar taşlarının en önemli örneğinin Ahlat'ta bulunduğunu anımsatarak şöyle devam etti:

"Ahlat özellikle süslemeleri, menhir (Toprağa dikine yerleştirilmiş büyük boyutlu taş blok) ve dikili taş geleneğiyle çok ayrı yerde. Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz çünkü burası sadece damgalı mezar taşlarıyla değil, aynı zamanda dikili mezar taşı, menhir geleneğiyle de çok önemli. Ayrıca mezarlık alanında Türkmen beylikleri döneminden sonra Geç Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarıyla karşılaşıyoruz, onlar da çok özel imgelerle kendilerini ifade etmiş."

Mezarlığa defin işleminin devam ettiğine dikkati çeken Sağıroğlu, bunun, mezarlığın giderek tahrip olmasına yol açacağını, bu nedenle yeni definlerin durdurulması gerektiğini belirtti.

Sağıroğlu, 2021 yılında Develi Belediyesinin desteğiyle mezarlık alanında lisans, doktora ve yüksek lisans kademesindeki öğrencileriyle 68 gün boyunca bir dizi çalışma yürüttüklerini, 437 mezar taşı üzerindeki likenleri temizlediklerini, mekanik temizleme yaptıklarını, taşların envanterini çıkarıp makale yazdıklarını sözlerine ekledi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kureselakdeniz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Türk boylarının mezarları 750 yıllık ağacın gölgesinde zamana direniyor

Isparta 25.05.2025 - 15:29, Güncelleme: 25.05.2025 - 15:29
 

Türk boylarının mezarları 750 yıllık ağacın gölgesinde zamana direniyor

.

Kayseri'nin Develi ilçesine 43 kilometre uzaklıktaki Çataloluk Mahallesi'nde Zamantı Irmağı'nın kolu İkizler Çayı'nın hemen yanındaki mezarlık, Türk boylarının yanı sıra Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarına da ev sahipliği yapıyor. Mahalle sakinlerinden hayatını kaybedenlerin de halen defnedildiği mezarlık Kargın, Bayındır, Eymir, Salur ve Alkaevli olmak üzere 5 Türk boyuna ait damgalı mezar taşlarıyla dikkati çekiyor. Mezarlığı araştıran ve makaleler de yayımlayan Erciyes Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aslı Sağıroğlu, Türkistan coğrafyasından bu yana Türklerin ölü gömme adetlerini sürdürdüğünü, mezar taşlarının tapu senedi konumunda olduğunu söyledi. Tarihi mezarlıktan, kültür ve tarih araştırmacısı Nezir Ötegen vasıtasıyla haberdar olduğunu ve bölgeye geldiğinde çok ilginç bir manzarayla karşılaştığını anlatan Sağıroğlu, "Anıt ağacının içinde iki mezar taşı beni karşıladı. Mezar taşlarından birinin üzerinde de damga vardı. Yaptığımız araştırmalar sonucunda bir Türk boyu damgası olduğunu öğrendik. Anıt ağaç yaklaşık 750 yıllık ve tescillenmiş karakavak. Bu tescile istinaden biz de mezar taşlarının bu anıt ağaçtan önce dikildiğine kanaat getirdik." dedi. "Dünyada bile böyle örnek yok" Sağıroğlu, Kilikya bölgesinden Kapadokya'ya geçmek isteyen konar göçer Türkmen boylarının Çataloğlu Mahallesi'ni bir üs gibi kullandıklarını, varlıklarını mezar taşlarından anladıklarını kaydetti. Türk boylarının, mezarların üzerine kendi damgalarını işlediklerini aktaran Sağıroğlu, "Biz bu damgaları halıların, keçelerin, yaygılarının üzerinde de görebiliyoruz. Alkaevli boyuna ve Eymir boyuna ait ikişer mezar taşını tespit ettik. Anıt ağacının içindeki mezar taşı Kargın boyuna ait. En çok da Salur boyuna ait mezar taşı var. Türkiye'de, bir anıt ağacının içinde mezar taşına rastlamadım, bir örneği yok. Belki dünyada bile böyle örnek yok." diye konuştu. "Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz" Sağıroğlu, ilk Türk aşiretlerinin mezar taşlarının en önemli örneğinin Ahlat'ta bulunduğunu anımsatarak şöyle devam etti: "Ahlat özellikle süslemeleri, menhir (Toprağa dikine yerleştirilmiş büyük boyutlu taş blok) ve dikili taş geleneğiyle çok ayrı yerde. Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz çünkü burası sadece damgalı mezar taşlarıyla değil, aynı zamanda dikili mezar taşı, menhir geleneğiyle de çok önemli. Ayrıca mezarlık alanında Türkmen beylikleri döneminden sonra Geç Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarıyla karşılaşıyoruz, onlar da çok özel imgelerle kendilerini ifade etmiş." Mezarlığa defin işleminin devam ettiğine dikkati çeken Sağıroğlu, bunun, mezarlığın giderek tahrip olmasına yol açacağını, bu nedenle yeni definlerin durdurulması gerektiğini belirtti. Sağıroğlu, 2021 yılında Develi Belediyesinin desteğiyle mezarlık alanında lisans, doktora ve yüksek lisans kademesindeki öğrencileriyle 68 gün boyunca bir dizi çalışma yürüttüklerini, 437 mezar taşı üzerindeki likenleri temizlediklerini, mekanik temizleme yaptıklarını, taşların envanterini çıkarıp makale yazdıklarını sözlerine ekledi.
.

Kayseri'nin Develi ilçesine 43 kilometre uzaklıktaki Çataloluk Mahallesi'nde Zamantı Irmağı'nın kolu İkizler Çayı'nın hemen yanındaki mezarlık, Türk boylarının yanı sıra Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarına da ev sahipliği yapıyor.

Mahalle sakinlerinden hayatını kaybedenlerin de halen defnedildiği mezarlık Kargın, Bayındır, Eymir, Salur ve Alkaevli olmak üzere 5 Türk boyuna ait damgalı mezar taşlarıyla dikkati çekiyor.

Mezarlığı araştıran ve makaleler de yayımlayan Erciyes Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aslı Sağıroğlu, Türkistan coğrafyasından bu yana Türklerin ölü gömme adetlerini sürdürdüğünü, mezar taşlarının tapu senedi konumunda olduğunu söyledi.

Tarihi mezarlıktan, kültür ve tarih araştırmacısı Nezir Ötegen vasıtasıyla haberdar olduğunu ve bölgeye geldiğinde çok ilginç bir manzarayla karşılaştığını anlatan Sağıroğlu, "Anıt ağacının içinde iki mezar taşı beni karşıladı. Mezar taşlarından birinin üzerinde de damga vardı. Yaptığımız araştırmalar sonucunda bir Türk boyu damgası olduğunu öğrendik. Anıt ağaç yaklaşık 750 yıllık ve tescillenmiş karakavak. Bu tescile istinaden biz de mezar taşlarının bu anıt ağaçtan önce dikildiğine kanaat getirdik." dedi.

"Dünyada bile böyle örnek yok"

Sağıroğlu, Kilikya bölgesinden Kapadokya'ya geçmek isteyen konar göçer Türkmen boylarının Çataloğlu Mahallesi'ni bir üs gibi kullandıklarını, varlıklarını mezar taşlarından anladıklarını kaydetti.

Türk boylarının mezarları 750 yıllık ağacın gölgesinde zamana direniyor

Türk boylarının, mezarların üzerine kendi damgalarını işlediklerini aktaran Sağıroğlu, "Biz bu damgaları halıların, keçelerin, yaygılarının üzerinde de görebiliyoruz. Alkaevli boyuna ve Eymir boyuna ait ikişer mezar taşını tespit ettik. Anıt ağacının içindeki mezar taşı Kargın boyuna ait. En çok da Salur boyuna ait mezar taşı var. Türkiye'de, bir anıt ağacının içinde mezar taşına rastlamadım, bir örneği yok. Belki dünyada bile böyle örnek yok." diye konuştu.

"Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz"

Sağıroğlu, ilk Türk aşiretlerinin mezar taşlarının en önemli örneğinin Ahlat'ta bulunduğunu anımsatarak şöyle devam etti:

"Ahlat özellikle süslemeleri, menhir (Toprağa dikine yerleştirilmiş büyük boyutlu taş blok) ve dikili taş geleneğiyle çok ayrı yerde. Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz çünkü burası sadece damgalı mezar taşlarıyla değil, aynı zamanda dikili mezar taşı, menhir geleneğiyle de çok önemli. Ayrıca mezarlık alanında Türkmen beylikleri döneminden sonra Geç Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarıyla karşılaşıyoruz, onlar da çok özel imgelerle kendilerini ifade etmiş."

Mezarlığa defin işleminin devam ettiğine dikkati çeken Sağıroğlu, bunun, mezarlığın giderek tahrip olmasına yol açacağını, bu nedenle yeni definlerin durdurulması gerektiğini belirtti.

Sağıroğlu, 2021 yılında Develi Belediyesinin desteğiyle mezarlık alanında lisans, doktora ve yüksek lisans kademesindeki öğrencileriyle 68 gün boyunca bir dizi çalışma yürüttüklerini, 437 mezar taşı üzerindeki likenleri temizlediklerini, mekanik temizleme yaptıklarını, taşların envanterini çıkarıp makale yazdıklarını sözlerine ekledi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kureselakdeniz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Türk boylarının mezarları 750 yıllık ağacın gölgesinde zamana direniyor

Isparta 25.05.2025 - 15:29, Güncelleme: 25.05.2025 - 15:29
 

Türk boylarının mezarları 750 yıllık ağacın gölgesinde zamana direniyor

.

Kayseri'nin Develi ilçesine 43 kilometre uzaklıktaki Çataloluk Mahallesi'nde Zamantı Irmağı'nın kolu İkizler Çayı'nın hemen yanındaki mezarlık, Türk boylarının yanı sıra Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarına da ev sahipliği yapıyor. Mahalle sakinlerinden hayatını kaybedenlerin de halen defnedildiği mezarlık Kargın, Bayındır, Eymir, Salur ve Alkaevli olmak üzere 5 Türk boyuna ait damgalı mezar taşlarıyla dikkati çekiyor. Mezarlığı araştıran ve makaleler de yayımlayan Erciyes Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aslı Sağıroğlu, Türkistan coğrafyasından bu yana Türklerin ölü gömme adetlerini sürdürdüğünü, mezar taşlarının tapu senedi konumunda olduğunu söyledi. Tarihi mezarlıktan, kültür ve tarih araştırmacısı Nezir Ötegen vasıtasıyla haberdar olduğunu ve bölgeye geldiğinde çok ilginç bir manzarayla karşılaştığını anlatan Sağıroğlu, "Anıt ağacının içinde iki mezar taşı beni karşıladı. Mezar taşlarından birinin üzerinde de damga vardı. Yaptığımız araştırmalar sonucunda bir Türk boyu damgası olduğunu öğrendik. Anıt ağaç yaklaşık 750 yıllık ve tescillenmiş karakavak. Bu tescile istinaden biz de mezar taşlarının bu anıt ağaçtan önce dikildiğine kanaat getirdik." dedi. "Dünyada bile böyle örnek yok" Sağıroğlu, Kilikya bölgesinden Kapadokya'ya geçmek isteyen konar göçer Türkmen boylarının Çataloğlu Mahallesi'ni bir üs gibi kullandıklarını, varlıklarını mezar taşlarından anladıklarını kaydetti. Türk boylarının, mezarların üzerine kendi damgalarını işlediklerini aktaran Sağıroğlu, "Biz bu damgaları halıların, keçelerin, yaygılarının üzerinde de görebiliyoruz. Alkaevli boyuna ve Eymir boyuna ait ikişer mezar taşını tespit ettik. Anıt ağacının içindeki mezar taşı Kargın boyuna ait. En çok da Salur boyuna ait mezar taşı var. Türkiye'de, bir anıt ağacının içinde mezar taşına rastlamadım, bir örneği yok. Belki dünyada bile böyle örnek yok." diye konuştu. "Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz" Sağıroğlu, ilk Türk aşiretlerinin mezar taşlarının en önemli örneğinin Ahlat'ta bulunduğunu anımsatarak şöyle devam etti: "Ahlat özellikle süslemeleri, menhir (Toprağa dikine yerleştirilmiş büyük boyutlu taş blok) ve dikili taş geleneğiyle çok ayrı yerde. Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz çünkü burası sadece damgalı mezar taşlarıyla değil, aynı zamanda dikili mezar taşı, menhir geleneğiyle de çok önemli. Ayrıca mezarlık alanında Türkmen beylikleri döneminden sonra Geç Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarıyla karşılaşıyoruz, onlar da çok özel imgelerle kendilerini ifade etmiş." Mezarlığa defin işleminin devam ettiğine dikkati çeken Sağıroğlu, bunun, mezarlığın giderek tahrip olmasına yol açacağını, bu nedenle yeni definlerin durdurulması gerektiğini belirtti. Sağıroğlu, 2021 yılında Develi Belediyesinin desteğiyle mezarlık alanında lisans, doktora ve yüksek lisans kademesindeki öğrencileriyle 68 gün boyunca bir dizi çalışma yürüttüklerini, 437 mezar taşı üzerindeki likenleri temizlediklerini, mekanik temizleme yaptıklarını, taşların envanterini çıkarıp makale yazdıklarını sözlerine ekledi.
.

Kayseri'nin Develi ilçesine 43 kilometre uzaklıktaki Çataloluk Mahallesi'nde Zamantı Irmağı'nın kolu İkizler Çayı'nın hemen yanındaki mezarlık, Türk boylarının yanı sıra Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarına da ev sahipliği yapıyor.

Mahalle sakinlerinden hayatını kaybedenlerin de halen defnedildiği mezarlık Kargın, Bayındır, Eymir, Salur ve Alkaevli olmak üzere 5 Türk boyuna ait damgalı mezar taşlarıyla dikkati çekiyor.

Mezarlığı araştıran ve makaleler de yayımlayan Erciyes Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aslı Sağıroğlu, Türkistan coğrafyasından bu yana Türklerin ölü gömme adetlerini sürdürdüğünü, mezar taşlarının tapu senedi konumunda olduğunu söyledi.

Tarihi mezarlıktan, kültür ve tarih araştırmacısı Nezir Ötegen vasıtasıyla haberdar olduğunu ve bölgeye geldiğinde çok ilginç bir manzarayla karşılaştığını anlatan Sağıroğlu, "Anıt ağacının içinde iki mezar taşı beni karşıladı. Mezar taşlarından birinin üzerinde de damga vardı. Yaptığımız araştırmalar sonucunda bir Türk boyu damgası olduğunu öğrendik. Anıt ağaç yaklaşık 750 yıllık ve tescillenmiş karakavak. Bu tescile istinaden biz de mezar taşlarının bu anıt ağaçtan önce dikildiğine kanaat getirdik." dedi.

"Dünyada bile böyle örnek yok"

Sağıroğlu, Kilikya bölgesinden Kapadokya'ya geçmek isteyen konar göçer Türkmen boylarının Çataloğlu Mahallesi'ni bir üs gibi kullandıklarını, varlıklarını mezar taşlarından anladıklarını kaydetti.

Türk boylarının mezarları 750 yıllık ağacın gölgesinde zamana direniyor

Türk boylarının, mezarların üzerine kendi damgalarını işlediklerini aktaran Sağıroğlu, "Biz bu damgaları halıların, keçelerin, yaygılarının üzerinde de görebiliyoruz. Alkaevli boyuna ve Eymir boyuna ait ikişer mezar taşını tespit ettik. Anıt ağacının içindeki mezar taşı Kargın boyuna ait. En çok da Salur boyuna ait mezar taşı var. Türkiye'de, bir anıt ağacının içinde mezar taşına rastlamadım, bir örneği yok. Belki dünyada bile böyle örnek yok." diye konuştu.

"Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz"

Sağıroğlu, ilk Türk aşiretlerinin mezar taşlarının en önemli örneğinin Ahlat'ta bulunduğunu anımsatarak şöyle devam etti:

"Ahlat özellikle süslemeleri, menhir (Toprağa dikine yerleştirilmiş büyük boyutlu taş blok) ve dikili taş geleneğiyle çok ayrı yerde. Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz çünkü burası sadece damgalı mezar taşlarıyla değil, aynı zamanda dikili mezar taşı, menhir geleneğiyle de çok önemli. Ayrıca mezarlık alanında Türkmen beylikleri döneminden sonra Geç Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarıyla karşılaşıyoruz, onlar da çok özel imgelerle kendilerini ifade etmiş."

Mezarlığa defin işleminin devam ettiğine dikkati çeken Sağıroğlu, bunun, mezarlığın giderek tahrip olmasına yol açacağını, bu nedenle yeni definlerin durdurulması gerektiğini belirtti.

Sağıroğlu, 2021 yılında Develi Belediyesinin desteğiyle mezarlık alanında lisans, doktora ve yüksek lisans kademesindeki öğrencileriyle 68 gün boyunca bir dizi çalışma yürüttüklerini, 437 mezar taşı üzerindeki likenleri temizlediklerini, mekanik temizleme yaptıklarını, taşların envanterini çıkarıp makale yazdıklarını sözlerine ekledi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kureselakdeniz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Türk boylarının mezarları 750 yıllık ağacın gölgesinde zamana direniyor

Isparta 25.05.2025 - 15:29, Güncelleme: 25.05.2025 - 15:29
 

Türk boylarının mezarları 750 yıllık ağacın gölgesinde zamana direniyor

.

Kayseri'nin Develi ilçesine 43 kilometre uzaklıktaki Çataloluk Mahallesi'nde Zamantı Irmağı'nın kolu İkizler Çayı'nın hemen yanındaki mezarlık, Türk boylarının yanı sıra Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarına da ev sahipliği yapıyor. Mahalle sakinlerinden hayatını kaybedenlerin de halen defnedildiği mezarlık Kargın, Bayındır, Eymir, Salur ve Alkaevli olmak üzere 5 Türk boyuna ait damgalı mezar taşlarıyla dikkati çekiyor. Mezarlığı araştıran ve makaleler de yayımlayan Erciyes Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aslı Sağıroğlu, Türkistan coğrafyasından bu yana Türklerin ölü gömme adetlerini sürdürdüğünü, mezar taşlarının tapu senedi konumunda olduğunu söyledi. Tarihi mezarlıktan, kültür ve tarih araştırmacısı Nezir Ötegen vasıtasıyla haberdar olduğunu ve bölgeye geldiğinde çok ilginç bir manzarayla karşılaştığını anlatan Sağıroğlu, "Anıt ağacının içinde iki mezar taşı beni karşıladı. Mezar taşlarından birinin üzerinde de damga vardı. Yaptığımız araştırmalar sonucunda bir Türk boyu damgası olduğunu öğrendik. Anıt ağaç yaklaşık 750 yıllık ve tescillenmiş karakavak. Bu tescile istinaden biz de mezar taşlarının bu anıt ağaçtan önce dikildiğine kanaat getirdik." dedi. "Dünyada bile böyle örnek yok" Sağıroğlu, Kilikya bölgesinden Kapadokya'ya geçmek isteyen konar göçer Türkmen boylarının Çataloğlu Mahallesi'ni bir üs gibi kullandıklarını, varlıklarını mezar taşlarından anladıklarını kaydetti. Türk boylarının, mezarların üzerine kendi damgalarını işlediklerini aktaran Sağıroğlu, "Biz bu damgaları halıların, keçelerin, yaygılarının üzerinde de görebiliyoruz. Alkaevli boyuna ve Eymir boyuna ait ikişer mezar taşını tespit ettik. Anıt ağacının içindeki mezar taşı Kargın boyuna ait. En çok da Salur boyuna ait mezar taşı var. Türkiye'de, bir anıt ağacının içinde mezar taşına rastlamadım, bir örneği yok. Belki dünyada bile böyle örnek yok." diye konuştu. "Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz" Sağıroğlu, ilk Türk aşiretlerinin mezar taşlarının en önemli örneğinin Ahlat'ta bulunduğunu anımsatarak şöyle devam etti: "Ahlat özellikle süslemeleri, menhir (Toprağa dikine yerleştirilmiş büyük boyutlu taş blok) ve dikili taş geleneğiyle çok ayrı yerde. Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz çünkü burası sadece damgalı mezar taşlarıyla değil, aynı zamanda dikili mezar taşı, menhir geleneğiyle de çok önemli. Ayrıca mezarlık alanında Türkmen beylikleri döneminden sonra Geç Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarıyla karşılaşıyoruz, onlar da çok özel imgelerle kendilerini ifade etmiş." Mezarlığa defin işleminin devam ettiğine dikkati çeken Sağıroğlu, bunun, mezarlığın giderek tahrip olmasına yol açacağını, bu nedenle yeni definlerin durdurulması gerektiğini belirtti. Sağıroğlu, 2021 yılında Develi Belediyesinin desteğiyle mezarlık alanında lisans, doktora ve yüksek lisans kademesindeki öğrencileriyle 68 gün boyunca bir dizi çalışma yürüttüklerini, 437 mezar taşı üzerindeki likenleri temizlediklerini, mekanik temizleme yaptıklarını, taşların envanterini çıkarıp makale yazdıklarını sözlerine ekledi.
.

Kayseri'nin Develi ilçesine 43 kilometre uzaklıktaki Çataloluk Mahallesi'nde Zamantı Irmağı'nın kolu İkizler Çayı'nın hemen yanındaki mezarlık, Türk boylarının yanı sıra Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarına da ev sahipliği yapıyor.

Mahalle sakinlerinden hayatını kaybedenlerin de halen defnedildiği mezarlık Kargın, Bayındır, Eymir, Salur ve Alkaevli olmak üzere 5 Türk boyuna ait damgalı mezar taşlarıyla dikkati çekiyor.

Mezarlığı araştıran ve makaleler de yayımlayan Erciyes Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aslı Sağıroğlu, Türkistan coğrafyasından bu yana Türklerin ölü gömme adetlerini sürdürdüğünü, mezar taşlarının tapu senedi konumunda olduğunu söyledi.

Tarihi mezarlıktan, kültür ve tarih araştırmacısı Nezir Ötegen vasıtasıyla haberdar olduğunu ve bölgeye geldiğinde çok ilginç bir manzarayla karşılaştığını anlatan Sağıroğlu, "Anıt ağacının içinde iki mezar taşı beni karşıladı. Mezar taşlarından birinin üzerinde de damga vardı. Yaptığımız araştırmalar sonucunda bir Türk boyu damgası olduğunu öğrendik. Anıt ağaç yaklaşık 750 yıllık ve tescillenmiş karakavak. Bu tescile istinaden biz de mezar taşlarının bu anıt ağaçtan önce dikildiğine kanaat getirdik." dedi.

"Dünyada bile böyle örnek yok"

Sağıroğlu, Kilikya bölgesinden Kapadokya'ya geçmek isteyen konar göçer Türkmen boylarının Çataloğlu Mahallesi'ni bir üs gibi kullandıklarını, varlıklarını mezar taşlarından anladıklarını kaydetti.

Türk boylarının mezarları 750 yıllık ağacın gölgesinde zamana direniyor

Türk boylarının, mezarların üzerine kendi damgalarını işlediklerini aktaran Sağıroğlu, "Biz bu damgaları halıların, keçelerin, yaygılarının üzerinde de görebiliyoruz. Alkaevli boyuna ve Eymir boyuna ait ikişer mezar taşını tespit ettik. Anıt ağacının içindeki mezar taşı Kargın boyuna ait. En çok da Salur boyuna ait mezar taşı var. Türkiye'de, bir anıt ağacının içinde mezar taşına rastlamadım, bir örneği yok. Belki dünyada bile böyle örnek yok." diye konuştu.

"Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz"

Sağıroğlu, ilk Türk aşiretlerinin mezar taşlarının en önemli örneğinin Ahlat'ta bulunduğunu anımsatarak şöyle devam etti:

"Ahlat özellikle süslemeleri, menhir (Toprağa dikine yerleştirilmiş büyük boyutlu taş blok) ve dikili taş geleneğiyle çok ayrı yerde. Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz çünkü burası sadece damgalı mezar taşlarıyla değil, aynı zamanda dikili mezar taşı, menhir geleneğiyle de çok önemli. Ayrıca mezarlık alanında Türkmen beylikleri döneminden sonra Geç Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarıyla karşılaşıyoruz, onlar da çok özel imgelerle kendilerini ifade etmiş."

Mezarlığa defin işleminin devam ettiğine dikkati çeken Sağıroğlu, bunun, mezarlığın giderek tahrip olmasına yol açacağını, bu nedenle yeni definlerin durdurulması gerektiğini belirtti.

Sağıroğlu, 2021 yılında Develi Belediyesinin desteğiyle mezarlık alanında lisans, doktora ve yüksek lisans kademesindeki öğrencileriyle 68 gün boyunca bir dizi çalışma yürüttüklerini, 437 mezar taşı üzerindeki likenleri temizlediklerini, mekanik temizleme yaptıklarını, taşların envanterini çıkarıp makale yazdıklarını sözlerine ekledi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kureselakdeniz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Türk boylarının mezarları 750 yıllık ağacın gölgesinde zamana direniyor

Isparta 25.05.2025 - 15:29, Güncelleme: 25.05.2025 - 15:29
 

Türk boylarının mezarları 750 yıllık ağacın gölgesinde zamana direniyor

.

Kayseri'nin Develi ilçesine 43 kilometre uzaklıktaki Çataloluk Mahallesi'nde Zamantı Irmağı'nın kolu İkizler Çayı'nın hemen yanındaki mezarlık, Türk boylarının yanı sıra Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarına da ev sahipliği yapıyor. Mahalle sakinlerinden hayatını kaybedenlerin de halen defnedildiği mezarlık Kargın, Bayındır, Eymir, Salur ve Alkaevli olmak üzere 5 Türk boyuna ait damgalı mezar taşlarıyla dikkati çekiyor. Mezarlığı araştıran ve makaleler de yayımlayan Erciyes Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aslı Sağıroğlu, Türkistan coğrafyasından bu yana Türklerin ölü gömme adetlerini sürdürdüğünü, mezar taşlarının tapu senedi konumunda olduğunu söyledi. Tarihi mezarlıktan, kültür ve tarih araştırmacısı Nezir Ötegen vasıtasıyla haberdar olduğunu ve bölgeye geldiğinde çok ilginç bir manzarayla karşılaştığını anlatan Sağıroğlu, "Anıt ağacının içinde iki mezar taşı beni karşıladı. Mezar taşlarından birinin üzerinde de damga vardı. Yaptığımız araştırmalar sonucunda bir Türk boyu damgası olduğunu öğrendik. Anıt ağaç yaklaşık 750 yıllık ve tescillenmiş karakavak. Bu tescile istinaden biz de mezar taşlarının bu anıt ağaçtan önce dikildiğine kanaat getirdik." dedi. "Dünyada bile böyle örnek yok" Sağıroğlu, Kilikya bölgesinden Kapadokya'ya geçmek isteyen konar göçer Türkmen boylarının Çataloğlu Mahallesi'ni bir üs gibi kullandıklarını, varlıklarını mezar taşlarından anladıklarını kaydetti. Türk boylarının, mezarların üzerine kendi damgalarını işlediklerini aktaran Sağıroğlu, "Biz bu damgaları halıların, keçelerin, yaygılarının üzerinde de görebiliyoruz. Alkaevli boyuna ve Eymir boyuna ait ikişer mezar taşını tespit ettik. Anıt ağacının içindeki mezar taşı Kargın boyuna ait. En çok da Salur boyuna ait mezar taşı var. Türkiye'de, bir anıt ağacının içinde mezar taşına rastlamadım, bir örneği yok. Belki dünyada bile böyle örnek yok." diye konuştu. "Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz" Sağıroğlu, ilk Türk aşiretlerinin mezar taşlarının en önemli örneğinin Ahlat'ta bulunduğunu anımsatarak şöyle devam etti: "Ahlat özellikle süslemeleri, menhir (Toprağa dikine yerleştirilmiş büyük boyutlu taş blok) ve dikili taş geleneğiyle çok ayrı yerde. Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz çünkü burası sadece damgalı mezar taşlarıyla değil, aynı zamanda dikili mezar taşı, menhir geleneğiyle de çok önemli. Ayrıca mezarlık alanında Türkmen beylikleri döneminden sonra Geç Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarıyla karşılaşıyoruz, onlar da çok özel imgelerle kendilerini ifade etmiş." Mezarlığa defin işleminin devam ettiğine dikkati çeken Sağıroğlu, bunun, mezarlığın giderek tahrip olmasına yol açacağını, bu nedenle yeni definlerin durdurulması gerektiğini belirtti. Sağıroğlu, 2021 yılında Develi Belediyesinin desteğiyle mezarlık alanında lisans, doktora ve yüksek lisans kademesindeki öğrencileriyle 68 gün boyunca bir dizi çalışma yürüttüklerini, 437 mezar taşı üzerindeki likenleri temizlediklerini, mekanik temizleme yaptıklarını, taşların envanterini çıkarıp makale yazdıklarını sözlerine ekledi.
.

Kayseri'nin Develi ilçesine 43 kilometre uzaklıktaki Çataloluk Mahallesi'nde Zamantı Irmağı'nın kolu İkizler Çayı'nın hemen yanındaki mezarlık, Türk boylarının yanı sıra Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarına da ev sahipliği yapıyor.

Mahalle sakinlerinden hayatını kaybedenlerin de halen defnedildiği mezarlık Kargın, Bayındır, Eymir, Salur ve Alkaevli olmak üzere 5 Türk boyuna ait damgalı mezar taşlarıyla dikkati çekiyor.

Mezarlığı araştıran ve makaleler de yayımlayan Erciyes Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aslı Sağıroğlu, Türkistan coğrafyasından bu yana Türklerin ölü gömme adetlerini sürdürdüğünü, mezar taşlarının tapu senedi konumunda olduğunu söyledi.

Tarihi mezarlıktan, kültür ve tarih araştırmacısı Nezir Ötegen vasıtasıyla haberdar olduğunu ve bölgeye geldiğinde çok ilginç bir manzarayla karşılaştığını anlatan Sağıroğlu, "Anıt ağacının içinde iki mezar taşı beni karşıladı. Mezar taşlarından birinin üzerinde de damga vardı. Yaptığımız araştırmalar sonucunda bir Türk boyu damgası olduğunu öğrendik. Anıt ağaç yaklaşık 750 yıllık ve tescillenmiş karakavak. Bu tescile istinaden biz de mezar taşlarının bu anıt ağaçtan önce dikildiğine kanaat getirdik." dedi.

"Dünyada bile böyle örnek yok"

Sağıroğlu, Kilikya bölgesinden Kapadokya'ya geçmek isteyen konar göçer Türkmen boylarının Çataloğlu Mahallesi'ni bir üs gibi kullandıklarını, varlıklarını mezar taşlarından anladıklarını kaydetti.

Türk boylarının mezarları 750 yıllık ağacın gölgesinde zamana direniyor

Türk boylarının, mezarların üzerine kendi damgalarını işlediklerini aktaran Sağıroğlu, "Biz bu damgaları halıların, keçelerin, yaygılarının üzerinde de görebiliyoruz. Alkaevli boyuna ve Eymir boyuna ait ikişer mezar taşını tespit ettik. Anıt ağacının içindeki mezar taşı Kargın boyuna ait. En çok da Salur boyuna ait mezar taşı var. Türkiye'de, bir anıt ağacının içinde mezar taşına rastlamadım, bir örneği yok. Belki dünyada bile böyle örnek yok." diye konuştu.

"Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz"

Sağıroğlu, ilk Türk aşiretlerinin mezar taşlarının en önemli örneğinin Ahlat'ta bulunduğunu anımsatarak şöyle devam etti:

"Ahlat özellikle süslemeleri, menhir (Toprağa dikine yerleştirilmiş büyük boyutlu taş blok) ve dikili taş geleneğiyle çok ayrı yerde. Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz çünkü burası sadece damgalı mezar taşlarıyla değil, aynı zamanda dikili mezar taşı, menhir geleneğiyle de çok önemli. Ayrıca mezarlık alanında Türkmen beylikleri döneminden sonra Geç Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarıyla karşılaşıyoruz, onlar da çok özel imgelerle kendilerini ifade etmiş."

Mezarlığa defin işleminin devam ettiğine dikkati çeken Sağıroğlu, bunun, mezarlığın giderek tahrip olmasına yol açacağını, bu nedenle yeni definlerin durdurulması gerektiğini belirtti.

Sağıroğlu, 2021 yılında Develi Belediyesinin desteğiyle mezarlık alanında lisans, doktora ve yüksek lisans kademesindeki öğrencileriyle 68 gün boyunca bir dizi çalışma yürüttüklerini, 437 mezar taşı üzerindeki likenleri temizlediklerini, mekanik temizleme yaptıklarını, taşların envanterini çıkarıp makale yazdıklarını sözlerine ekledi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kureselakdeniz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Türk boylarının mezarları 750 yıllık ağacın gölgesinde zamana direniyor

Isparta 25.05.2025 - 15:29, Güncelleme: 25.05.2025 - 15:29
 

Türk boylarının mezarları 750 yıllık ağacın gölgesinde zamana direniyor

.

Kayseri'nin Develi ilçesine 43 kilometre uzaklıktaki Çataloluk Mahallesi'nde Zamantı Irmağı'nın kolu İkizler Çayı'nın hemen yanındaki mezarlık, Türk boylarının yanı sıra Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarına da ev sahipliği yapıyor. Mahalle sakinlerinden hayatını kaybedenlerin de halen defnedildiği mezarlık Kargın, Bayındır, Eymir, Salur ve Alkaevli olmak üzere 5 Türk boyuna ait damgalı mezar taşlarıyla dikkati çekiyor. Mezarlığı araştıran ve makaleler de yayımlayan Erciyes Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aslı Sağıroğlu, Türkistan coğrafyasından bu yana Türklerin ölü gömme adetlerini sürdürdüğünü, mezar taşlarının tapu senedi konumunda olduğunu söyledi. Tarihi mezarlıktan, kültür ve tarih araştırmacısı Nezir Ötegen vasıtasıyla haberdar olduğunu ve bölgeye geldiğinde çok ilginç bir manzarayla karşılaştığını anlatan Sağıroğlu, "Anıt ağacının içinde iki mezar taşı beni karşıladı. Mezar taşlarından birinin üzerinde de damga vardı. Yaptığımız araştırmalar sonucunda bir Türk boyu damgası olduğunu öğrendik. Anıt ağaç yaklaşık 750 yıllık ve tescillenmiş karakavak. Bu tescile istinaden biz de mezar taşlarının bu anıt ağaçtan önce dikildiğine kanaat getirdik." dedi. "Dünyada bile böyle örnek yok" Sağıroğlu, Kilikya bölgesinden Kapadokya'ya geçmek isteyen konar göçer Türkmen boylarının Çataloğlu Mahallesi'ni bir üs gibi kullandıklarını, varlıklarını mezar taşlarından anladıklarını kaydetti. Türk boylarının, mezarların üzerine kendi damgalarını işlediklerini aktaran Sağıroğlu, "Biz bu damgaları halıların, keçelerin, yaygılarının üzerinde de görebiliyoruz. Alkaevli boyuna ve Eymir boyuna ait ikişer mezar taşını tespit ettik. Anıt ağacının içindeki mezar taşı Kargın boyuna ait. En çok da Salur boyuna ait mezar taşı var. Türkiye'de, bir anıt ağacının içinde mezar taşına rastlamadım, bir örneği yok. Belki dünyada bile böyle örnek yok." diye konuştu. "Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz" Sağıroğlu, ilk Türk aşiretlerinin mezar taşlarının en önemli örneğinin Ahlat'ta bulunduğunu anımsatarak şöyle devam etti: "Ahlat özellikle süslemeleri, menhir (Toprağa dikine yerleştirilmiş büyük boyutlu taş blok) ve dikili taş geleneğiyle çok ayrı yerde. Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz çünkü burası sadece damgalı mezar taşlarıyla değil, aynı zamanda dikili mezar taşı, menhir geleneğiyle de çok önemli. Ayrıca mezarlık alanında Türkmen beylikleri döneminden sonra Geç Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarıyla karşılaşıyoruz, onlar da çok özel imgelerle kendilerini ifade etmiş." Mezarlığa defin işleminin devam ettiğine dikkati çeken Sağıroğlu, bunun, mezarlığın giderek tahrip olmasına yol açacağını, bu nedenle yeni definlerin durdurulması gerektiğini belirtti. Sağıroğlu, 2021 yılında Develi Belediyesinin desteğiyle mezarlık alanında lisans, doktora ve yüksek lisans kademesindeki öğrencileriyle 68 gün boyunca bir dizi çalışma yürüttüklerini, 437 mezar taşı üzerindeki likenleri temizlediklerini, mekanik temizleme yaptıklarını, taşların envanterini çıkarıp makale yazdıklarını sözlerine ekledi.
.

Kayseri'nin Develi ilçesine 43 kilometre uzaklıktaki Çataloluk Mahallesi'nde Zamantı Irmağı'nın kolu İkizler Çayı'nın hemen yanındaki mezarlık, Türk boylarının yanı sıra Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarına da ev sahipliği yapıyor.

Mahalle sakinlerinden hayatını kaybedenlerin de halen defnedildiği mezarlık Kargın, Bayındır, Eymir, Salur ve Alkaevli olmak üzere 5 Türk boyuna ait damgalı mezar taşlarıyla dikkati çekiyor.

Mezarlığı araştıran ve makaleler de yayımlayan Erciyes Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aslı Sağıroğlu, Türkistan coğrafyasından bu yana Türklerin ölü gömme adetlerini sürdürdüğünü, mezar taşlarının tapu senedi konumunda olduğunu söyledi.

Tarihi mezarlıktan, kültür ve tarih araştırmacısı Nezir Ötegen vasıtasıyla haberdar olduğunu ve bölgeye geldiğinde çok ilginç bir manzarayla karşılaştığını anlatan Sağıroğlu, "Anıt ağacının içinde iki mezar taşı beni karşıladı. Mezar taşlarından birinin üzerinde de damga vardı. Yaptığımız araştırmalar sonucunda bir Türk boyu damgası olduğunu öğrendik. Anıt ağaç yaklaşık 750 yıllık ve tescillenmiş karakavak. Bu tescile istinaden biz de mezar taşlarının bu anıt ağaçtan önce dikildiğine kanaat getirdik." dedi.

"Dünyada bile böyle örnek yok"

Sağıroğlu, Kilikya bölgesinden Kapadokya'ya geçmek isteyen konar göçer Türkmen boylarının Çataloğlu Mahallesi'ni bir üs gibi kullandıklarını, varlıklarını mezar taşlarından anladıklarını kaydetti.

Türk boylarının mezarları 750 yıllık ağacın gölgesinde zamana direniyor

Türk boylarının, mezarların üzerine kendi damgalarını işlediklerini aktaran Sağıroğlu, "Biz bu damgaları halıların, keçelerin, yaygılarının üzerinde de görebiliyoruz. Alkaevli boyuna ve Eymir boyuna ait ikişer mezar taşını tespit ettik. Anıt ağacının içindeki mezar taşı Kargın boyuna ait. En çok da Salur boyuna ait mezar taşı var. Türkiye'de, bir anıt ağacının içinde mezar taşına rastlamadım, bir örneği yok. Belki dünyada bile böyle örnek yok." diye konuştu.

"Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz"

Sağıroğlu, ilk Türk aşiretlerinin mezar taşlarının en önemli örneğinin Ahlat'ta bulunduğunu anımsatarak şöyle devam etti:

"Ahlat özellikle süslemeleri, menhir (Toprağa dikine yerleştirilmiş büyük boyutlu taş blok) ve dikili taş geleneğiyle çok ayrı yerde. Ahlat'tan sonra Anadolu'da önemli bir mezarlık alanı da burası diyebiliriz çünkü burası sadece damgalı mezar taşlarıyla değil, aynı zamanda dikili mezar taşı, menhir geleneğiyle de çok önemli. Ayrıca mezarlık alanında Türkmen beylikleri döneminden sonra Geç Osmanlı dönemi bezemeli mezar taşlarıyla karşılaşıyoruz, onlar da çok özel imgelerle kendilerini ifade etmiş."

Mezarlığa defin işleminin devam ettiğine dikkati çeken Sağıroğlu, bunun, mezarlığın giderek tahrip olmasına yol açacağını, bu nedenle yeni definlerin durdurulması gerektiğini belirtti.

Sağıroğlu, 2021 yılında Develi Belediyesinin desteğiyle mezarlık alanında lisans, doktora ve yüksek lisans kademesindeki öğrencileriyle 68 gün boyunca bir dizi çalışma yürüttüklerini, 437 mezar taşı üzerindeki likenleri temizlediklerini, mekanik temizleme yaptıklarını, taşların envanterini çıkarıp makale yazdıklarını sözlerine ekledi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kureselakdeniz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.