KÜFÜR TEK MİLLETTİR. EMPERYALİZM’İN DİNİ SİYONİZM’DİR.

Dünyayı tek Devlet, tek Millet ve bayrak ile yönetmeye çalışan sistemlerin temelinde inhisarcılık vardır.  “Din Allah’ın dini oluncaya kadar mücadele edin” kutlu fermanın yerini müharret Tevrat’ın rehberlik ettiği sistem yani emperyalizm beyni siyonizm almıştır.  Her iki sistemin insana bakış açısında insan temel unsur olarak karşımıza çıkmak ise de insanın mutluluğu için ortaya konan temel ilkelerde uçurumlar bulunmaktadır.  Şöyle ki, biri bugün homoekonomicus (ekonomik bir hayvan olarak nitelendirirken, insanın ideolojik yapısını görmemezlikten gelerek yıkılmaya yüz tutan Marksis sistemin bugün küllerinden başka geriye birşey kalmamıştır.   Ancak emperyalist Siyonist sistem anlayışı bugün kapitalist sistem rehberliğini de üstlenerek acımasızca saldırmakta, çoluk-çocuk, yaşlı, kadın, hasta demeden kin kusmakta, binalar yerle bir edilmekte, ne cami, ne kilise, ne okul, ne hastane yok olurken hiçbir sınır tanımadan kan ve kin kusmaktadır. Bugün yaşananları tarihi kronolojik seyir içinde ele aldığımızda asırlarca dünyaya hükmeden Osmanlı İmparatorluğundan sonra sosyal sistemlerin insanoğlunu ya sömürmekte ya da köleler topluluğu haline getirmek için olanca gücü ile büyük bir uğraş verdiklerini görmekteyiz. Egemenliği altına alamadığı milletleri birbiri ile vuruşturarak hem güçlerini kaybettirmekte ve hem de dünya silah sanayiini tek elinde bulunduran Yahudiler kazançlarına kazanç katmaktadırlar.  Dünyayı önce bloklar haline getiren (kapitalist- kominist) emperyalist Siyonist sistemin bundan sonraki hedefi ulusal sınırların kaldırıldığı tek dünya devletinden başka bir şey değildir.  Onun için Türki Cumhuriyetler ve İslam ülkeleri bu büyük emperyalist tehlike karşısında akıllarını başlarına almaları ve tehlikenin farkına varmaları gerekmektedir inancındayız.  3.Dünya adını da verebileceğimiz Türk ve İslam ülkeleri artık üzerlerindeki ölü toprağını atmak zorundadırlar.  Aksi halde yarın çok geç olabilir.   TÜRKİYE ve SİYONİST SİSTEM  Türkiye artık dünün Türkiye’si olmaktan çok uzaklardadır. Her şeyden önce bugün her on senede yaşadığımız darbeler ve muhtıralardan uzak bir Türkiye vardır. Askeri vesayet kaldırılmıştır. Millet iradesi siyasi istikrarın farkına varmıştır.  Bugün Türkiye Filistin toprakları üzerinde 1948’de kurulan İsrail gibi terör devleti karşısında istediği sonucu almakta zorlanıyorsa otokritik ve kontrol mekanizmasını çalıştırarak yeni kararlar ve eylemlerle varlığını ortaya koymak zorundadır.  Bugün sadece göstermelik demokrasi ile milletleri oyalayan Kapitalist, emperyalist, Siyonist sistem karsısında kınamakla geciktirilmeyecek büyük bir zulüm dünyayı yaşanmaz hale getirmiştir.   MÜSLÜMANLAR KARDEŞTİR.   Bugün yerküreyi büyük bir kaosa sokan lanetlenmiş İsrailoğulları için Türkiye tek umut haline gelmiştir. Emperyalizmin korkunç acımasızlığı karsısında devam eden savaş, dünya çapında Filistine destek, İsrail’e lanet mitingleri yapılmaktadır.   Bunlar çok önemli eylemlerdir. Ama nereye kadar? Ortada korkunç bir katliam varlığını devam ettiriyorsa susmak bize yakışmaz. Kınamak ve demeçlerle geçiştirmek yine bize hiç yakışmaz. TC Devleti bugün gücünü İsrail zulmü karşısında ortaya koyarken savaşa girmeden de savaşı durdurmanın, kazanmanın mümkün olduğunu II. Abdulhamit Han öğretmiştir. İktidarda kaldığı tam 33 yıl boyunca imparatorluğu savaşa sokmadan o günün iri devletlerini birbirleri ile vuruşturarak Osmanlı Devleti’nin yıpranmasına fırsat vermemiştir.  Eğer bugün ABD İsrail’e sonsuz savaş kredisi veriyorsa ve Orta doğuda içinden çıkılmaz sorunlara yenisini ekliyorsa Türkiye, Türk Cumhuriyetleri ve İslam ülkelerine çok büyük görevler düşmektedir.   “Müslümanlar kardeştir” kutlu hükmü karşısında herkes gereğini yapmak zorundadır.  Hristiyan dünyası papalık gibi bir dini müesese ile birliğini devam ettirirken İslam dünyası için helzem olan birliktelik dönemi artık ilan edilmelidir.   Adı ne olursa olsun bir ve beraber olmak ülküsü hepimiz için geçerlidir.   Kimse muharref inançlarla kurulan sistemler karşısında tarafsız, suskun, bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın diyemez. Bugün, şerden hayır çıkacağı inancıyla İsrail emperyalizmi karşısında düşüme, derlenip toparlanma, bir ve beraber olma vaktidir.  Bugün müslümanlar kardeş ise, kardeşliklerini tesis etmek için hiç vakit kaybetmeme günüdür.   O nedenle Türkiye’ye tarihi bir sorumluluk düşmektedir:  Biz inanıyoruz ki bugün Türkiye kendi sorumluluğunu müdrik bir ülke olarak bir başlangıç yapacaktır.  Dünyayı sömürü alanı haline getiren Siyonizm karşısında zararın neresinden dönülürse kardır.   Gün birlik günüdür. Milletçe kenetlenme günüdür.  Gün tüm emperyalist güçlere dur deme günüdür.  İnanıyoruz ki bugün bu irade Türkiye’de ve kardeş topluluklarda vardır.     Mehmet Ali ÇELİK Küresel Akdeniz ve Akdeniz Gazetesi İmtiyaz Sahibi TİNGADER (Tüm İnternet Gazeteciliği ve Gazeteciler Derneği) Gn. Bşk.