deneme bonusu grandpashabet güncel adres betpark süperbetin giriş betebet bets10 Matadorbet vdcasino tipobet giriş onwin giriş deneme bonusu veren siteler 2023 giriş onwin grandpashabet grandpashabet

Selçuk: 2025 tarımda afet yılı oldu

Isparta 14.05.2025 - 11:46, Güncelleme: 14.05.2025 - 11:46
 

Selçuk: 2025 tarımda afet yılı oldu

Isparta Ziraat Odası Başkanı Mustahattin Can Selçuk, 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, 2025 yılının tarım sektörü için afet yılı haline geldiğini söyledi. Tarımın stratejik önemine dikkat çeken Selçuk, “Çiftçiyi üretimde tutmak için yelkenleri tarıma çevirmeliyiz” dedi.

Isparta Ziraat Odası Başkanı Mustahattin Can Selçuk tüm çiftçilerin 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü’nü kutladı. Selçuk, İklim değişikliğiyle birlikte kuraklık, ani hava olayları ve tarımsal üretimdeki dalgalanmaların hem üreticiyi hem tüketiciyi etkilediğini ifade ederek “Yelkenleri tarıma çevirmeliyiz” dedi. Küresel fiyat dalgalanmaları, artan enerji maliyetleri ve jeopolitik gelişmelerin tarımı daha da stratejik bir hale getirdiğini vurgulayan Selçuk, Türk çiftçisinin 2025 yılında da tüm zorluklara rağmen tarlasını terk etmediğini söyledi. 2025 Yılı Tarım İçin Afet Yılı Oldu Henüz yılın ilk yarısı tamamlanmadan tarım sektörünün ciddi afetlerle karşı karşıya kaldığını belirten Selçuk, Şubat ve Nisan aylarında ilimizde de yaşanan zirai donların ardından Mayıs başında da birçok ilde dolu afeti görüldüğünü hatırlattı. “Şubat ayında Mersin, Adana ve Hatay gibi illerde don afeti yaşandı. Nisan’da ise ilimizde olmak üzere 65 ilde etkili olan zirai don elma, gül, kiraz, fındık, kayısı ve üzüm olmak üzere pek çok ürüne zarar verdi. Mayıs ayında ise Kahramanmaraş, Adıyaman, Şanlıurfa, Niğde ve Gaziantep’te dolu afetleri meydana geldi” diyen Selçuk, tarımsal üretimin bu afetlerden ciddi şekilde etkilendiğini söyledi. Türkiye’de 2011 yılında 324 olan doğal afet sayısının 2024’te 1.257’ye yükseldiğini kaydeden Selçuk “Akdeniz havzasında yer alan ülkemiz, iklim değişikliğinden en fazla etkilenen ülkelerden biri. Üreticilerimizin zararları tespit edilirken mağdur edilmemesi, hızlı destek sağlanması gerekiyor” dedi. Çiftçi borçlanarak üretim yapıyor Çiftçilerin doğal afetlerin yanı sıra yüksek girdi maliyetleriyle de mücadele ettiğini vurgulayan Selçuk “Gübre, mazot, yem, zirai ilaç, sulama ve işçilik maliyetleri sürekli artıyor. Çiftçilerimiz borçlanarak üretim yapıyor. Mart 2025 itibarıyla çiftçilerin bankalara olan borcu yüzde 50 artışla 996 milyar liraya ulaştı” ifadelerini kullandı. Kırsalda genç kalmadı Tarımda yaş ortalamasının giderek yükseldiğini söyleyen Selçuk “Kırsalda yaş ortalaması 59’a çıktı. Gençleri üretimde tutmak için sosyal güvenlik destekleri artırılmalı. Tarım BAĞ-KUR primleri düşürülmeli, genç ve kadın çiftçilere özel destek sağlanmalı” çağrısında bulundu. Hayvancılık potansiyeli kullanılamıyor Hayvancılıkta da üreticilerin zorlandığını belirten Selçuk, yem başta olmak üzere artan maliyetlerin, düşük üretici fiyatlarıyla birleşince sektördeki potansiyelin tam olarak kullanılamadığını ifade etti. Özellikle küçük aile işletmelerinin desteklenmesi gerektiğini söyledi. “Hayvancılık ancak ürünlerin yeterli ve güvenceli bir pazara sahip olmasıyla ayakta kalabilir. Aksi takdirde kırsaldan göç hızlanır, üretim düşer” uyarısında bulundu. “Biz üretmezsek Türkiye aç kalır” Selçuk, açıklamasını, “Biz üretmezsek Türkiye aç kalır. Bu bilinçle üreticilerimizin yanında olmaya, onların sesi olmaya ve hak ettikleri değeri görmeleri için mücadele etmeye devam edeceğiz” sözleriyle tamamladı.  
Isparta Ziraat Odası Başkanı Mustahattin Can Selçuk, 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, 2025 yılının tarım sektörü için afet yılı haline geldiğini söyledi. Tarımın stratejik önemine dikkat çeken Selçuk, “Çiftçiyi üretimde tutmak için yelkenleri tarıma çevirmeliyiz” dedi.

Isparta Ziraat Odası Başkanı Mustahattin Can Selçuk tüm çiftçilerin 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü’nü kutladı. Selçuk, İklim değişikliğiyle birlikte kuraklık, ani hava olayları ve tarımsal üretimdeki dalgalanmaların hem üreticiyi hem tüketiciyi etkilediğini ifade ederek “Yelkenleri tarıma çevirmeliyiz” dedi. Küresel fiyat dalgalanmaları, artan enerji maliyetleri ve jeopolitik gelişmelerin tarımı daha da stratejik bir hale getirdiğini vurgulayan Selçuk, Türk çiftçisinin 2025 yılında da tüm zorluklara rağmen tarlasını terk etmediğini söyledi.
2025 Yılı Tarım İçin Afet Yılı Oldu
Henüz yılın ilk yarısı tamamlanmadan tarım sektörünün ciddi afetlerle karşı karşıya kaldığını belirten Selçuk, Şubat ve Nisan aylarında ilimizde de yaşanan zirai donların ardından Mayıs başında da birçok ilde dolu afeti görüldüğünü hatırlattı.
“Şubat ayında Mersin, Adana ve Hatay gibi illerde don afeti yaşandı. Nisan’da ise ilimizde olmak üzere 65 ilde etkili olan zirai don elma, gül, kiraz, fındık, kayısı ve üzüm olmak üzere pek çok ürüne zarar verdi. Mayıs ayında ise Kahramanmaraş, Adıyaman, Şanlıurfa, Niğde ve Gaziantep’te dolu afetleri meydana geldi” diyen Selçuk, tarımsal üretimin bu afetlerden ciddi şekilde etkilendiğini söyledi. 
Türkiye’de 2011 yılında 324 olan doğal afet sayısının 2024’te 1.257’ye yükseldiğini kaydeden Selçuk “Akdeniz havzasında yer alan ülkemiz, iklim değişikliğinden en fazla etkilenen ülkelerden biri. Üreticilerimizin zararları tespit edilirken mağdur edilmemesi, hızlı destek sağlanması gerekiyor” dedi.
Çiftçi borçlanarak üretim yapıyor
Çiftçilerin doğal afetlerin yanı sıra yüksek girdi maliyetleriyle de 
mücadele ettiğini vurgulayan Selçuk “Gübre, mazot, yem, zirai ilaç, sulama ve işçilik maliyetleri sürekli artıyor. Çiftçilerimiz borçlanarak üretim yapıyor. Mart 2025 itibarıyla çiftçilerin bankalara olan borcu yüzde 50 artışla 996 milyar liraya ulaştı” ifadelerini kullandı.
Kırsalda genç kalmadı
Tarımda yaş ortalamasının giderek yükseldiğini söyleyen Selçuk “Kırsalda yaş ortalaması 59’a çıktı. Gençleri üretimde tutmak için sosyal güvenlik destekleri artırılmalı. Tarım BAĞ-KUR primleri düşürülmeli, genç ve kadın çiftçilere özel destek sağlanmalı” çağrısında bulundu.
Hayvancılık potansiyeli kullanılamıyor
Hayvancılıkta da üreticilerin zorlandığını belirten Selçuk, yem başta olmak üzere artan maliyetlerin, düşük üretici fiyatlarıyla birleşince sektördeki potansiyelin tam olarak kullanılamadığını ifade etti. Özellikle küçük aile işletmelerinin desteklenmesi gerektiğini söyledi. “Hayvancılık ancak ürünlerin yeterli ve güvenceli bir pazara sahip olmasıyla ayakta kalabilir. Aksi takdirde kırsaldan göç hızlanır, üretim düşer” uyarısında bulundu.
“Biz üretmezsek Türkiye aç kalır”
Selçuk, açıklamasını, “Biz üretmezsek Türkiye aç kalır. Bu bilinçle üreticilerimizin yanında olmaya, onların sesi olmaya ve hak ettikleri değeri görmeleri için mücadele etmeye devam edeceğiz” sözleriyle tamamladı.

 
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kureselakdeniz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.