deneme bonusu grandpashabet güncel adres betpark süperbetin giriş betebet bets10 Matadorbet vdcasino tipobet giriş onwin giriş deneme bonusu veren siteler 2023 giriş onwin grandpashabet grandpashabet

TÜRKİYE İÇİN GÜÇLÜ BİR İRAN, GÜÇLÜ BİR İSRAİL KADAR RİSKLİDİR

Genel 15.06.2025 - 13:05, Güncelleme: 15.06.2025 - 13:05
 

TÜRKİYE İÇİN GÜÇLÜ BİR İRAN, GÜÇLÜ BİR İSRAİL KADAR RİSKLİDİR

Recep Yavuz 15 Haziran 2025

BÖLGESEL GÜÇLERİN DENGESİNDE İKİ ÖTEKİ Türkiye’nin dış politikası, özellikle Türk dünyasına açılım süreci ve bölgesel güvenlik stratejileri bağlamında bazı devletlerle doğrudan çelişmektedir. Bu bağlamda “güçlü bir İsrail” algısı kadar, “güçlü bir İran” olgusu da Türkiye için benzer ölçüde tehdit unsuru barındırmaktadır. Bu analiz, İran’ın tarihî, ideolojik ve jeopolitik olarak Türkiye’ye ve Türk dünyasına yönelik sistematik baskılarını ve tehditlerini bütün boyutlarıyla irdelemektedir. 1. TARİHSEL ARKA PLAN: PERS-TÜRK REKABETİ VE KÜLTÜREL ÇATIŞMA İran’ın köklü tarihsel kimliği Pers İmparatorluğu’na dayanmakta, bu imparatorluğun en köklü düşmanı ise Türkler olmuştur. İskitler (Sakalar) ve Persler arasındaki mücadele, Firdevsî’nin Şehnâme adlı eserinde Efrasiyab (Alper Tunga) örneğiyle ölümsüzleşmiştir[^1]. Bu tarihsel hafıza, günümüz İran rejiminde milliyetçi ve teokratik duygularla yeniden üretilmektedir. Türk düşmanlığı, Fars merkezli devlet aklının kültürel kodlarına sinmiş bir refleks hâline gelmiştir. 2. GÜNEY AZERBAYCAN: SİSTEMLİ BİR ASİMİLASYON VE İNKÂR POLİTİKASI Bugün İran sınırları içinde 30 milyondan fazla Türk yaşamaktadır. Bu topluluk, özellikle Güney Azerbaycan bölgesinde yoğunlaşmıştır. Ancak bu nüfus, Fars merkezli İran rejimi tarafından asimilasyon politikalarına maruz bırakılmakta; Türkçe eğitim yasaklanmakta, kültürel etkinlikler bastırılmakta ve siyasi temsil engellenmektedir. Bu uygulamalar, hem insan haklarına hem de tarihî meşruiyete aykırıdır. 3. ERMENİSTAN’LA GİZLİ İTTİFAK: TÜRK DÜNYASINA KARŞI JEOPOLİTİK KALKAN 1990’lı yıllardan bu yana süregelen Ermenistan-Azerbaycan çatışmalarında İran, Ermenistan'dan yana açık tavır koymuştur. Karabağ Savaşı’nda Ermenistan’a lojistik ve enerji desteği sağladığı gibi, işgal altındaki Azerbaycan topraklarından çıkarılan altın, demir ve diğer değerli madenleri kendi rafinerilerinde işlemiştir[^2]. Bu durum, İran'ın Türk dünyası üzerindeki baskıcı ve bölücü niyetlerinin açık göstergesidir. 4. PKK’YA VERİLEN DESTEK: ÖCALAN’IN İFADESİNDEN İRAN’IN ROLÜ Terör örgütü PKK’nın kurucusu Abdullah Öcalan, 1999 yılında Türkiye'ye teslim edilip sorgulandığında İran’ın örgüte verdiği destek hakkında detaylı bilgiler vermiştir[^3]. Öcalan'a göre, İran sadece barınma ve lojistik değil, aynı zamanda eğitim ve istihbarat desteği de sağlamıştır. Bu destek, İran’ın Türkiye’nin iç güvenliğini tehdit eden aktörlerle nasıl derin ilişkilere sahip olduğunun belgesidir. 5. KÜRESEL SAHNELERDE BİR “KÖPÜK TEPE”: GERÇEK GÜCÜN ÖTESİNDEKİ ALGI İran, sıklıkla “bölgesel süper güç” olarak tanımlansa da ekonomik, toplumsal ve askeri kapasitesi bu algıyı doğrulamaktan uzaktır. İsrail örneğiyle karşılaştırıldığında, İran’ın söylemlerinin aksine fiiliyatta İsrail'e karşı ciddi bir başarı elde edememesi dikkat çekicidir. İsrail’in 10 milyonluk nüfusuna karşın, İran’ın bu devleti ‘yerle yeksan’ edememesi, rejimin söylemlerinin köpükten ibaret olduğunu göstermektedir. SONUÇ: BİR İDEOLOJİK KALKAN OLARAK İRAN İran, sadece Türkiye'nin değil, aynı zamanda tüm Türk dünyasının birlik ve entegrasyonunun önündeki en büyük engellerden biridir. Pers ideolojisinin Türk kimliğine karşı sistematik baskıları, İran rejiminin tarihî kodlarından beslenmektedir. Bu bağlamda güçlü bir İran, sadece jeopolitik değil, aynı zamanda kültürel ve ideolojik bir tehdit olarak değerlendirilmelidir. Güçlü bir İsrail ne ise, güçlü bir İran da odur: Türkiye için bölgesel güvenlik açığı, Türk dünyası için kültürel baskı ve parçalanma riski. --- KAYNAKÇA [^1]: Firdevsî, Şehnâme, çev. Necati Lugal, Ankara: TDK Yayınları, 1992. [^2]: Thomas de Waal, Black Garden: Armenia and Azerbaijan Through Peace and War, New York University Press, 2013. [^3]: Abdullah Öcalan, 1999 İfade Tutanakları, Millî İstihbarat Arşivleri (Basına yansıyan bölümlerden). Recep YAVUZ – Warszawa, 15 Haziran 2025
Recep Yavuz 15 Haziran 2025

BÖLGESEL GÜÇLERİN DENGESİNDE İKİ ÖTEKİ

Türkiye’nin dış politikası, özellikle Türk dünyasına açılım süreci ve bölgesel güvenlik stratejileri bağlamında bazı devletlerle doğrudan çelişmektedir. Bu bağlamda “güçlü bir İsrail” algısı kadar, “güçlü bir İran” olgusu da Türkiye için benzer ölçüde tehdit unsuru barındırmaktadır. Bu analiz, İran’ın tarihî, ideolojik ve jeopolitik olarak Türkiye’ye ve Türk dünyasına yönelik sistematik baskılarını ve tehditlerini bütün boyutlarıyla irdelemektedir.

1. TARİHSEL ARKA PLAN: PERS-TÜRK REKABETİ VE KÜLTÜREL ÇATIŞMA

İran’ın köklü tarihsel kimliği Pers İmparatorluğu’na dayanmakta, bu imparatorluğun en köklü düşmanı ise Türkler olmuştur. İskitler (Sakalar) ve Persler arasındaki mücadele, Firdevsî’nin Şehnâme adlı eserinde Efrasiyab (Alper Tunga) örneğiyle ölümsüzleşmiştir[^1]. Bu tarihsel hafıza, günümüz İran rejiminde milliyetçi ve teokratik duygularla yeniden üretilmektedir. Türk düşmanlığı, Fars merkezli devlet aklının kültürel kodlarına sinmiş bir refleks hâline gelmiştir.

2. GÜNEY AZERBAYCAN: SİSTEMLİ BİR ASİMİLASYON VE İNKÂR POLİTİKASI

Bugün İran sınırları içinde 30 milyondan fazla Türk yaşamaktadır. Bu topluluk, özellikle Güney Azerbaycan bölgesinde yoğunlaşmıştır. Ancak bu nüfus, Fars merkezli İran rejimi tarafından asimilasyon politikalarına maruz bırakılmakta; Türkçe eğitim yasaklanmakta, kültürel etkinlikler bastırılmakta ve siyasi temsil engellenmektedir. Bu uygulamalar, hem insan haklarına hem de tarihî meşruiyete aykırıdır.

3. ERMENİSTAN’LA GİZLİ İTTİFAK: TÜRK DÜNYASINA KARŞI JEOPOLİTİK KALKAN

1990’lı yıllardan bu yana süregelen Ermenistan-Azerbaycan çatışmalarında İran, Ermenistan'dan yana açık tavır koymuştur. Karabağ Savaşı’nda Ermenistan’a lojistik ve enerji desteği sağladığı gibi, işgal altındaki Azerbaycan topraklarından çıkarılan altın, demir ve diğer değerli madenleri kendi rafinerilerinde işlemiştir[^2]. Bu durum, İran'ın Türk dünyası üzerindeki baskıcı ve bölücü niyetlerinin açık göstergesidir.

4. PKK’YA VERİLEN DESTEK: ÖCALAN’IN İFADESİNDEN İRAN’IN ROLÜ

Terör örgütü PKK’nın kurucusu Abdullah Öcalan, 1999 yılında Türkiye'ye teslim edilip sorgulandığında İran’ın örgüte verdiği destek hakkında detaylı bilgiler vermiştir[^3]. Öcalan'a göre, İran sadece barınma ve lojistik değil, aynı zamanda eğitim ve istihbarat desteği de sağlamıştır. Bu destek, İran’ın Türkiye’nin iç güvenliğini tehdit eden aktörlerle nasıl derin ilişkilere sahip olduğunun belgesidir.

5. KÜRESEL SAHNELERDE BİR “KÖPÜK TEPE”: GERÇEK GÜCÜN ÖTESİNDEKİ ALGI

İran, sıklıkla “bölgesel süper güç” olarak tanımlansa da ekonomik, toplumsal ve askeri kapasitesi bu algıyı doğrulamaktan uzaktır. İsrail örneğiyle karşılaştırıldığında, İran’ın söylemlerinin aksine fiiliyatta İsrail'e karşı ciddi bir başarı elde edememesi dikkat çekicidir. İsrail’in 10 milyonluk nüfusuna karşın, İran’ın bu devleti ‘yerle yeksan’ edememesi, rejimin söylemlerinin köpükten ibaret olduğunu göstermektedir.

SONUÇ: BİR İDEOLOJİK KALKAN OLARAK İRAN

İran, sadece Türkiye'nin değil, aynı zamanda tüm Türk dünyasının birlik ve entegrasyonunun önündeki en büyük engellerden biridir. Pers ideolojisinin Türk kimliğine karşı sistematik baskıları, İran rejiminin tarihî kodlarından beslenmektedir. Bu bağlamda güçlü bir İran, sadece jeopolitik değil, aynı zamanda kültürel ve ideolojik bir tehdit olarak değerlendirilmelidir. Güçlü bir İsrail ne ise, güçlü bir İran da odur: Türkiye için bölgesel güvenlik açığı, Türk dünyası için kültürel baskı ve parçalanma riski.

---

KAYNAKÇA

[^1]: Firdevsî, Şehnâme, çev. Necati Lugal, Ankara: TDK Yayınları, 1992. [^2]: Thomas de Waal, Black Garden: Armenia and Azerbaijan Through Peace and War, New York University Press, 2013. [^3]: Abdullah Öcalan, 1999 İfade Tutanakları, Millî İstihbarat Arşivleri (Basına yansıyan bölümlerden).

Recep YAVUZ – Warszawa, 15 Haziran 2025

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kureselakdeniz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.