deneme bonusu grandpashabet güncel adres betpark süperbetin giriş betebet bets10 Matadorbet vdcasino tipobet giriş onwin giriş deneme bonusu veren siteler 2023 giriş onwin grandpashabet grandpashabet

Uyuz Hastalığı Nedir? En Etkili Uyuz Tedavisi Nasıl Olur?

Genel 16.04.2022 - 14:47, Güncelleme: 23.04.2023 - 17:23
 

Uyuz Hastalığı Nedir? En Etkili Uyuz Tedavisi Nasıl Olur?

Uyuz Hastalığı Nedir? En Etkili Uyuz Tedavisi Nasıl Olur?

Dünya üzerinde neredeyse herkes Covid-19 sonrasında bulaşıcı ve salgın hastalıkların insan hayatında ne denli olumsuzluklara sebep olabileceğini yakından tecrübe etti. Bu tarz bulaşıcı hastalıkların sadece insan sağlığını değil sosyal hayatı da olumsuz etkilediğini yaşayarak öğrenmiş olduk. Ne yazık ki bulaşıcı özellik taşıyan ve rahatsız edici sonuçlara neden olan tek hastalık koronavirüs değil. Aksine pek çok hastalık var; uyuzsa bunların başında geliyor. Hemen hemen herkes çevresinden veya haberlerden bu hastalığa yakalanan birilerini ya da hastalığa yakalananların uyuz ilacı arayışlarını duymuştur. Hiç değilse dilimizde yer eden uyuz gibi kaşınmak veya uyuz olmak deyimlerinden bu hastalığa aşinadır. Maalesef bu aslında sanıldığı kadar basit ya da binde bir görülen nadir bir hastalık değildir. Dünyada her yıl yaklaşık üç yüz milyon uyuz vakasının meydana geldiği tahmin edilmektedir. Pek yaygın olan bu hastalık ayrıca tedavisi zor bir hastalık olmasının yanı sıra hastaların kendilerine fayda sağlayacak etkin bir uyuz kremi bulması bazen uzun sürebilmektedir. Hem kendisi hem tedavisi zor bir hastalığın başımıza gelmesi zorlu bir sürece neden olabilir. Bu nedenle toplum sağlığı ve yaşam kalitesi açısından tehlike arz eden uyuz hastalığı konusunda insanların bilinçlenmesi son derece önemlidir.   Uyuz Hastalığı Nedir? Tıp dilinde skabies olarak bilinen uyuz hastalığı en basit ifadeyle; akar denen bazı canlılardan kaynaklanan kaşıntılı bir cilt hastalığıdır. Sarcoptes scabiei ismine sahip uyuz akarları bulundukları yeri hızlıca istila eden kene cinsinden sekiz bacaklı 0,3 mm- 0,4 mm uzunluğunda ufak bir böcek türüdür. Çıplak gözle ciltte küçük siyah noktalar gibi kendini belli eden bu canlılara mikroskopla bakıldığında akarlar da yumurta veya dışkı maddeleri de rahatça tanımlanabilir. Akarlar; insan vücudu dahil genelde de halı, koltuk, yatak gibi tüylü ve kirli yerler gibi pek çok yerde yaşamaktadırlar. Vücudu hızlıca saran ve dişilerinin bıraktığı yumurtalarla deride hızla çoğalan bu akar türü; alerjik reaksiyon, kızarıklık, şiddetli kaşınma ve deride dökülme gibi pek çok kötü etkiye neden olurlar. Uyuz Hastalığı Neden Olur? Uyuz hastalığına vücuda akarların girmesi ve deride çoğalması neden olur. Kendi kendine ortaya çıkan bir hastalık olmayıp bulaşıcı bir hastalıktır. Gözle görülemeyecek kadar küçük olan akarlar güç bakımından oldukça büyük bir etkiye sahiptir. İnsan derisinin dış katmanına yerleşip oradan derinin içine giriş yapan uyuz akarlarının dişileri deride yuva yaparlar. Oluşan bir yuvada; her bir dişi akar yaklaşık on ile yirmi beş kadar yumurta bırakır.  İki veya üç gün sonra yumurtalardan larvalar ortaya çıkar ve bu larvalar hızla çoğalarak deride yeni yuvalar oluşturmaya başlarlar. Olgunlaşan ve çiftleşen akarlar bu döngüyü iki haftada bir tekrarlarlar. Böylelikle akarlar vücutta hızla çoğalır ve yayılırlar. 2-4 haftalık bir kuluçka süresinin ardından amansız bir kaşıntı baş göstererek hastalık kendini belli eder. Uyuz hastalığına yakalanmanın bireylerin kişisel hijyen seviyesiyle veya ne sıklıkta duş aldığıyla bir ilgisi yoktur. Ancak bu hastalık aşırı kalabalık ve yoksulluğun bir arada bulunduğu, tedaviye erişimin sınırlı olduğu topluluklarda, sıcak, tropik iklime sahip ülkelerde daha sık görülmektedir. Çünkü akarlar soğuk ortamlarda daha uzun süre yaşayabilmektedir. Bu nedenle hastalık kendini daha çok sonbahar ve kış mevsimlerinde göstermektedir.  Uyuz Kimlerde Görülür? Uyuz; dünya çapında görülen, tüm cinsiyet, yaş grubu, ırk ve sosyal sınıftan insanı etkileyen küresel bir sağlık sorunudur. Herkeste görülebilen bu hastalık için kalabalık ortamlarda insanlarla uzun süre yakın temasta vakit geçiren kişiler daha büyük risk altındadır.   Uyuz Hastalığı Bulaşıcı Mıdır? Sarcoptes scabieiden kaynaklı uyuz hastalığı maalesef bulaşıcı bir hastalıktır. Söz konusu akarlar; bir kişiden diğerine doğrudan ciltten cilde olan uzun temaslarla geçerler. Çünkü uyuz akarı zıplayamaz veya uçamaz, çok yavaş bir şekilde sürünerek yer değiştirir. Kısa süreli bir el sıkışması veya sarılma yoluyla yayılma olasılığı düşüktür. Bu yüzden uzun süreli temaslar hastalık yayılması açısından fazlasıyla risklidir bu sebepten aile üyeleri veya eşler arasında kolayca bulaşabilir. Özellikle kışla, okul, kreş, huzurevi ve yatılı okullar gibi kalabalık ve uzun süreli ortak yaşamın yoğun olduğu yerler hastalığın kendini en sık gösterdiği ortamlardandır. Ayrıca yastık, yatak takımı, giysi veya havlu gibi kişisel eşyaların ortak kullanılması uyuzun bulaşmasını ve yayılmasını kolaylaştırıyor. Bu sebeple uyuz olduğu tespit edilen kişilerle ortak eşya kullanılmamasına dikkat etmek çok önemlidir. Bebeklerde ve Çocuklarda Uyuz Hastalık tüm yaş gruplarında görülmektedir. Ancak bebek ve çocukların dirençleri düşük olduğu için yetişkinlerden farklı olarak uyuz saçlı deri ve yüzü de içerecek şekilde tüm vücutta yayılmaktadır. Erişkin hastalarda nadir olmasına karşılık, bebeklerde el içi ve ayak tabanının da tutulum olabilir. Ayrıca çocuk ve bebeklerdeki kaşıntı şiddeti yetişkinlere göre daha fazla olabilmektedir. Uyuz Hastalığı Belirtileri Nelerdir? Hastalığa karşı başka tedbirler alabilmek ya da erken tanı koyabilmek için hastalığın belirtilerinin bilinmesinde fayda bulunmaktadır. Uyuz enfeksiyonlarının semptomları diğer dermatolojik cilt hastalıklarını taklit edebilir. Bu nedenle erken evrelerinde, derideki döküntü benzer şekilde göründüğü için uyuz diğer cilt rahatsızlıklarıyla karıştırılabilir. Bu görüntü akne, sivrisinek ısırıkları veya sivilceye benzetilebilir. Ancak uyuz hastalığını diğer hastalıklardan ayırt eden en önemli özellik; gece şiddetlenerek artan deri kaşıntılarıdır. Gündüzleri daha hafif ilerleyen deri kaşıntıları geceleri kişinin yatağa girmesinin ardından artmaktadır. Öyle ki bazı hastalarda kaşıntı yoğunluğu kişiyi uykudan uyandırabilecek seviyelere varacak kadar artmaktadır. Kaşıntılar tüm vücutta kendini gösterebilmekle birlikte yetişkinlerde genellikle el bileğinin iç yüzeyi, parmak araları, ayak tabanı, bilek ve dirsekler, kasık, koltuk altı, göğüs, cinsel organlar, bel, göbek ve kalçada daha yaygındır.  Uyuzun yoğun kaşıntısı, kaşınmaya karşı direnmeyi zorlaştırır. Sık kaşıma, enfeksiyona yatkın açık yaralar oluşturabilir. İmpetigo gibi bakteriyel deri enfeksiyonları, uyuz hastalığının en sık görülen komplikasyonudur. Semptomlar bal renginde sıvıların sızdığı kabarcıklar şeklinde kendini gösterebilir. Bunlar haricinde yoğunlaşan kaşıntılar berberinde kızarıkları, sivilce benzeri döküntüleri, kaşınmadan kaynaklı tahriş ve yaraları, deride yumru benzeri su keseciklerini de getirmektedir. Uyuz belirtilerinden bir diğeri ise akarların deride yaptıkları yuvalardan kaynaklanan oyuk şeklindeki tüneller ve izleridir. Uyuza neden olan akarlar 1-10 mm uzunluğundaki tünellerde yaşarlar ve bu tüneller cilt üzerinde kendilerini bazen renksiz bazen grimsi kirli bir çizgi şeklinde gösterirler. Bu tüneller dişi akarlar tarafından deri yüzeyinin hemen altında yuva oluşturulmasıyla meydana gelirler. Akarların sayısı genellikle az olduğundan bu yuvaları tespit etmek zor olabilir. İlk kez uyuz bulaşması durumunda kişilerin ciltlerinin tepki verme ve semptomların gelişme süresi dört ila altı hafta arasından değişim göstermektedir. Ancak daha önce uyuz hastalığına yakalanmış biri için bu süreç genellikle daha da kısalmaktadır. Uyuz Hastalığından Kaçınmak Mümkün Müdür? Uyuz hastalığından bazı tedbirler alınarak kaçınılabilir. Bulaşıcı bir hastalık olmasından ötürü uyuz hastalığına yakalandığı fark ve tespit edilen kişiyle ortak eşya kullanılmamasına dikkat etmek alınacak tedbirlerin başında gelmektedir. Kişisel temizliğe ve sosyal mesafeye dikkat etmek, otel ve benzeri konaklama yerlerinde temiz çarşaf, nevresim ve havlu talep etmek veya dolu ve sıkışık toplu seyahat araçlarını kullanmamaya çalışmak da alınabilecek tedbirler arasında yer almaktadır.   Ayrıca bir kişiye uyuz teşhisi konulduğunda, tedavi sadece o kişiye değil kişiyle yakın fiziksel teması olan herkese tatbik edilmelidir. Yakın temas; birlikte banyo yapmayı, uzun süre ten tene bulunmayı, aynı yatakta uyumayı ve hatta el ele tutuşmayı içerir. Doktorlar, semptomlar olmasa bile genellikle hane halkının tüm üyelerini tedavi etmeyi önerir. Unutmamak gerekir ki semptomların ortaya çıkması dört ila altı hafta kadar sürebilmektedir. İlk etapta bir kişide görülmeyen semptomlar ilerleyen zamanda daha fazla sayıda kişide kendini gösterebilir. Bulaşıcı bir hastalık olduğu dikkate alınırsa daha etkili bir tedavi yürütmek ve hastalığın yayılmasını önlemek için hastayla birlikte yaşayan kişilerin de aynı anda tedaviye alınması büyük önem arz etmektedir. Dahası vücuttan ayrılan akarlar giysi, yatak takımı, koltuk ve halı gibi yüzeylerde iki ila üç güne kadar yaşamlarını sürdürebilmektedir. Bu nedenle hastalığın yayılmaması, nüksetmemesi ve bu akarların öldürüldüğünden emin olmak için, etkilenen kişinin son üç gün içinde kullandığı çarşaf ve giysi gibi yıkanabilir cinsten eşyaların tümü 50-60 derecelik sıcak bir suda yıkanmalı ardından sıcak bir kurutucuda kurutulmalı veya kuru temizlemeye verilmelidir. Yıkanamayan eşyaların ise emiş gücü yüksek bir süpürge ile süpürülmesi, havalandırılması, vakumlanması ya da ağzı bağlı bir poşet içinde en az üç gün herhangi bir vücut temasından uzaklaştırılarak bekletilmesi gerekmektedir. Daha etkili bir sonuç için tedavi sonrası yaşanılan hanenin ilaçlanması ve dezenfekte edilmesi de hastalığın nüksetmesini engelleyen yöntemlerden biridir.  Ek olarak uyuz kremlerinin boyundan yukarı uygulanmadığı dikkate alındığında saçları korumak adına uyuza karşı etkili şampuanlar kullanılması tedavi sürecine katkı sağlayacaktır. Uyuz hastalığının bulaşıcı olduğu unutulmamalı başkalarına bulaştırmamak için sosyal mesafe dahil birçok önlem alınmalı, mümkünse iş izni kullanılmalı, arkadaş ve akraba ziyaretlerinden sakınılmalıdır. Uyuz Hastalığının Tedavisi Uyuz hastalığı insanları zorlayan bir hastalıktır. Hastalığa yakalanmış çoğu kişi “Ne yaptıysam uyuz geçmiyor uyuz nasıl geçer? Uyuz hastalığı kaç günde geçer?” gibi sorulara cevap aramaktadır. Çoğu hastalık gibi uyuz da kendi kendine kaybolan bir hastalık değildir. Tüm belirtileri ve sonuçları dikkate alındığında uyuz tanısı konulduğu andan itibaren nitelikli bir tedavi süreci ihmal edilmeden ve ara verilmeden takip edilmelidir. Erken teşhis tedavinin seyri için oldukça önemlidir. Uyuz tedavisinde uyuz akarlarını öldürmeye yarayan uyuz ilacı olarak adlandırılan özel ilaçlar kullanılır. Bu tarz ilaçlar akarları da yumurtaları da öldürür. İnsan veya hayvanlarda yer alan uyuzların tedavisinde doktorların tavsiye ettiği veya reçete ettiği ilaçların kullanılması önemlidir.  Tedavi süresi kullanılan uyuz ilacına, uyuzun türüne veya bağışıklık gücüne bağlı olarak değişiklik gösterebilmektedir.  İlaçlar kullanılmaya başladığı ilk andan itibaren uyuz akarlarını ve yumurtalarını öldürebilirken, kaşıntıyı anında gidermezler. Özellikle geceleri kaşıntıyı kontrol etmek için hastaların çoğu ek müdahalelere ihtiyaç duymaktadır. Uyuz hastalığını tedavi için hap ve türevi oral ilaçlar bulunsa da çoğunlukla doğrudan cilde uygulanabilen merhemler, kremler ve losyonlarla hastalığa karşı daha kesin ve başarılı sonuçlar elde etmek mümkündür. Daha farklı bir ifadeyle uyuz tedavisi içi uyuz kremi en çok tercih edilen tedavi yöntemidir. Çünkü uyuza karşı etkili krem ve losyonlar akarların yaşam döngülerini bozarak ciltte yeni akarların çoğalmasını önlerler. Tabii bu krem ve losyonların doğal içerikli ve etkinliği kanıtlanmış ürünler olması tedavi için son derece önemlidir. Sarcoptes scabiei isimli akarların neden olduğu şiddetli kaşıntı ve döküntüyü kısa sürede gidermek için tamamen bitkisel içerikli formüller kullanan krem ve losyonlar tercih edilmelidir. Uyuz tedavisi için geleneksel ve doğal yöntemler arasında kaşıntıyı hafifletmesi ve kızarıklığın giderilmesine yardımcı olması açısından çay ağacı yağı yer almaktadır. Benzer şekilde cilt tahrişi ve yanmasını hafifletme kabiliyeti ile bilinen aloe vera kullanımı da doğal tedavi yöntemleri arasında sayılır. Bu nedenle doğrudan kullanılmasının yanı sıra uyuza karşı olumlu etkisi bilinen anestezik ve antioksidan etkiye sahip zeytin yağı, çay ağacı yağı, kükürt, cadı fındığı ve sarı kantaron gibi cilde de faydalı birçok etkeni içeren krem ve losyonlar uyuz tedavisi için özellikle tavsiye edilmektedir. Doğal yağlara ek olarak içeriğinde vaseline benzeri cilt onarıcı ve nemlendirici maddeler içeren krem ve losyonlar kaşınmalardan kaynaklı cilt hasarlarını ve döküntüleri onarıp vücudu rahatlatmaya bir yandan da cilde ihtiyaç duyduğu nemi sağlamaya ekstra katkı sağlayabilir.   escort istanbul escort avrupa yakası escort anadolu yakası escort şişli escort ataşehir escort beylikdüzü escort esenyurt escort kadıköy escort pendik escort ümraniye escort beşiktaş escort büyükçekmece escort esenler escort sarıyer escort tuzla escort adalar escort avcılar escort beykoz escort arnavutköy escort bağcılar escort kartal escort bahçelievler escort bakırköy escort başakşehir escort bayrampaşa escort beyoğlu escort çatalca escort çekmeköy escort eyüpsultan escort fatih escort gaziosmanpaşa escort güngören escort kağıthane escort küçükçekmece escort maltepe escort sancaktepe escort silivri escort sultanbeyli escort sultangazi escort şile escort üsküdar escort zeytinburnu escort mecidiyeköy escort ataköy escort aksaray escort bahçeşehir escort bostancı escort kurtköy escort halkalı escort taksim escort çapa escort kayaşehir escort kaynarca escort sefaköy escort şerifali escort şirinevler escort
Uyuz Hastalığı Nedir? En Etkili Uyuz Tedavisi Nasıl Olur?

Dünya üzerinde neredeyse herkes Covid-19 sonrasında bulaşıcı ve salgın hastalıkların insan hayatında ne denli olumsuzluklara sebep olabileceğini yakından tecrübe etti. Bu tarz bulaşıcı hastalıkların sadece insan sağlığını değil sosyal hayatı da olumsuz etkilediğini yaşayarak öğrenmiş olduk. Ne yazık ki bulaşıcı özellik taşıyan ve rahatsız edici sonuçlara neden olan tek hastalık koronavirüs değil. Aksine pek çok hastalık var; uyuzsa bunların başında geliyor. Hemen hemen herkes çevresinden veya haberlerden bu hastalığa yakalanan birilerini ya da hastalığa yakalananların uyuz ilacı arayışlarını duymuştur. Hiç değilse dilimizde yer eden uyuz gibi kaşınmak veya uyuz olmak deyimlerinden bu hastalığa aşinadır. Maalesef bu aslında sanıldığı kadar basit ya da binde bir görülen nadir bir hastalık değildir. Dünyada her yıl yaklaşık üç yüz milyon uyuz vakasının meydana geldiği tahmin edilmektedir. Pek yaygın olan bu hastalık ayrıca tedavisi zor bir hastalık olmasının yanı sıra hastaların kendilerine fayda sağlayacak etkin bir uyuz kremi bulması bazen uzun sürebilmektedir. Hem kendisi hem tedavisi zor bir hastalığın başımıza gelmesi zorlu bir sürece neden olabilir. Bu nedenle toplum sağlığı ve yaşam kalitesi açısından tehlike arz eden uyuz hastalığı konusunda insanların bilinçlenmesi son derece önemlidir.

 

Uyuz Hastalığı Nedir?

Tıp dilinde skabies olarak bilinen uyuz hastalığı en basit ifadeyle; akar denen bazı canlılardan kaynaklanan kaşıntılı bir cilt hastalığıdır. Sarcoptes scabiei ismine sahip uyuz akarları bulundukları yeri hızlıca istila eden kene cinsinden sekiz bacaklı 0,3 mm- 0,4 mm uzunluğunda ufak bir böcek türüdür. Çıplak gözle ciltte küçük siyah noktalar gibi kendini belli eden bu canlılara mikroskopla bakıldığında akarlar da yumurta veya dışkı maddeleri de rahatça tanımlanabilir. Akarlar; insan vücudu dahil genelde de halı, koltuk, yatak gibi tüylü ve kirli yerler gibi pek çok yerde yaşamaktadırlar. Vücudu hızlıca saran ve dişilerinin bıraktığı yumurtalarla deride hızla çoğalan bu akar türü; alerjik reaksiyon, kızarıklık, şiddetli kaşınma ve deride dökülme gibi pek çok kötü etkiye neden olurlar.

Uyuz Hastalığı Neden Olur?

Uyuz hastalığına vücuda akarların girmesi ve deride çoğalması neden olur. Kendi kendine ortaya çıkan bir hastalık olmayıp bulaşıcı bir hastalıktır. Gözle görülemeyecek kadar küçük olan akarlar güç bakımından oldukça büyük bir etkiye sahiptir. İnsan derisinin dış katmanına yerleşip oradan derinin içine giriş yapan uyuz akarlarının dişileri deride yuva yaparlar. Oluşan bir yuvada; her bir dişi akar yaklaşık on ile yirmi beş kadar yumurta bırakır.  İki veya üç gün sonra yumurtalardan larvalar ortaya çıkar ve bu larvalar hızla çoğalarak deride yeni yuvalar oluşturmaya başlarlar. Olgunlaşan ve çiftleşen akarlar bu döngüyü iki haftada bir tekrarlarlar. Böylelikle akarlar vücutta hızla çoğalır ve yayılırlar. 2-4 haftalık bir kuluçka süresinin ardından amansız bir kaşıntı baş göstererek hastalık kendini belli eder.



Uyuz hastalığına yakalanmanın bireylerin kişisel hijyen seviyesiyle veya ne sıklıkta duş aldığıyla bir ilgisi yoktur. Ancak bu hastalık aşırı kalabalık ve yoksulluğun bir arada bulunduğu, tedaviye erişimin sınırlı olduğu topluluklarda, sıcak, tropik iklime sahip ülkelerde daha sık görülmektedir. Çünkü akarlar soğuk ortamlarda daha uzun süre yaşayabilmektedir. Bu nedenle hastalık kendini daha çok sonbahar ve kış mevsimlerinde göstermektedir.  Uyuz Kimlerde Görülür? Uyuz; dünya çapında görülen, tüm cinsiyet, yaş grubu, ırk ve sosyal sınıftan insanı etkileyen küresel bir sağlık sorunudur. Herkeste görülebilen bu hastalık için kalabalık ortamlarda insanlarla uzun süre yakın temasta vakit geçiren kişiler daha büyük risk altındadır.

 

Uyuz Hastalığı Bulaşıcı Mıdır?

Sarcoptes scabieiden kaynaklı uyuz hastalığı maalesef bulaşıcı bir hastalıktır. Söz konusu akarlar; bir kişiden diğerine doğrudan ciltten cilde olan uzun temaslarla geçerler. Çünkü uyuz akarı zıplayamaz veya uçamaz, çok yavaş bir şekilde sürünerek yer değiştirir. Kısa süreli bir el sıkışması veya sarılma yoluyla yayılma olasılığı düşüktür. Bu yüzden uzun süreli temaslar hastalık yayılması açısından fazlasıyla risklidir bu sebepten aile üyeleri veya eşler arasında kolayca bulaşabilir. Özellikle kışla, okul, kreş, huzurevi ve yatılı okullar gibi kalabalık ve uzun süreli ortak yaşamın yoğun olduğu yerler hastalığın kendini en sık gösterdiği ortamlardandır. Ayrıca yastık, yatak takımı, giysi veya havlu gibi kişisel eşyaların ortak kullanılması uyuzun bulaşmasını ve yayılmasını kolaylaştırıyor. Bu sebeple uyuz olduğu tespit edilen kişilerle ortak eşya kullanılmamasına dikkat etmek çok önemlidir.

Bebeklerde ve Çocuklarda Uyuz

Hastalık tüm yaş gruplarında görülmektedir. Ancak bebek ve çocukların dirençleri düşük olduğu için yetişkinlerden farklı olarak uyuz saçlı deri ve yüzü de içerecek şekilde tüm vücutta yayılmaktadır. Erişkin hastalarda nadir olmasına karşılık, bebeklerde el içi ve ayak tabanının da tutulum olabilir. Ayrıca çocuk ve bebeklerdeki kaşıntı şiddeti yetişkinlere göre daha fazla olabilmektedir.

Uyuz Hastalığı Belirtileri Nelerdir?

Hastalığa karşı başka tedbirler alabilmek ya da erken tanı koyabilmek için hastalığın belirtilerinin bilinmesinde fayda bulunmaktadır. Uyuz enfeksiyonlarının semptomları diğer dermatolojik cilt hastalıklarını taklit edebilir. Bu nedenle erken evrelerinde, derideki döküntü benzer şekilde göründüğü için uyuz diğer cilt rahatsızlıklarıyla karıştırılabilir. Bu görüntü akne, sivrisinek ısırıkları veya sivilceye benzetilebilir. Ancak uyuz hastalığını diğer hastalıklardan ayırt eden en önemli özellik; gece şiddetlenerek artan deri kaşıntılarıdır. Gündüzleri daha hafif ilerleyen deri kaşıntıları geceleri kişinin yatağa girmesinin ardından artmaktadır. Öyle ki bazı hastalarda kaşıntı yoğunluğu kişiyi uykudan uyandırabilecek seviyelere varacak kadar artmaktadır. Kaşıntılar tüm vücutta kendini gösterebilmekle birlikte yetişkinlerde genellikle el bileğinin iç yüzeyi, parmak araları, ayak tabanı, bilek ve dirsekler, kasık, koltuk altı, göğüs, cinsel organlar, bel, göbek ve kalçada daha yaygındır.  Uyuzun yoğun kaşıntısı, kaşınmaya karşı direnmeyi zorlaştırır. Sık kaşıma, enfeksiyona yatkın açık yaralar oluşturabilir. İmpetigo gibi bakteriyel deri enfeksiyonları, uyuz hastalığının en sık görülen komplikasyonudur. Semptomlar bal renginde sıvıların sızdığı kabarcıklar şeklinde kendini gösterebilir. Bunlar haricinde yoğunlaşan kaşıntılar berberinde kızarıkları, sivilce benzeri döküntüleri, kaşınmadan kaynaklı tahriş ve yaraları, deride yumru benzeri su keseciklerini de getirmektedir.



Uyuz belirtilerinden bir diğeri ise akarların deride yaptıkları yuvalardan kaynaklanan oyuk şeklindeki tüneller ve izleridir. Uyuza neden olan akarlar 1-10 mm uzunluğundaki tünellerde yaşarlar ve bu tüneller cilt üzerinde kendilerini bazen renksiz bazen grimsi kirli bir çizgi şeklinde gösterirler. Bu tüneller dişi akarlar tarafından deri yüzeyinin hemen altında yuva oluşturulmasıyla meydana gelirler. Akarların sayısı genellikle az olduğundan bu yuvaları tespit etmek zor olabilir. İlk kez uyuz bulaşması durumunda kişilerin ciltlerinin tepki verme ve semptomların gelişme süresi dört ila altı hafta arasından değişim göstermektedir. Ancak daha önce uyuz hastalığına yakalanmış biri için bu süreç genellikle daha da kısalmaktadır.

Uyuz Hastalığından Kaçınmak Mümkün Müdür?

Uyuz hastalığından bazı tedbirler alınarak kaçınılabilir. Bulaşıcı bir hastalık olmasından ötürü uyuz hastalığına yakalandığı fark ve tespit edilen kişiyle ortak eşya kullanılmamasına dikkat etmek alınacak tedbirlerin başında gelmektedir. Kişisel temizliğe ve sosyal mesafeye dikkat etmek, otel ve benzeri konaklama yerlerinde temiz çarşaf, nevresim ve havlu talep etmek veya dolu ve sıkışık toplu seyahat araçlarını kullanmamaya çalışmak da alınabilecek tedbirler arasında yer almaktadır.   Ayrıca bir kişiye uyuz teşhisi konulduğunda, tedavi sadece o kişiye değil kişiyle yakın fiziksel teması olan herkese tatbik edilmelidir. Yakın temas; birlikte banyo yapmayı, uzun süre ten tene bulunmayı, aynı yatakta uyumayı ve hatta el ele tutuşmayı içerir. Doktorlar, semptomlar olmasa bile genellikle hane halkının tüm üyelerini tedavi etmeyi önerir. Unutmamak gerekir ki semptomların ortaya çıkması dört ila altı hafta kadar sürebilmektedir. İlk etapta bir kişide görülmeyen semptomlar ilerleyen zamanda daha fazla sayıda kişide kendini gösterebilir. Bulaşıcı bir hastalık olduğu dikkate alınırsa daha etkili bir tedavi yürütmek ve hastalığın yayılmasını önlemek için hastayla birlikte yaşayan kişilerin de aynı anda tedaviye alınması büyük önem arz etmektedir. Dahası vücuttan ayrılan akarlar giysi, yatak takımı, koltuk ve halı gibi yüzeylerde iki ila üç güne kadar yaşamlarını sürdürebilmektedir. Bu nedenle hastalığın yayılmaması, nüksetmemesi ve bu akarların öldürüldüğünden emin olmak için, etkilenen kişinin son üç gün içinde kullandığı çarşaf ve giysi gibi yıkanabilir cinsten eşyaların tümü 50-60 derecelik sıcak bir suda yıkanmalı ardından sıcak bir kurutucuda kurutulmalı veya kuru temizlemeye verilmelidir. Yıkanamayan eşyaların ise emiş gücü yüksek bir süpürge ile süpürülmesi, havalandırılması, vakumlanması ya da ağzı bağlı bir poşet içinde en az üç gün herhangi bir vücut temasından uzaklaştırılarak bekletilmesi gerekmektedir. Daha etkili bir sonuç için tedavi sonrası yaşanılan hanenin ilaçlanması ve dezenfekte edilmesi de hastalığın nüksetmesini engelleyen yöntemlerden biridir.  Ek olarak uyuz kremlerinin boyundan yukarı uygulanmadığı dikkate alındığında saçları korumak adına uyuza karşı etkili şampuanlar kullanılması tedavi sürecine katkı sağlayacaktır. Uyuz hastalığının bulaşıcı olduğu unutulmamalı başkalarına bulaştırmamak için sosyal mesafe dahil birçok önlem alınmalı, mümkünse iş izni kullanılmalı, arkadaş ve akraba ziyaretlerinden sakınılmalıdır.

Uyuz Hastalığının Tedavisi

Uyuz hastalığı insanları zorlayan bir hastalıktır. Hastalığa yakalanmış çoğu kişi “Ne yaptıysam uyuz geçmiyor uyuz nasıl geçer? Uyuz hastalığı kaç günde geçer?” gibi sorulara cevap aramaktadır. Çoğu hastalık gibi uyuz da kendi kendine kaybolan bir hastalık değildir. Tüm belirtileri ve sonuçları dikkate alındığında uyuz tanısı konulduğu andan itibaren nitelikli bir tedavi süreci ihmal edilmeden ve ara verilmeden takip edilmelidir. Erken teşhis tedavinin seyri için oldukça önemlidir. Uyuz tedavisinde uyuz akarlarını öldürmeye yarayan uyuz ilacı olarak adlandırılan özel ilaçlar kullanılır. Bu tarz ilaçlar akarları da yumurtaları da öldürür. İnsan veya hayvanlarda yer alan uyuzların tedavisinde doktorların tavsiye ettiği veya reçete ettiği ilaçların kullanılması önemlidir.  Tedavi süresi kullanılan uyuz ilacına, uyuzun türüne veya bağışıklık gücüne bağlı olarak değişiklik gösterebilmektedir.  İlaçlar kullanılmaya başladığı ilk andan itibaren uyuz akarlarını ve yumurtalarını öldürebilirken, kaşıntıyı anında gidermezler. Özellikle geceleri kaşıntıyı kontrol etmek için hastaların çoğu ek müdahalelere ihtiyaç duymaktadır.



Uyuz hastalığını tedavi için hap ve türevi oral ilaçlar bulunsa da çoğunlukla doğrudan cilde uygulanabilen merhemler, kremler ve losyonlarla hastalığa karşı daha kesin ve başarılı sonuçlar elde etmek mümkündür. Daha farklı bir ifadeyle uyuz tedavisi içi uyuz kremi en çok tercih edilen tedavi yöntemidir. Çünkü uyuza karşı etkili krem ve losyonlar akarların yaşam döngülerini bozarak ciltte yeni akarların çoğalmasını önlerler. Tabii bu krem ve losyonların doğal içerikli ve etkinliği kanıtlanmış ürünler olması tedavi için son derece önemlidir.


Sarcoptes scabiei isimli akarların neden olduğu şiddetli kaşıntı ve döküntüyü kısa sürede gidermek için tamamen bitkisel içerikli formüller kullanan krem ve losyonlar tercih edilmelidir. Uyuz tedavisi için geleneksel ve doğal yöntemler arasında kaşıntıyı hafifletmesi ve kızarıklığın giderilmesine yardımcı olması açısından çay ağacı yağı yer almaktadır. Benzer şekilde cilt tahrişi ve yanmasını hafifletme kabiliyeti ile bilinen aloe vera kullanımı da doğal tedavi yöntemleri arasında sayılır. Bu nedenle doğrudan kullanılmasının yanı sıra uyuza karşı olumlu etkisi bilinen anestezik ve antioksidan etkiye sahip zeytin yağı, çay ağacı yağı, kükürt, cadı fındığı ve sarı kantaron gibi cilde de faydalı birçok etkeni içeren krem ve losyonlar uyuz tedavisi için özellikle tavsiye edilmektedir. Doğal yağlara ek olarak içeriğinde vaseline benzeri cilt onarıcı ve nemlendirici maddeler içeren krem ve losyonlar kaşınmalardan kaynaklı cilt hasarlarını ve döküntüleri onarıp vücudu rahatlatmaya bir yandan da cilde ihtiyaç duyduğu nemi sağlamaya ekstra katkı sağlayabilir.

 

escort istanbul escort avrupa yakası escort anadolu yakası escort şişli escort ataşehir escort beylikdüzü escort esenyurt escort kadıköy escort pendik escort ümraniye escort beşiktaş escort büyükçekmece escort esenler escort sarıyer escort tuzla escort adalar escort avcılar escort beykoz escort arnavutköy escort bağcılar escort kartal escort bahçelievler escort bakırköy escort başakşehir escort bayrampaşa escort beyoğlu escort çatalca escort çekmeköy escort eyüpsultan escort fatih escort gaziosmanpaşa escort güngören escort kağıthane escort küçükçekmece escort maltepe escort sancaktepe escort silivri escort sultanbeyli escort sultangazi escort şile escort üsküdar escort zeytinburnu escort mecidiyeköy escort ataköy escort aksaray escort bahçeşehir escort bostancı escort kurtköy escort halkalı escort taksim escort çapa escort kayaşehir escort kaynarca escort sefaköy escort şerifali escort şirinevler escort
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kureselakdeniz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.